Paylaş
“Metabolizma”, bizden biri haline gelen yabancı sözcüklerden biri. Basitçe anlamı şu: Vücudumuz istirahat ederken de hareket halindeyken de enerji kullanıyor. Enerji üreten süreçler de kısaca “metabolizma” sözcüğü ile ifade ediliyor. “Nereden çıktı bu yabancı sözcük, Türkçesi yok mu bunun?” gibi sorularla da kendiniz boşuna yormayın, sadece bizde değil hemen her dilde “olduğu gibi” kullanılıyor. Bu kadar yaygınlaşmasının nedeniyse muhtemelen global bir sorun haline gelen kilo patlaması ve obezite salgını...
Ne var ki metabolizmadaki arızaların kilo alma üzerindeki etkisi sanıldığı kadar fazla değil. Böyle olmasına rağmen çoğu uzman kilo sorununun esas sebebinin metabolizmamızın halledemeyeceği miktarda kalori kazanımımız ya da metabolizmamızı hızlandıracak düzeyde aktivite noksanlığımız olduğunu unutup sorunu sadece “metabolizmanın yavaşlığı” gibi masum bir gerekçeyle izah etmeye çalışıyor.
Gelin görün ki yiyip içtiklerimizle kazandığımız kalorileri istirahat ya da aktivite halinde mükemmel çalışan hızlı ve güçlü bir metabolizma ile harcayabilmemiz güzel bir şey ama metabolizma hızında yapabileceğimiz değişiklikler öyle zannedildiği kadar kolay ve etkili olmuyor. Metabolizmamızın hızını yavaşlatan ya da onu hızlandırabilen önlemler var ama peşinen söyleyeyim, problem kilo sorunu ise eğer, sorunun arkasında metabolizmanın hızlı ya da yavaş olması durumunun oynayacağı rol yüzde 5’leri geçmez!
METABOLİZMA NASIL HIZLANDIRILIR?
İsterseniz siz yine de bir kenara şu tavsiyeleri not ediniz:
* Mevcut kas kütlesini daha çok kullanarak: Düzenli aktivite yaparak, egzersiz yapmayı bir yaşam tarzı haline getirerek ve günlük yaşamda daha aktif kalarak.
* Kas kütlesini artırarak: Kas kütleniz arttıkça istirahat halinde de, harekete geçtiğinizde de metabolizmanız daha hızlı çalışacak ve yaktığınız enerji miktarı artacaktır. Diyelim ki 10 kilo civarında kasa sahipken bunu 15 kiloya çıkardığınız takdirde istirahat metabolizma hızınızda da -bazal metabolizma hızı-, aktivite halindeki metabolik gücünüzde de ciddi bir artış yaparsınız.
* Protein tüketiminizi artırdığınızda, öğün aralıklarınızı dengeli tutup günde üç öğün düzenli beslendiğinizde, şeker ve diğer yüksek glisemik yüklü gıdalardan (ekmek, pirinç, patates, fırın ve pastane ürünleri, paketlenmiş unlu, şekerli gıdalar) uzak durduğunuzda, kalsiyumdan zengin besinleri (yoğurt, peynir, badem, susam, lahana, kalın yapraklı sebzeler) çoğalttığınızda, alkolü sınırlayıp iyi uyuduğunuzda da metabolizmanız daha hızlı çalışacaktır. Yeşil çayda bulunan kateşinlerin, düzenli su içmenin ve bedeni susuz bırakmamanın, soğuk havaların, sıcak ortamlardan uzak kalmanın, tiroid ve testosteron hormonu düşüklüğüne yakalanmamanın, sık sık kilo alıp vererek metabolizmanın başını döndürmemenin, depresyondan uzak kalıp strese girmemenin de metabolizma hızı üzerinde olumlu etkiler yaptığı biliniyor.
SONUÇ...
Metabolizması hızlı çalışanların daha zor kilo alıp daha kolay kilo verdikleri, az çalışanlarınsa kuş kadar yedikleri halde fil haline gelebildikleri doğru ama bu tür sürprizlerin zannedildiği kadar sık olmadığını unutmayın. Eğer metabolizmamızın yavaş olduğunu düşünüyorsanız her şeyden önce böyle bir şeyin gerçekten olup olmadığının araştırılmasını isteyin. Metabolizma hızınızı ölçtürün. Hormon düzeylerinizi kontrol ettirin.
Tiroid beziniz düzgün çalışıyor mu, böbreküstü bezlerinizde bir anormallik var mı, pankreasınız aşırı insülin üretiyor mu kontrol ettirin. Metabolizmanızı tembelleştiren yeme içme yanlışlarınız var mı, gözden geçirin. “Metabolizmamı harekete geçirecek kadar aktivite alışkanlığına sahip miyim?” sorusuna cevap verin. Metabolizma hızlandırıcı çayların, lahana, Afrika mangosu, kırmızı çilek, deniz yosunu gibi saçmalıkların ise hiçbir işe yaramadığını unutmayın.
Yazının başlığındaki sorunun cevabına gelince... Metabolizmanın hızlısı ya da yavaşı değil, “normal”i daha iyidir.
NE YAPIYOR?
-----------
Osteoporoz (Kemik erimesi) ne yapıyor?
* Kemik kırılma riski artıyor
* Çökme kırıkları oluyor
* Kamburluk oluşuyor
* Boy kısalıyor
* Ağrılar oluşuyor
İnsülin direnci ne yapıyor?
* Göbeklenme
* Yağlı karaciğer
* Hipertansiyon
* Damar sertliği
* Trigliserid artışı
* Hızlı yaşlanma
* Şeker hastalığı
* Gut krizi
ÖNEMLİ
------
BU İŞARETLERE DİKKAT EDİN
Karaciğer sorununda en sık görülen 10 belirti
* Kaşıntı
* Yorgunluk
* Karın şişliği
* Ayak şişmesi
* Cilt döküntüleri
* Gözlerde sararma
* Bulantı
* İştahsızlık
* Kolay kanama, pıhtılaşma sorunu
* İshal
Akciğer sorununu akla getiren ilk 10 belirti
* Nefes darlığı
* Hırıltılı ve yüzeysel solunum
* Çarpıntı
* Özellikle gece artan öksürük
* Balgam çıkarma
* Kan tükürme
* Zayıflama
* Çabuk yorulma
* Ateş
* Yan ağrısı
HATIRLATMA (BU KUTU BÜTÜN HAFTA BÜYÜK GİRECEK)
Yeni web sitemize göz attınız mı?
www.drosmanmuftuoglu.com adresinden ulaşabileceğiniz yeni web sitemiz işinize yarayabilecek yüzlerce bilgi, öneri ve test içeriyor. Göz atmanızda fayda var.
Paylaş