Mega dozlardan uzak durun

Uzun yıllar çok sayıda politikacı ve bürokrata sağlık sorunlarının çözümü için yardımcı olmaya çalıştım.

Çoğu, sağlıklarını yönetme konusunda dikkatsizdi. Ne kilosuna, aktivitesine, uykusuna ne de şekerine, kolesterolüne ya da tansiyonuna özen gösteriyordu.

Önemli görevler üstlenen, son derece iyi yetişmiş bu çok özel kişilerin, sağlıklarını yönetmedeki dikkatsizliklerini anlamakta çok zorlandığımı itiraf edeyim. Kısacası, topluma fikir lideri ve örnek olması gereken bu önemli kişilerin kendi sağlıkları konusundaki dikkatsizliği ve özensizliği beni hep şaşırttı!

Bu durumun istisnaları da oldu elbette. 9. Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel bu istisnalardan biri, hatta birincisidir. Süleyman Bey çok uyumlu bir hasta, iyi bir dinleyici ve uygulayıcıdır. Sağlık bilincinin ne kadar önemli olduğunu 1980’li yıllarda fark etmiş ve o zamandan beri de bu özenini hiç kaybetmemiştir. Bu konuda da topluma örnek bir kişiliktir. Bu özenin mükafatını da iyi ve güzel yaşlanarak alıyor.

İYİ BİR ÖRNEK

Sağlığın önemini dikkate alan müstesna kişilerden biri de Yılmaz Büyükerşen. Büyükerşen da politikacı-yöneticilerin "kendine iyi bakmayı becerebilenler" grubunda yer alıyor. İlk kez 1990’lı yıllarda Sayın Süleyman Demirel’in Eskişehir’de Anadolu Üniversitesi’ni ziyareti sırasında tanıştığım bu üretken, başarılı ve yetenekli yöneticinin sağlığını yönetmede de aynı özeni göstermesi beni fazlasıyla sevindirdi.

Yılmaz Bey sigara kullanmayarak, alkolü yok denecek kadar az içerek sürdürdüğü iyi yaşam yolculuğunu aktif bir yaşam tarzıyla da bütünleştirmiş. Yürüyor, yüzüyor, gün boyu koşuşturuyor. Yılmaz Büyükerşen’e yaşam tarzı seçimlerinden de (9), aktivite alışkanlıklarından da (8) iyi notlar veriyoruz. Kan şekerini ayarlamada kullandığı diyabetik ilaçlar kadar aktivitenin de önemli olduğunu fark etmesi son derece ciddi bir kazanımdır.

MEGALARDAN VE ULTRALARDANHEP UZAK DURUN

Yılmaz Hoca’nın kullandığı besin desteklerini beğenmedim! Hele o "güçlü ve süper erkek" çağrışımı yapanı hiç beğenmedim. Nedeni de şu: Kutusunun üzerinde "süper, mega, high, ultra" gibi "tahrik edici büyüteçler" taşıyan hiçbir besin desteğini önermiyoruz. Çünkü vitamin ve mineral kullananların bu destekleri mutlaka günlük tavsiye edilen dozlarda almalarını istiyoruz.

Vitamin ve mineralleri "mega" dozlarda almak veya "ultra" değerlerde kullanmak fayda yerine zarar verebiliyor. Bu karışımlarda bulunan, özellikle yağda eriyen vitaminlerin (E ve D vitaminleri ile beta karoten) vücutta birikmeleri halinde beklenmedik ve zararlı sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Herhangi bir vitamin ya da mineral desteği alacaksanız ve bu desteklerin multilerinden kullanacaksanız lütfen en düşük dozda olanları ve günlük tavsiye edilen dozların (RDA) içinde kalanları tercih edin.

Hocaya tavsiyem kullandığı besin desteğini hemen bırakması. Eczanelerde satılan ilaç firmaları tarafından üretilen güvenilir çoklu desteklerden birine başlaması. Diyabeti nedeniyle seçeceği desteğin içinde B6 ve B12 vitaminleri ile folik asit bulunanlara öncelik vermesi, olanak varsa bu desteğe günde 200-600 mg alfa lipoik asit eklemesi iyi olur. B grubu vitaminleri ve alfa lipoik asit diyabete bağlı sinir sistemi problemlerinde yardımcı olabiliyor.

OMEGA-3 DESTEĞİNİ KULLANMASI GEREKİYOR MU?

Eğer haftada 2-3 gün balık yiyorsanız omega-3 desteği almanıza gerek yok. Boşuna para harcamayın. Belki, balık yemediğiniz günlerde güvenilir bir omega-3 desteğinden 1 kapsül alabilirsiniz.

