Paylaş
Hormonal değişimlerin duygusal değişikliklerle iç içe geçtiği dönemlerde işler iyice karışır. Adet öncesi dönemi tam da böyle bir dönemdir. “Premenstrüel günler” bazı kadınlarda adeta fırtınalar veya tsunamilere neden olabiliyor, ruhsal durum değişikliklerinden, gazdan, baş ağrısından, baş dönmesinden, ödem ve şişkinlikten yakınan kadınlarda şekerli ve tatlı gıdalara veya unlu-nişastalı yiyeceklere düşkünlük durumu çok sık ortaya çıkıyor.
Bu gibi sorunları sık sık yaşayan kadınların kilo döngüleri bakımından daha dikkatli olmaları lazım. Bu dönemde artan atıştırma, tatlı ve unlu yiyecek ihtiyacını önlemek için bu tür gıdalardan (kek, pasta, tatlılar, bisküvi ve benzerleri, dondurma, çikolata) uzak durmak şart. Yoğurt, peynir, az şekerli meyveler, bol sebze, ceviz, badem, fındık gibi atıştırmalıklar ise özellikle tavsiye ediliyor.
NE İYİ, NE KÖTÜ?
Uzmanlara göre bu dönemde özellikle dikkat edilmesi gereken iki besin unsuru var: Posa miktarı ve kalsiyum içeriği. Posadan ve kalsiyumdan zengin yiyecekler yukarıda saydığım yeme içme aşırılıklarına engel olabiliyor.
Özellikle lahana, karnabahar, marul, semizotu, ıspanak, pazı, süt, yoğurt, ayran, peynir, susam, badem gibi hem posa, hem de kalsiyumdan zengin bir yiyecek içecek planı oluşturulması akılcı bir beslenme modeli olarak öne çıkarılıyor.
Bu dönemde uzak durulması gereken yanlışların bazıları da şunlar: Tuz tüketimi azaltılmalı, aşırı baharat tüketiminden uzak durulmalı, kafein bombası yiyecek ve içecekler mümkün olduğu kadar sınırlandırılmalı, öğün atlamak, hele hele gün boyu aç gezmek gibi bir hata asla yapılmamalı.
B6 vitamini desteğinin ve magnezyumdan zengin beslenmenin, GLA kaynağı olarak da “primrose” yağından –Evening Primrose Oil- faydalanmanın da doğru olacağını belirtenler var, aklınızda olsun.
HATIRLATMA
Stres her şeye etkili...
Uzmanlara göre yaşam kalitemizi etkileyen önemli faktörlerden biri olan stres önem sıralamasında her gün biraz daha öne çıkmaya başladı. Sık sık nezleye yakalanmak gibi basit bir işaretle ortaya çıkan bağışıklık zayıflamasından şeker, hipertansiyon, kalp, kanser, felç riski artışına kadar pek çok sorunumuzun bir yerinde az ya da çok stresin de etkisi var.
Üstelik bunun için zengin ya da fakir, az ya da çok okumuş biri olmanız da fark etmiyor. Yaşadığınız çevredeki toplumsal statünüz, geleceğe yönelik beklentileriniz, bugünkü ekonomik ve toplumsal düzeyiniz, aile içi dengeleriniz, iş hayatınız ve daha pek çok şey stres düzeyinizi belirlemede birebir etkili. Ayrıca genlerin de kuşkusuz etkisi var. Zaten bu nedenle de bazı kişiler depresyona, anksiyeteye diğerlerine göre daha eğilimliler.
Genlerle çevre arasındaki etkileşimi de gözden uzak tutmamak lazım. Genlerde yazılı olanların hayata geçmesinde gen çevre etkileşmesinin önemli etkileri var. Kısacası stres konusuna biraz daha kafa yormamız, bu konuda biraz daha bilgilenmemiz, uyanık olmamız ve kalmamız lazım. Çünkü stres uykudan iştaha, yorgunluktan bağışıklığa, kalpten beyne kadar hemen her konuda her organ ve dokuda etkileri olan bir faktör...
NE YAPIYOR?
Osteoporoz (Kemik Erimesi) ne yapıyor?
* Kemik kırılma riski artıyor
* Çökme kırıkları oluyor
* Kamburluk oluşuyor
* Boy kısalıyor
* Ağrılar oluşuyor
İnsülin direnci ne yapıyor?
* Göbeklenme
* Yağlı karaciğer
* Hipertansiyon
* Damar sertliği
* Trigliserid artışı
* Hızlı yaşlanma
* Şeker hastalığı
* Gut krizi
ÖNEMLİ
Bu işaretlere dikkat edin
Karaciğer sorununda en sık görülen 10 belirti
* Kaşıntı
* Yorgunluk
* Karın şişliği
* Ayak şişmesi
* Cilt döküntüleri
* Gözlerde sararma
* Bulantı
* İştahsızlık
* Kolay kanama, pıhtılaşma sorunu
* İshal
Akciğer sorununu akla getiren ilk 10 belirti
* Nefes darlığı
* Hırıltılı ve yüzeysel solunum
* Çarpıntı
* Özellikle gece artan öksürük
* Balgam çıkarma
* Kan tükürme
* Zayıflama
* Çabuk yorulma
* Ateş
* Yan ağrısı
HATIRLATMA
YENİ WEB SİTEMİZE GÖZ ATTINIZ MI?
www.drosmanmuftuoglu.com adresinden ulaşabileceğiniz yeni web sitemiz işinize yarayabilecek yüzlerce bilgi, öneri ve test içeriyor. Göz atmanızda fayda var.
Paylaş