Orta yaş sendromu için hazırlık yapın

Orta yaşlara giren kadınları bekleyen pek çok sağlık sorunu var.

Orta yaşlar kadınlar için gerçek bir yol hikayesidir. Kırklı yaşlarda başlayan bu yolculuk, bizde 30-35 yıl, gelişmiş bazı ülkelerde (Japonya, Amerika) 40-45 yıl sürüyor. Bu, inişleri çıkışları, keskin virajları oldukça sık olan bir yolculuktur.

YİRMİLİ, otuzlu yaşlarda okuma, iş bulma, evlenme, çocuk doğurma ve büyütme yorgunu haline gelen kadınları bekleyen pek çok şey var bu uzun yolculukta...

Orta yaş yeni bir yolun başlangıcı, bir yol ayrımıdır. Orta yaşlar her kadının kendini yeniden tanımladığı farklı zamanlardır. Alınganlığın, kırılganlığın, hoşgörünün, farkındalığın ve daha pek çok şeyin kesişme noktasıdır.

YOL HAZIRLIĞI YAPIN

Bu yolculuğu, yorucu, moral bozucu, tasalandırıcı, hatta hastalandırıcı bir seyahate dönüştürmek ya da heyecanlandırıcı, canlandırıcı ve sağlık kazandırıcı bir hale getirmek sizin elinizdedir. Bunun için ortaya çıkabilecek problemleri öğrenmeye ve bunları hafifletecek, önleyecek veya tedavi edecek yöntemleri bilmeye çalışmalısınız.

Orta yaşlara mükemmel bir hazırlıkla başlamalısınız. Orta yaş virajının ilk savrulmaları ruhsal alandadır. Kolay kırılmalar, sebepsiz alınmalar dikkati çeker. Enerji düzeyi azalması, yorgun kalkılan sabahlar, baş ağrıları, cinsel istek azalması, el ve ayakların soğuma, yanma ya da uyuşması, kolay ağlamalar, anlamsız öfke patlamaları, uyku bölünmeleri veya zorlamaları bunların başlıcalarıdır.

Orta yaş kadınının sorunlarını sadece hormonal değişimlerin doğal sonuçları ile değerlendirirseniz yanılırsınız. Orta yaş, periyot düzensizliklerinden veya bu dönemlerin tümüyle kaybından çok daha önemli ve büyük bir şeydir. Bu dönemin gözle görülür, elle tutulur, anlaması ve anlatması en kolay belirtisinin 30-35 yıldır düzenli seyreden periyotların düzensizleşmesi ya da sona ermesi olduğu doğrudur. Ateş basmaları, terlemeler, çarpıntılar ve daha pek çok orta yaş belirtisinin bu hormonal kesilme ile ilişkili olduğu kuşkusuzdur.

YENİDEN YAPILANMA

Bir kez daha belirtelim: Orta yaş kadınların çok daha büyük sorunlarla uğraştığı, ama bir taraftan da yaşamını yeniden tanımladığı olgunluğunun tepe noktalarına vardığı, farkındalığını kavradığı, üretkenliğin keyfini, anneliğin erdemini yaşadığı karmaşık bir dönemdir.

Orta yaşın bedensel sorunları da oldukça çeşitlidir. Denilebilir ki orta yaş kadınları bu dönemde tepeden tırnağa yeniden yapılanır. Saçlardan tırnaklara, kemiklerden damarlara kadar pek çok doku ve organ orta yaş değişimlerinden etkilenir.

KIRIŞIKLIKLAR DERİNLEŞİYOR

Cilt değişimleri, saç dökülmeleri ve tırnak problemleri orta yaş kadınını üzen sorunların belki de en önemlisidir. Cilt parlaklığının, gerginlik ve yumuşaklığının kaybı, göz altlarında, dudak çevresi ve yanaklarda ortaya çıkan kırışıklıkların yoğunluğu erkeklerden biraz daha fazla ve daha üzücüdür! Özellikle gençliğinde güneş ışınlarından cömertçe istifade eden, solaryum tutkunu, sigara bağımlısı kadınlarda bu sorun çok belirgindir.