Omega-3 desteklerinden faydalanırken dikkat edilmesi gereken birkaç önemli nokta var: Bunlardan biri, mümkün olduğu kadar saf, temiz, ağır metallerle kirlenmemiş omega-3 desteklerini kullanmak. Ayrıca, balıkyağı olarak değil saf omega-3 yağlarını almak gerekiyor.

Diğer taraftan, özellikle bağırsakta açılan omega-3 kapsüllerini kullanmak daha faydalı. Çünkü bunları kullanırken ağızda metalik tat ve bulantı hissi ortaya çıkmıyor. Ayrıca, bağırsakta açılan kapsüllerin vücuda dahil olma olasılığı da daha yüksek kabul ediliyor. Kısacası, Yılmaz Hoca’nın besin desteklerini gözden geçirmesinde fayda var. Bu seçimleri nedeniyle ona iyi bir not veremiyoruz: 7

İŞİNİ SEVEREK YAPIYOR

Yılmaz Büyükerşen’in stres yönetiminde ufak tefek sorunlar yaşasa da genellikle başarılı olduğunu söylemek gerekiyor. Sürekli yöneticilik yapan, kendinden çok başkalarının sorunlarıyla uğraşan ve 70’li yaşlarda Eskişehir gibi büyük bir şehrin belediye başkanlığını üstlenen birinde ufak tefek stres yönetimi bozukluklarının ortaya çıkması doğal. Büyükerşen, işin çözümünü çoktan bulmuş. İşini keyifle yaptığını, hayata ve olan bitene iyimser baktığını söylüyor. Doğru da yapıyor. Yılmaz Bey’in stres yönetimi notu da iyi: 8

SAKIN ÖĞÜN ATLAMAYIN

Orta yaş diyabeti olan biri için hocanın uyguladığı beslenme planında büyük sorunlar görünmüyor. Öğün atlamak, hızlı yemek, bir diyabetlinin yapmaması gereken önemli hatalar. Biz, özellikle öğün atlamayı hiç kimse için, ama özellikle diyabet hastalığı söz konusu olduğunda hoş görmüyoruz. Kan şekerindeki dalgalanmalar, bilhassa diyabetik ilaçlar kullananlarda ağır hipoglisemilere yol açabiliyor. Bu nedenle öğün atlamak, özellikle şeker hastası iseniz önemli bir hata olarak kabul ediliyor. Yılmaz Büyükerşen’in beslenme notu da fena değil: 8

Yılmaz Büyükerşen’e sağlıklı, mutlu, keyifli ve huzurlu bir hayat diliyorum.


NASIL YAŞIYORSUNUZ?

Yılmaz Büyükerşen (71)

Eskişehir Belediye Başkanı

Yıllardır, rektörlük ve büyükşehir belediye başkanlığı derken çok yoğun bir iş programım var. Buna karşın canımı sıkan bir rahatsızlıkla karşılaşmadım bugüne kadar. Sadece tip 2 diyabetim var. Bir de iş yükünden dolayı zaman zaman yorgunluk hissediyorum. Ailemde öyle çok büyük rahatsızlıklar çıktığını hatırlamıyorum. Yüksek kolesterol, yüksek tansiyon ve bir de romatizmadan mustarip olanları hatırlıyorum.

Sigara içmiyorum, çok az ve nadiren içki içiyorum. Zaten günlerim koşuşturmakla geçiyor ama bununla yetinmiyorum. Eğer hava iyiyse haftanın 2-3 günü 3-5 kilometrelik yürüyüşler yapıyorum. Eğer yazsa tabii yüzme diyorum. Günde üç kez yarımşar saat yüzüyorum yaz aylarında. Bazen stres nedeniyle başağrısı çekiyorum. Ama işimi keyif alarak yapmam, duygularımı rahat bir şekilde dışarı vurmam ve pozitif düşünceyi hiç bırakmamam sayesinde stresle yine de iyi başa çıktığımı düşünüyorum. Glukofaj, starlix güvenli kullandığım iki ilaç. Ara sıra da megaman-omega 3 alıyorum.

Kilo sorunu yaşamıyorum pek. Ama mevcut kilomu muhafaza edebilmek için sık sık diyet yapıyorum. Kahvaltı dışındaki öğün saatlerim biraz düzensiz. Ara sıra ara öğün yiyorum. Geceleri ise meyve yiyerek gün içindeki açığı kapatıyorum. Bir de yemeği hızlı yeme huyum var. Prensip olarak tatlılardan, hamur işlerinden uzak duruyorum. Diğer temel gıdaları dengeli biçimde yemeye gayret ediyorum. Yemeklerde zeytinyağı kullanıyorum yıllardır. Bol su içmeye çalışıyorum.

Yılmaz Büyükerşen’in not ortalaması: 8
Yazarın Tüm Yazıları