Paylaş
Kimi yorulunca, kimi uykusuz kalınca, kimi de sıkıcı bir hikâyeyi dinlemek zorunda kalınca esner.
Sadece karşısındaki koltukta esneyen birine bakarak da esneme krizlerine yakalananlar var.
Peki, esnemenin sağlıklı veya sağlıksız olmakla bir bağlantısı var mı? Esneyen birini görünce sizin de anında esnemeye başlamanız normal mi?
Şu bilgi kesin:
Karşısındaki birinin esnemesine, insanların en az yüzde 50’si esneyerek yanıt veriyor! Yani “esnemek” bir tür bulaşıcı davranış ya da iletişim biçimi de olabiliyor.
Esnemeyi uykusuzluk kadar tetikleyen mühim bir neden de stres!
Akut stres reaksiyonlarının çoğunda esneme hep oluyor. Hatta bazen “kriz” halini bile alabiliyor.
Sınava hazırlanan öğrenciler, kötü haberle bunalan birileri, yarışa hazırlanan sporcular işte bu nedenle daha sık esneme krizlerine giriyor.
Bu nedenle esnemeyi “beyni uyaran bir davranış biçimi”, bir tür “uyaran” olarak görenler bile var.
Özeti şu: Esnemek sağlıklı bir şeydir.
Omega-3 takviyesi saldırganlık eğilimini de azaltabiliyor
Omega-3 takviyesinin depresyondan koruduğu, çökkün, melankolik ruh halini iyileştirdiği, dikkat dağınıklığını azaltıp unutkanlık sorunuyla mücadeleye destek olabildiği zaten biliniyordu ama saldırganlık eğilimini azaltması son derece şaşırtıcı oldu.
Bu yeni bir çalışma. Araştırmacılar, yaşları 18-45 arasında değişen 194 katılımcıya 6 hafta boyunca 638 mg DHA ve 772 mg EPA takviyesi vermişler.
Bu çift yönlü randomize çalışmada diğer gruba ise plasebo olarak hindistancevizi yağı verilmiş.
6 haftanın sonunda omega-3 takviyesi yapılan gruptaki kişilerde agresiflikte anlamlı derece azalma bulunmuş.
Sorum şu: Son yıllarda giderek artan saldırganlık eğilimimizin arkasında omega-3 eksikliği de yatıyor olabilir mi?
Stresin farklı tonları var
Stres mühim bir sağlık tehdidi ve onun da farklı çeşitleri, dozları, tonları var. İşte bazı örnekler...
◊ Toksik stresler: Cıva, kurşun, alüminyum, zirai ilaçlar, hormonlar, sigara, alkol
◊ İltihabi stresler: Mikrobik hastalıklar, fazla kilolar, damarlardaki plaklar, dizlerdeki, diş etlerindeki iltihaplar
◊ Sosyal stresler: Statü kaybı endişesi, kötü komşuluk ilişkileri, sevilen birinin kaybı...
◊ Ruhsal stresler: Korkular, endişeler, kıskançlık, güven kaybı
◊ Bedensel stresler: Kronik hastalıklar, travmalar, sakatlıklar, aşırı egzersiz
◊ Besinsel stresler: Şeker ve un, trans yağlar, tatlılar, kızartmalar, alerjik besinler
◊ Ekonomik stresler: İş kaybı, para kaybı, ekonomik krizler
◊ Mesleksel stresler: Doktorlar, siyasetçiler, finansçılar, gazeteciler, bankacılar, askerler
◊ Özeti şu: 21. yüzyıl stres yüzyılıdır, lütfen dikkatli olun
Demirin fazlası kalbi yorar mı?
◊ Aşırı demir yükü damarların yapısını bozabiliyor.
◊ Bu, LDL kolesterolün oksidasyonuna bağlanıyor.
◊ LDL okside olunca plak oluşumu kolaylaşıyor.
◊ Kandaki demir yoğunluğu 220 mg/dl’yi aşınca kalp krizi riski ikiye;
◊ Hem demir hem LDL yüksekse risk 4’e katlanıyor.
Özeti şu:
- Kontrolsüz demir hapı yutmayın
- Demirli multivitamin kullanmayın!
Mümkünse çiğ yiyin
◊ Çiğ gıdaların vitamin, mineral zenginlikleri daha fazla.
◊ Enzim içerikleri daha yüksek
◊ Antioksidan güçleri daha çok
◊ Glisemik yükleri daha az, dolayısıyla kilo yapma olasılıkları daha düşük
◊ Tok tutma yetenekleri ise daha fazladır.
(Dr. Hasan İnsel’e teşekkürler)
Ömür uzatan bir karışım
◊ Orta boy ağzı iyice kapanabilen 1 litrelik bir kavanoz
◊ İçine bir su bardağı kadar sızma zeytinyağı
◊ Çeyrek çay bardağı kadar balsamik sirke
◊ 1 çay kaşığı kaliteli hardal
◊ 1 çay kaşığı toz zerdeçal
◊ Çay kaşığının ucu kadar karabiber
◊ 1-2 adet de ezilmiş sarımsak ekleyin.
◊ Kavanozu kapatıp iyice çalkalayın.
◊ Serin ve kuytu bir yerde veya buzdolabınızda saklayın.
◊ Salatalarınıza sos olarak ekleyin.
Paylaş