Paylaş
Önce midemiz mi, gözümüz mü doyar? Acıktığımızda ne kadar yiyeceğimize midemiz mi, gözümüz mü karar verir?
Beslenmenin psikolojisi ile uğraşan uzmanlara göre ne kadar gıda tüketeceğimize karar verirken midemizden gelen sinyallerden ziyade gözümüzün önündeki tabaktan etkileniyoruz. Çoğumuz yiyecek porsiyonlarını belirlerken açlık uyarılarına değil, göz tartısına bakıyoruz.
Penn State Üniversitesi’nden Dr. Barbara Rolls da bu fikri savunanlardan biri. Dr. Rolls’ a göre masaya oturunca prensip olarak “önce kaç tabakla doyacağımızı” düşünüyoruz. Aklımızda hep bir tabak yemekle tam, yarım tabak yemekle yarım doyacağımız düşüncesi oluyor.
Oysa -pratikte- tabağın büyüklüğü ya da doluluğu kadar içerik yapısı ve kalori yükü de son derece önemli bir ayrıntı. Bizi bir tabak yemek doyurabilir ama o tabakta sebze yemeği bulunması ile pirinç pilavı olması arasında dağlar kadar fark var.
Bir tabak sebze yemeği 250-300 kalori içerirken, bir tabak pilav, hele bir de kremalıysa 500-600 kaloriden fazla enerji kazandırabiliyor.
İşte bu nedenle tabağın doluluğu mühim bir ayrıntı ama kalori yoğunluğu da çok ama çok önemli bir nokta.
Ekmek yerine börek yesem olur mu?
Bayram boyunca et yemeklerinin yanını süsleyen pilavlar, börekler, dolmalar yemek sonrası ikram edilen tatlılar, kurabiyeler, belki de kekler kısacası beslenme planınızdan ekmeği keserek tükettiğiniz yiyecekler, ne kadarı ekmek yerine geçer? Yükte hafif pahada ağır kalorilere dikkat!
Malzeme listesi
2 ince dilim ekmek (140 kalori) yerine;
* 4 çorba kaşığı pirinç veya bulgur pilavı
* 2 kepçe çorba
* 50 g (1 avuç içi kadar) peynirli börek
* 4-5 adet zeytinyağlı yaprak dolması
* 1 orta boy zeytinyağlı biber dolması
* 1 adet (40 g) baklava
* 2 adet (40 g) tulumba tatlısı
* 1 dilim (25 g) tel kadayıf
* 8-10 adet fındıklı draje
* 2-3 yaprak madlen çikolata
* 1 kibrit kutusu kurabiye
* 1 ince dilim kek (30 g)
Dyt. Nilüfer BAYRAM
Bayramda da yürüyün!
Hürriyet’in bana ayırdığı bölümde “yürümek” konusuna çok sık yer veriyorum. Doğru yaptığımdan da hiç kuşkum yok. Yaşasın Hayat ekibine son bir yılda yürüme konusunda yapılan çalışmalardan kısa bir özet hazırlamalarını istedim. Aman Allah’ım! Araştırmalarda ulaşılan sonuçlarda neler var neler. Öyle görünüyor ki “yürüme meselesi” ve sağlığı yürüyerek koruma hedefi önümüzdeki yıllarda daha bir güncel konu haline gelecek, muhtemelen de çalışırken bile yürümemize imkân veren yeni teknolojiler geliştirilecek.
Yakın bir gelecekte muhtemelen işyerlerimizde oturarak çalışmak yerine yine masalarımızın başında olacak ama hem yürüyecek hem de çalışacağız. Bunu ayaklarımızın altına yerleştirecekleri küçük bir yürüme platformu -bir çeşit yürüyüş bandı- ile başaracaklar.
Yine yakın bir gelecekte muhtemelen uçaklarda bile küçük ama kullanışlı yürüyüş platformları olacak. Biliyorsunuz, George W. Bush başkanlığı döneminde Air Force One’ye yürüyüş bandı koydurmuştu. Eski başkan Bush hâlâ atletik, fit ve sağlıklı biri olarak yaşamını sürdürüyor. İster “ulaşım amaçlı” yürüyün, ister “yürümek için” yürüyün ama ne yapıp edin mutlaka yürüyün. Yürümeyi günlük hayatınızın ayrılmaz ve vazgeçilmez bir parçası yapın.
Alışverişe giderken ve dönerken yürüyün. İşe giderken ve dönerken yürüme bahaneleri oluşturun. Öğle tatilinizde yürüyün. İşyerinizde asansör yerine merdiven kullanın, yürüyün. Gençseniz yürüyün, yaşlıysanız yürüyün. Yaz demeyin, kış demeyin yürüyün. Bahane arayanlar için AVM’ler de önemli bir alternatif. Yazın serin, kışın sıcak yürüme alanları AVM’ler. Alışveriş yapma bahanesiyle gidip AVM’lerde yürüyün. Üstelik mevsim kışsa üşüme veya kayıp düşme, yazsa terleme tehdidi de yok.
Bence sadece ulaşım amaçlı değil, yürümek için yürümeyi de günlük programınıza ekleyin. Çünkü bu sizin “egzersize dayalı” bir yaşam tarzı oluşturmanızı da sağlar. Daha önce de yazdığım gibi bedeninizi ve zihninizi dinlendirip güçlü ve kuvvetli kılar. Peki, sadece yürümek yeterli mi? Yürümek yeterli olsa da imkânınız varsa adale gücünüzü arttırmak, dengenizi geliştirmek ve daha çok kalori harcamak için merdiven mucizesinden de yararlanın.
Eski bir araştırma Amerikalı ev kadınlarının kocalarından en az beş yıl daha fazla yaşamasının önemli bir nedeninin de iki ya da üç katlı evlerinin çekip çevrilmesiyle ilintili olduğunu gösterdi. Bayramdır, tatildir deyip bir kenara çekilmeyin, tatilinizi yürüme fırsatına çevirin.
Egzersiz mi, sigara mı?
Sigaranın sağlığa zararları saymakla bitmez, akciğer kanseri riskini artırdığı gerçeğini tartışmak bile gerekmez. Aklı olan, sağlığını düşünüp hayatına saygı duyan herkesin sigara içmemesi, içiyorsa bırakması, sağlığına düşkün olanların sigara içen ortamlardan uzak durması lazım.
İyi haberimiz şu: Kardiyo çalışmaları özellikle düzenli olarak yapıldıklarında sigaranın zararlarına karşı ciddi bir akciğer koruması da sağlayabiliyor. Hâlâ sigara içen ya da geçmişte sigara kullanmış olanlar düzenli kardiyo çalışması yapıyorlarsa akciğer kanserine yakalanma olasılıklarını bir ölçüde azaltabiliyorlar.
Kısacası egzersizin sigaranın zararlarıyla mücadelede de önemli faydaları var.
Paylaş