Paylaş
Soru şu: Metformin ömrü uzatabilen ilk ilaç, ilk senolitik molekül olabilir mi, ömrü uzatan ilaç bulundu mu?
Neredeyse 50 yılı aşkın bir süredir diyabet hastalarında kan şekerini ayarlamak üzere kullanılan metformin molekülü son yıllarda önce insülin direnci gibi önemli bir sorunun çözümünde yaygın olarak kullanılmaya başlanıldı ve çok iyi sonuçlar elde edildi. Araştırmalara bakılırsa henüz net ve açık olarak onaylanmamakla birlikte metformin şimdi de ömrü uzatan ilk moleküllerden biri ve hatta ilk “SENOLİTİK İLAÇ” olma yolunda hızla ilerliyor. Bunu da muhtemelen 3 ayrı yol ile başarıyor. Peki, o yollar neler?
KISA BİLGİ
METFORMİN NE YAPIYOR
Metformin 3 ayrı işi aynı anda yapabiliyor gibi görünüyor.
VARAN 1: İLTİHABI BASKILIYOR: Metforminin “antienflamatuar”, yani “yangı baskılayıcı” bazı özelliklerinin olması. Bu özellikler birçok çalışma ile teyit de edildi. Metformin yaşlılık sürecinde gelişebilecek farklı iltihabi süreçleri daha hücre düzeyindeyken baskılayabiliyor. Bilindiği gibi yaşlanma süreçlerinin en önemli sorunlarından biri iltihaplanma problemi. Onun baskılanabilmesi ise çok ama çok önemli bir iyi yaşlanma ayrıntısı.
VARAN 2: ŞEKERLENMEYİ AZALTIYOR: Metformin en tehlikeli ve riskli kötü kolesterol türevleri kabul edilen LDL-3 ve LDL-4’ün şekerlenmesini (glikasyonunu) de baskılayabiliyor. Bu etki ise damarların kötü kolesterolden daha az zarar görmesi anlamına geliyor. Bilindiği üzere iyi yaşlanmak için her şeyden önce sağlam damarlara sahip olmamız lazım. İyi yaşlanmanın temel belirleyicilerinden biri iltihabı baskılamaksa, diğeri de glikasyonu her düzeyde, her dokuda, her yaşta yavaşlatmak.
VARAN 3: KANSERİ ENGELLEYEBİLİYOR: Metforminin üçüncü bir marifeti daha var. Bu marifeti ise on sekiz yıl kadar önce 2005’te fark edildi, sonrada, ardı ardına gelen yeni araştırmalarla desteklendi: Metformin prostat, kalınbağırsak, meme kanseri gibi bazı kanserlerin oluşumunu da engelleyebiliyor.
ÖZETİ ŞUDUR
BEKLEMEMİZ LAZIM
Bana göre de metformin ilk senolitik molekül olabilir. Bilimsel araştırmaların neticesi ve klinik gözlemlere bakılırsa “METFORMİN MUCİZESİ” yakın bir gelecekte net ve açık olarak gerçekleşebilecek gibi görünüyor. Metforminin ilk “SENOLOTİK MOLEKÜL” madalyasını da göğsüne takması bana göre de beklediğimiz iyi bir haberdir. Metformin “ÖMRÜ UZATAN”, daha da önemlisi ömrü sadece uzatmakla kalmayıp “YAŞLANMAYI GENÇLEŞTİREN” mucize bir hap olma yolunda hızla ilerliyor. Bilindiği gibi son derece ucuz bir molekül olması ise apayrı bir avantaj. Ama umalım ki araştırmacılar ve ilaç üreticileri molekülünde bazı değişiklikler yaptık diye onu daha pahalı, ulaşılması güç ya da daha toksik bir moleküle dönüştürmesinler.
SON BİR NOT: Yukarıdaki bilgiler sadece okuyucuyu da bilgilendirme amacıyla yazılmıştır. Metforminin ömür uzatan bir molekül olup olmadığı halen araştırma safhasındadır. Bu nedenle doktorunuz önermedikçe metformin molekülünü içeren herhangi bir ilacı “ömrü uzatan hap” düşüncesiyle kullanmamamız gerekiyor.
BİR UYARI
GGT’NİZİ DİKKATLE İZLEYİN
Okur sorularının sıklık bakımından önde gidenlerinden biri de bir laboratuvar testi. Ve o test kesinlikle düşündüğünüzden de bildiğinizden de çok daha önemli. Nedeni şu: Eğer bedeninizdeki TOKSİK YÜK SEVİYESİNİ merak ediyorsanız, size basit ve ucuz bir laboratuvar testinden faydalanmanızı tavsiye edeceğim.
Testin kısa adı “GGT”, açık yazılımı ise “Gamma Glutamil Transferaz”. Bu önemli test, aslında çok sık başvurulan ve her yerde yapılabilen bir karaciğer enzim tayini.
Ne var ki bu ucuz ve basit test zannedilenin aksine sıradan bir karaciğer fonksiyon testi değil. Kanda GGT düzeylerinin artması karaciğerde giderek artan bir mitokondri bozuşmasının da işareti.
Nedeni şu: GGT, “glutatyon” üretimi için hammadde sağlayıcısı. Glutatyonun temel hammaddesi sisteinin üretim aşamalarında kullanılması için GGT şart!
Eğer kan analizlerinde GGT seviyesi yüksekse bu bilgi aynı zamanda karaciğerin glutatyon rezervlerinin azaldığının, bu rezervleri artırmak için de zavallı organın çaresizlik içinde kaldığının işaretidir.
Özellikle alkol kullanan birinde GGT artışı karaciğerde “acil durumun ilanı” gibidir.
Mitokondri sağlığını önemseyen her hekim, hastasının GGT seviyelerinin 40’tan daha az olmasını ister. 50’nin üstündeki rakamları ise “sıkıyönetim dönemi” olarak kabul eder.
Sağlık kontrollerinizde GGT incelemelerini de yaptırmayı ihmal etmeyin.
Paylaş