ÖNCE BAĞIŞIKLIK DENGESİ BOZULUR

Bağışıklık sisteminin yorulması ve daha sık hata yapmaya başlaması, önemli bir orta yaş değişikliğidir:

Tiroit bezi tembelliği ile sonuçlanabilen Haşimoto hastalığının; böbrek, akciğer, göz, cilt ve eklemleri bozabilen Lupus’un, Otoimmun Hepatit’in ve daha pek çok bağışıklık sapkınlarının orta yaşlarda yoğunlaşması sürpriz değildir.

Orta yaş kadını Romotit Artrit’e, Sjögren sendromu’na veya sıkleroderma’ya bu nedenle daha eğilimlidir. Bu sorunlardan özellikle Haşimoto Troidi ve buna bağlı Hipotiroidi sorunu sık görülmektedir.

Meme, rahim ağzı veya yumurtalık tümürlerinin orta yaşlarda yoğunlaştığı da bilinmektedir.

Orta yaş kadınında kalın bağırsak ve akciğer kanserlerinin de daha sık görüldüğü bilinmektedir.

Popüler bir sağlık sorunu olan kemik kırılganlığı artışı da (osteoproz) orta yaşlarda hız kazanır. Başlangıçta hafif düzeyde (osteoponi) olan kemik kalsiyumu kaybı, özellikle minyon yapılı, beyaz tenli, aktivitesi düşük, sigara ve alkol kullanan, yetersiz ve dengesiz beslenen kadınlarda kolayca ilerler.

Östrojen hormonunun koruyucu şemsiyesi altında kalp damar hastalıklarına karşı önemli bir avantaj sağlayan kadın kalbi de orta yaşlarda yorulamaya başlar. Östrojen kaybı belirginleştikçe zararlı LDL-kolesterol artacak, damar yaşlanması hızlanacaktır. Genetik mirasında kalp-damar hastalığı, inme, şeker hastalığı ve hipertansiyon bulunan kadınlarda bu sorun daha çok önem kazanacaktır.

Orta yaşın orta kısımlarında, ellili-atmışlı yaşlarda üreme ve boşaltma sistemlerinde de değişimler başlar.

RUHSAL GELGİTLER ÇOK YOĞUNLAŞIYOR

Orta yaş kadınlarının ruhsal yaşamlarında da değişimler yapar. Orta yaş kadını daha duygusal, endişeli ve alıngandır. Stres bozukluklarını daha yoğun yaşar. Depresyon, kaygı-durum bozuklukları ve panik reaksiyonların orta yaşlarda sıklaşması olağandır. Bu yaşlar kadınlarda psikosomatik kökenli sorunların da yeşerdiği zamanlardır. Mutsuz bağırsak sendromu, sinirsel hazımsızlıklar ve bununla ilişkili reflü problemleri, gaz ve şişkinlikler bu yaşlarda sıklaşır. Eklemlerin çevresinde yer alan kasların kiriş ve bağların tekrarlayıcı ağrıları, yorgunluk ve depresyonla karakterli bir sorun olan Fibromiyalojiye orta yaşlarda daha çok raslanır.

BİR UYARI

ORTA YAŞLAR, KADINI NEDEN ŞİŞMANLATIYOR?

Orta yaşlara adım atan kadınları bekleyen önemli tehditlerden biri de kilo fazlalığı ve şişmanlıktır. Otuzlu yaşlar sonrasında metabolizma hızları nerdeyse yüzde 5’e ulaşarak bir azalma gösteren kadınların bu dönemde kilo almaları kolaylaşmakta, vermeleri ise zorlaşmaktadır. Orta yaş yağlanmasının başka sebepleri de var: Hormonal kayıplar bunların en önemlisidir. Hipotiroidi eğilimi, kullanılan hormonal destekler ve yaşlanmanın doğal seyri olarak kas dokusunun yerini yağ dokusunun alması ve daha pek çok şey orta yaş kadınını şişmanlamaya zorlamaktadır. Direnmek ve önlemek istiyorsanız yol haritanız yine aynıdır: Bu yaşlara girerken daha az yemeye ve daha aktif olmaya dikkat edeceksiniz!
Yazarın Tüm Yazıları