Omega-3 kazanmamız neden önemli?

Sağlığınızı korumak için kullandığınız pek çok doğal destek var.

Haberin Devamı

Bunlar arasında bir yarışma düzenlense, Omega-3’ler sanırım rahatlıkla ilk üçe girer! Nedeni şu...
Omega-3 yağ asitlerinin hücre yapısının oluşumunda ve hücresel fonksiyonların kazasız belasız sürdürülmesinde önemli görevleri var. Özellikle bazı organlar söz konusu olduğunda bu yağlar hayati önem taşıyor. Mesela beynimizin yüzde 60’ını yağ dokusu oluşturuyor ve bu yağların neredeyse üçte biri Omega-3 yağ asitleri.

FAYDASI SAYMAKLA BİTMİYOR

Omega-3 yağ asitleri kan yağlarını azaltıcı, kanı inceltici, akışkanlığını artırıcı, pıhtı oluşumunu geciktirici-yavaşlatıcı, özellikle damar duvarındaki iltihabi süreçleri engelleyici güçleri var. Dolayısıyla bunlar, damar sertliğiyle mücadelede müthiş etkili maddeler.
Ayrıca ritim düzenleyici, ritim bozukluklarını engelleyici bir güçleri de var. Dahası hücre çoğalması üzerinde kontrol etkileri var ve bu nedenle kanserden korumada da işe yarıyorlar. Bağışıklık sistemimi fonksiyonu üzerine de etkililer. Ve bu nedenle de bağışıklığı güçlendirme ya da bağışıklık fonksiyonlarını iyileştirmede de işe yarayabiliyorlar.

Haberin Devamı

BUNLAR DA ÖNEMLİ

Bu örnekleri daha da çoğaltmak mümkün. Omega-3 yağları o kadar farklı alanlarda etkililer ki tümünü saymaya zaman yetmez! İsterseniz biz yeniden kısa bir özet yapıverelim: Eğer Omega-3 rezervleriniz yeterliyse kalp damar hastalıklarından, bellek kayıplarından daha kolay korunursunuz. Depresyona karşı neredeyse bir duvar örmüş sayılırsınız. Daha kolay öğrenirsiniz, daha kolay anlar ve daha çok bilgi depolayabilirsiniz.
Görmeniz daha güçlü, eklemleriniz daha sağlam, cildiniz daha problemsiz olur. Şeker hastalığına karşı daha korunaklı, şişmanlıkla mücadelede daha başarılı, bağışıklık sistemi açısından daha güçlü biri haline gelirsiniz.

NEDEN AZALDI?

Beslenme yanlışlarımız Omega-3 kazanımımızı azalttı. Çünkü bahçelerde, tarlalarda, dağ ve bayırlarda özgür dolaşan tavukların et ve yumurtalarını, inek ve sığırların et, süt, yoğurt ve peynirini, denizlerde doğal ortamda üreyip çoğalan balıkların etini yemiyoruz artık! Yediklerimizin çoğu bu nedenle ciddi ölçüde Omega-3 fakiri. Ne çiftlik balıklarında ne çiftlik hayvanlarında ne bunlardan elde edilen gıdalarda eskisi gibi Omega-3 yok. Bu nedenle bedenimiz neredeyse bir tür “Omega-3 açlığı” içinde kıvranıp duruyor.
Ben özellikle yaşlıların, anne adayları, gebeler ve emziren annelerin, bebek çocuk ve gençlerin Omega-3’ten zengin beslenmeleri ve/veya Omega-3 içeren güvenli desteklerden faydalanmalarının uygun olduğunu düşünüyorum. Tabii ki diğer besin desteklerinde olduğu gibi Omega-3 desteklerinden faydalanma konusunda da doktorunuzun onayını almanız gerekiyor...

Haberin Devamı

Gün içinde uyumak doğru ama...

Kısa öğlen uykularının özelikle yaşı 50’yi geçen erkekler için beyinde yenileyici ve destekleyici bir fayda sağlayabileceği doğru olsa da gün içinde uyuma eğilimi çoğu zaman uyku yoksunluğunun işaretidir. Bu ya kişinin bilerek geceleri geç yatması veya sabahları erken uyanmasından ya da uyku bölünmeleri, uyku apneleri gibi uyku bozukluklarından kaynaklanabilir.
Eğer son zamanlarda gün içinde uykuyla dalma ihtiyacı duyuyorsanız bunun bir sağlıksızlık işareti olabileceği aklınızda olsun. Kısacası şekerleme yapmak duruma bağlı olarak yararlı da, zararlı da olabiliyor.

Sabah egzersizi daha mı tehlikeli?

BİR BİLGİ

Kalp krizi ve kalp durmalarına bağlı ölümlerin sabaha karşı ya da sabahın erken saatlerinde olduğunu biliriz. Bu bilgiden hareket ederek bazıları sabah egzersiz yapmadan kaçınmak gerektiğini söylerler ama bu doğru, tutarlı bir bilgi değildir.
Pek çok çalışmada bilinçli yapıldığı takdirde her tür egzersizin günün her saatinde güvenli olduğu gösterilmiştir. Egzersizi ister sabah yapın, ister öğlen, ister akşam fark etmiyor, yeter ki yapın!

Haberin Devamı

Zayıflatan egzersiz planı nasıl olmalı?

Doktor Michael Roizen diyor ki: “Eğer egzersiz yaparken hedefiniz kilo vermekse, her gün 30 dakika tempolu yürüyün, haftada 3 kez 10 dakika boyunca ağırlık kaldırın. Çünkü kilo vermek istiyorum demek, vücudumdaki kas oranını korur veya artırırken, yağ oranını azaltmak istiyorum anlamına gelir. Bu egzersiz planını düşük kalorili bir beslenme planıyla birleştirirseniz her hafta ortalama yarım kilo verirsiniz.

Yazarın Tüm Yazıları