Paylaş
Yemek borusu ile mide arasındaki bu çok özel kapı normalde sadece yiyecekler yutulurken açılıyor. Gıdaların yemek borusundan mideye geçişinden bu sistem sorumlu.
Yemek borusu ile mide arasında görev yaparak asitli mide sıvısının ve mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasına asla izin vermiyor. Kapağı oluşturan dairesel kaslar sadece yutkunma sırasında gevşiyor. Ağzınızda çiğnemekte olduğunuz yemeği yuttuğunuzda kapağa açılması için gereken sinyali otomatik olarak göndermiş oluyorsunuz.
Kapak mekanizması şu ya da bu nedenle bozulduğunda midenin asit içeriği yemek borusuna geri kaçıyor. Aside hiç alışık olmayan, alkali yapıdaki yemek borusunu kaplayan “mukoza”, yani “örtü” tahriş oluyor.
Başlangıçta, yapısal hasar henüz hafifken, sadece yatar pozisyonda ya da ayakkabınızı bağlamak için eğildiğinizde oluşan kaçaklar bir süre sonra siz otururken, ayakta dururken de gerçekleşebiliyor. İşte bu “geri kaçma” durumunda yabancı kökenli bir sözcük kullanılarak “reflü” deniliyor.
BELİRTİLERİ NELER?
Mide ekşimesi ya da mide yanması yaşamanız, ağzınıza acı, ekşi suların gelmesi çok tipiktir. Özellikle gece yatağa uzandığınızda, bu şikâyetlere göğüs ağrısı, yutma güçlüğü, ses kısıklığı, inatçı bir öksürük, hırıltılı solunum ve astımı andıran bir nefes darlığı eşlik ediyorsa aklınıza hemen reflü gelsin.
Bu şikâyetler, yağlı yiyecekler, domates, portakal, greyfurt, kırmızıbiber ya da soğan gibi besinlerle ya da alkol içtiğinizde daha da artıyorsa bilin ki siz de “reflü kulübü”ne katıldınız.
Fazla ve çok hızlı yemek, stres, üzüntü ya da heyecan sorunu tetikliyorsa, teşhisinizi perçinleyebilirsiniz. Tabii, kesin tanı her zaman doktorunuz tarafından konacaktır. O da büyük olasılıkla gastroskopi denilen endoskopik inceleme yöntemini önerecek ve bir ışık-mercek kaynağı içeren boru ile yutak borunuzun ve midenizin incelenip sıvı ve doku örnekleri alınarak kesin tanının teyidini isteyecektir.
BİR BİLGİ
Dört soruda reflü
1. Midenizin üstünde bir ağrı, yanma, ekşime, kaynama ya da spazm hissediyor musunuz?
2. Zaman zaman ağzınıza acı, ekşi ya da tuzlu bir sıvının geldiğini hissediyor musunuz? Bu durum sık tekrarlıyor mu? Sıvının içinde yemek artıkları da olduğu oluyor mu? Özellikle yatarken ağzınıza gelen bu artıklar yüzünden yataktan fırlamak zorunda kalıyor musunuz?
3. Günün herhangi bir saatinde, özellikle de geceleri inatçı bir öksürük nöbeti yaşıyor musunuz?
4. Tekrarlayan ses kısıklığı probleminiz var mı? Kulak burun boğaz uzmanı ses tellerinizde ödem, şişme ya da tahriş olduğunu söyledi mi?
Yukarıdaki soruların üç tanesine “evet” yanıtı vermeniz reflü tanısı almanıza yeter.
BİR NOT
Tedavisi var mı?
Reflü mutlaka tedavi edilmesi gereken bir sağlık problemi. Doğru tedavi edilmezse, yemek borusunun alt ucunda daralmaya, ülsere ve bazı durumlarda da dokusal değişimlere neden olabilir. Dokusal değişimlerin kansere dönüşebileceğini de unutmayın. Kısacası reflü sorununuz varsa, sorunu ciddiye almanız gerekiyor.
Reflü tedavisinde anti-asit grubu ilaçlar ve mide asidini azaltan H2 baskılayıcıları kullanılıyor. Tedaviye yanıt vermeyen, kanama ve yemek borusu darlığı gibi sorunlar yaşayanlarda cerrahi müdahale de düşünülebilir.
Bununla birlikte, yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklarıyla yakından ilişkili olan bu sorunun çözümünde sadece ilaçlara bel bağlarsanız işiniz çok zor!
