Neden antibiyotiksiz bir yaşam?

Ne kadar çok ve sık antibiyotik yutarsak o kadar çok ve sık yeni antibiyotik tedavilerine ihtiyaç duyarız. Zaten pratikte de olan biten budur. Hedef antibiyotik kullanımının minimum olduğu bir yaşam olmalıdır.

Haberin Devamı

Probiyotikler yaşamlarını bizimle birlikte sürdüren faydalı bakteriler. “Karşılıklı faydalanma” ve “birbirini koruyup kollama” prensipleriyle süregiden ortak bir biyolojik yaşamı paylaşıyoruz.
Ne var ki biz bu prensiplerden ikincisine, yani sürecin “birbirini koruyup kollama” yanına çoktan ihanet ettik. Neredeyse 50 yıldır onlara ek probiyotik bakteri takviyesi yapmıyor, ihtiyaç duydukları prebiyotik besinleri de yeterince vermiyoruz.
Bu iki fenalık yetmezmiş gibi kullandığımız antibiyotiklerle onların mühim bir kısmını da öldürüp yok ediyoruz. Neticede bağışıklık sistemimiz çöküp kötü bakterilerin istilasına uğruyor. Bu da yeniden mikrop kapıp yeniden antibiyotik yutmak anlamına geliyor.
Özeti şu: Ne kadar çok ve sık antibiyotik yutarsak o kadar çok ve sık yeni antibiyotik tedavilerine ihtiyaç duyarız. Zaten pratikte de olan biten budur. Hedef antibiyotik kullanımının minimum olduğu bir yaşam olmalıdır.

Haberin Devamı

Antibiyotik mi probiyotik mi?

Eğer biz probiyotik gücü ve zenginliğimizi koruyabilsek, doğal yaşamın, doğru ve doğal beslenmenin nimetlerinden yeterince faydalanabilsek, bağırsaklarımızdaki probiyotik gücümüz azalmak bir yana daha da artacak.
Neticede de bağışıklığımız daha çok güçlenecek ve enfeksiyonlara yakalanma ihtimalimiz azalıp antibiyotik ihtiyacımız minimuma inecek.
Hatta 100 yıl öncesindeki gibi “antibiyotiksiz bir yaşam” bile mümkün olabilecek. Ama pratikte öyle olmuyor, tam da tersi gelişmeler nedeniyle bedenlerimiz antibiyotik çöplüğüne dönüp probiyotik fakiri haline geliyor.
Yanıt net ve açık: Antibiyotik yutmak yerine probiyotik gücümüzü artıralım. Artıralım ki antibiyotiklere muhtaç olmayalım. Kısacası “YAŞASIN PROBİYOTİK GÜÇ!”

Yavaşlatan şiiri siz de ezberleyin

Yavaşlamayı becerememek son yüzyılın en mühim sağlık günahlarından biri.
Bunu yıllar öncesinde fark eden Amerikalı düşünce insanı Wilfred A. Peterson “Neden yavaşlamak zorundayız?” sorusuna yanıt aradığı ünlü şiirinde dua ediyormuşçasına şunları diler...
“Beni yavaşlat, Tanrım!
Yüreğimin atışlarını düşüncemin sakinliği ile rahatlat,
Zamanın sonsuz görüntüsüyle hızımı azalt!
Bana güncel kargaşanın ortasında
Tepelerin ölümsüz sakinliğini ver...
Bir çiçeğe bakmayı, eski bir dostla sohbet etmeyi ya da yeni bir dost
edinmeyi
Yolunu kaybetmiş bir köpeği
okşamayı
Ağ yapan bir örümceği izlemeyi
Bir çocuğa gülümsemeyi
İyi bir kitaptan birkaç satır okumayı ve yarışın daima daha çok hız için olmadığını anımsat her gün bana...

Haberin Devamı

Yavaşlat beni tanrım!
Ve bana ilham verKöklerimi
Yaşamın katlanılan değerler
toprağının derinliğine göndermek
Kaderimdeki yıldızlara doğru daha çok büyüyebilmek için
Yavaşlat beni Tanrım!”

Greyfurtu süper yapan 10 sebep 

Greyfurt kış lezzetlerinden biri ve pek çok nedenle de “süper besin” takımının değişmez bir üyesi. İşte o nedenlerin en mühimleri...- Kalorisi düşük: Orta boy bir greyfurtta en fazla 50 kalori civarında enerji var. - Doyurucu ve tok tutucu: Düşük kalori içeriğine rağmen greyfurt “tok tutan ve çabuk doyuran” meyvelerden biri.- Früktoz yükü düşük: Pek çok meyvenin aksine greyfurtun früktoz miktarı kabul edilebilir düzeylerde.- Vitaminden zengin: Özellikle C ve A vitamini içeriği mükemmel. Orta boy bir greyfurt günlük C vitamini ihtiyacının yarısından fazlasını karşılayabiliyor. - Su ve mineral içeriği yüksek: Su eksikliğini gidermede ve zengin potasyum, demir, magnezyum yapılanması sebebiyle de önemli bir besin.- İştahı azaltıyor: Düzenli greyfurt tüketimi sadece erken doyurup uzun süre tok tutmuyor, bir sonraki öğüne duyacağınız iştahı da frenleyebiliyor. Bu nedenle kilo verme programlarının vazgeçilmezlerinden biri oldu zaten. - İnsülin direnci ile mücadelede de işe yarıyor: Bu nedenle de kilo programlarının gözdesi. - Kalp sağlığını destekliyor: Güçlü lif yapısı, potasyum içeriği ve likopen gücü onu kalp dostu meyvelerden biri haline getiriyor.- Mükemmel bir antioksidan: Greyfurtun antioksidan zenginliği yalnızca likopen ve C vitamininden ibaret değil. İçinde çok sayıda flavanon ve bol miktarda betakaroten de var.- Likopeni de var: Pembe greyfurtlarda likopen bulunduğu da aklınızda olsun.

Haberin Devamı

Kimler greyfurttan uzak durmalı? 

Eğer kolesterol düşürücü bir statin, karbamazepin içeren bir sara ilacı, kalsiyum kanal blokürü ihtiva eden bir tansiyon hapı, benzodiyazepin içeren bir uyku verici veya herhangi bir bağışıklık baskılayıcı kullanıyorsanız yediğiniz greyfurt ve içtiğiniz greyfurt suyunun bu ilaçlarla etkileşebileceğini ve onların etkilerini artırabileceğini bir kenara not edin.
Eğer böyle bir durum varsa doktorunuza danışmadan greyfurt tüketmeyin.

Yazarın Tüm Yazıları