Alkolü sınırlamadan, sigarayı bırakmadan, fazla kiloları verip stresi azaltmadan ve reflüye yol açan besinlerden uzaklaşmadan ondan kurtulamazsınız.
BİR UYARI
Reflü ilaçları masum mu?
Reflü ilaçlarını, aynı depresyon ilaçları gibi, suiistimal ediyoruz! Maalesef, ilaç tüketimi açısından sorunlu ve sorumsuz bir toplumuz. Benden söylemesi “Bol acılı kebap yedim, ilacımı içerim reflüm geçer” tarzı bir yaklaşımdan kurtulmanız gerekiyor.
Evet, reflü ilaçları, mide asidinin oluşmasını engeller. Ama mide asidi oluşamadığı zaman da, ölmesi gereken mikroplar canlı kalır!
Reflü ilaçlarını çok sık ve çok fazla kullananlarda akciğer enfeksiyonu ve zatürree gibi hastalıklara daha sık rastlanmasının arkasında yatan neden işte budur.
Yine, reflü, gastrit ve benzeri sorunlarla karşılaştığımızda –artık doktorumuza bile sormaya gerek duymadan– kullandığımız Famotidin, Ranitidin, Pantoprazol, Lansoprazol gibi mide ilaçlarının, B12 vitamini ve demirin emilimini azalttıklarını biliyor musunuz?
Uzmanlar, son yıllarda giderek artan ve ciddi bir sağlık sorunu haline gelen B12 vitamini eksikliğinin, biraz da bu ilaçların bilgisiz ve kontrolsüz kullanımıyla bağlantılı olabileceğini belirtiyorlar. Dahası bu ilaçların demir ve kalsiyum emilimini de etkileyebileceklerinin altını çiziyorlar.
Demir eksikliği kansızlığa, unutkanlığa ve yorgunluğa, kalsiyum eksikliği ise kemik yoğunluğunun azalmasına, yani osteoporoza neden olabiliyor. Yani, gelişigüzel yutuverdiğiniz mide ilaçları sizi ciddi sağlık problemleriyle baş başa bırakabilir!
Bu ilaçların midede polip oluşumuna yol açabileceğini ve mide duvarını inceltebileceğini de unutmayın. Doktorunuz önermedikçe bu ilaçlardan uzak durmanızda ve asla rasgele kullanmamanızda fayda var.
REFLÜSÜ OLANLAR
Ne yemeli, yememeli?
* Rafine ürünleri, unlu, şekerli besinleri azaltın.
* Kızartmaları en aza indirin.
* Fast-food yiyeceklere dokunmayın.
* Aşırı yağlı yiyeceklerden uzak durun.
* Akşam yemeğini erken yiyin ve hafif bir öğün olmasına özen gösterin.
* Bol ve sık su için.
* Diyetinizde yoğurt ve kefir gibi probiyotik zengini besinlere yer verin.
* Portakal suyu, domates suyu, limon, limonata, greyfurt suyuna dikkat! Bu içecekler reflüyü tahrik edebilir.
* Çiğ kuru soğan, kızarmış patates ve kepekli yiyeceklerin reflüyü tetiklediği biliniyor.
* Çay, kahve ve çikolata problemi artırır.
BİRKAÇ TAVSİYE
Reflünüz varsa...
Yaşantınızda yapacağınız bazı düzenlemelerle, ilaç kullanmadan da reflü sorununuzu kontrol altına alabilir, hatta tamamen ortadan kaldırabilirsiniz!
* Yatmadan önce bir şey yiyip içmeyin. Özellikle yatmadan iki saat önce yemek yemeyi ve bir şeyler içmeyi tamamen bırakın.
* Sigara ve alkol kullanmayın. Bilhassa bira ve şarap gibi mayalı içkilerden uzak durun.
* Kimse pek bilmez ama sigara asit salgısını uyaran ve mide kapakçık basıncını azaltan bir etkiye sahiptir.
* Yatağınızın baş kısmını yükseltin.
* Sol tarafınıza yatın, çünkü sağ tarafınıza yattığınızda midenizdeki muhteviyatın yemek borusuna kaçma ihtimali artar.
* Sık ve az yiyin. Fazla kilolarınız varsa verin.
* Dar kıyafetler giymemeye özen gösterin.
Paylaş