Paylaş
Ama ne var ki özellikle teşhis ve tedavi teknolojilerinde harika başarılara imza attığımız bu parlak dönemde basit yaşam tarzı değişiklikleriyle bile önleyebileceğimiz farklı kronik hastalıkların esiri olmuş durumdayız. Ve bu esaret son derece üzücü, bir o kadar da ironik bir durumdur.
Çok değil 100 yıl kadar önce ölüm nedenlerinde ilk 3 sırada zatürre/pnömoni, verem/tüberküloz, ishal/enteritler vardı. Bunların hemen hepsine şöyle ya da böyle çare ürettik. Peki şimdi durum ne? Şimdiki durumun -maalesef- 100 yıl öncesinden daha da vahim olduğunu söylersem pek haksız sayılmam. Çünkü 100 yıl öncesine göre çok daha uzun yaşasak bile çok daha fazla “yaşlı hastamız” var! Nedenine gelince... Şimdilerde mahşerin dört atlısıyla uğraşıyoruz...
O ATLARDA NELER VAR
KALP KRİZLERİ FELÇLER KANSERLER BUNAMALAR...
Canımızı yakan, hayat kalitemizi bozup 100 yıl öncesine oranla çok daha uzun yaşasak bile kazandığımız bu yeni zaman diliminin tadını bozan yeni hastalıklarla karşı karşıyayız. Şimdilerde hastalık denince ilk sıraları kalp hastalıkları, felçler, kanserler, bunamalar alıyor. Kalp damar hastalıkları, her yıl neredeyse 20 milyon insanın hayatını sonlandırıyor. Her yıl milyonlarca insan -tahminen 35-40 milyon- inme geçiriyor. Ve yine her yıl milyonlarca insan farklı kanserler nedeniyle hayata veda ediyor. Yaşı 70’i 80’i geçen hemen herkesi az ya da çok bunama korkusu sarıp sarmalıyor. Geride kalan 60 yaş üstü nüfusun ise çoğu başka KRONİK HASTALIKLAR ile boğuşup duruyor. Kimi hipertansiyonuna, kimi şeker hastalığına, kimi obezitesine, kimi romatizmasına çare arıyor. Sadece “alkolik olmayan karaciğer hastalığı” bile muazzam bir kitlesel yetişkinlik çağı sağlık sorununa dönüşmüş durumda. Uzmanlar her 2 yetişkinden birinin karaciğer yağlanması problemi yaşadığını söylüyor. Peki neden? Ne oldu da bu hastalıkların esiri haline geldik? Suçlu ya da suçlular, hata ya da hatalar neler?
BANA GÖRE
İLK SUÇLU METABOLİK SORUNLARDIR
Özellikle yaşlılık döneminde başımıza musallat olan bu “KRONİK HASTALIKLAR ÇETESİ”nin farklı suçluları ve sorumluları olsa da bana göre esas suçlu ve çete başı bozduğumuz metabolizmamız, metabolik sorunlarımızdır. YANLIŞ YAŞAM TARZI SEÇİMLERİMİZDİR. Kötü beslenmemiz, hareketsiz yaşam tarzımız, uykusuz gecelerimiz, stres nöbetlerimizdir. Yaşam tarzımızdaki bu ısrarlı yanlışlarımız metabolizmamızı yavaş yavaş ve sinsice çürütmektedir. Kronik hastalıkları çoğumuz genelde YAŞLANMA İLE İLİŞKİLİ HASTALIKLAR olarak da düşünüyoruz. Bu düşünce tam olmasa da bir ölçüde haklıdır. Bu hastalıkların UZUN ÖMÜR SÜRMENİN BEDELİ olduklarını da düşünebiliriz. Ama ne var ki sadece metabolizmamızın içini oyan yaşam tarzı yanlışlarımızdan vazgeçmemiz halinde bile bu hastalıkların çoğunu “önlememiz”, başaramazsak “geciktirmemiz” veya “etkilerini hafifletmemiz” mümkündür.
BİR UYARI
O TRENE SAKIN BİNMEYİN
40’lı 50’li yaşlarda yanlış beslenme ve hareketsiz bir yaşam nedeniyle bindiğiniz “İNSÜLİN DİRENCİ TRENİ YOLCULUĞUNUN” ilk neticelerinden biri karaciğerinizin yağlanmasıdır. O yağlanmanın kısa bir süre sonra şeker yağ ve karbonhidrat metabolizmanızı altüst etmesi, özellikle ve öncelikle de “glikasyon/şekerlenme ve inflamasyon/iltihaplanma” canavarlarını harekete geçirmesi doğaldır. Sadece bu 2 gelişmenin bile sizi farklı kronik hastalıklarla dolu, maceralı ve üzücü bir tren yolculuğuna çıkarması sürpriz değildir. Bu yolculuğun duraklarında ise şeker hastalığının, obezite probleminin, hipertansiyon belasının, kalp krizlerinin, felçlerin, Alzheimer ve diğer bunama problemlerinin, kas kemik erimelerinin hatta kanserlerin olduğu kesindir. Bu kötü, korkutucu ve tatsız listeye safra kesesi taşlarını, gut hastalığını, otoimmün sorunları, kas erimelerini, göz ve işitme problemlerini de rahatlıkla ekleyebilirsiniz.
NE YAPMALI
YAŞAM TARZI TIBBINA KULAK VERELİM
Yaşam tarzı tıbbı kronik hastalıkları önlemek ve yönetmek için sağlıksız davranışları değiştirmeye ve sağlıklı olanları teşvik etmeye odaklanan yeni bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım fiziksel hareketsizlik, sağlıksız beslenme, stres, uykusuzluk, alkol ve tütün kullanımı gibi risk faktörlerini ortadan kaldırmayı ve iyileştirmeyi hedefler. Yaşam tarzı tıbbı kötü alışkanlıkların ve seçimlerin neden olduğu rahatsızlıkları ve kronik hastalıkları ele alıp bunlar için doğru çözümler üretir. Eğer daha iyi yaşlanmak istiyorsanız önce yaşam tarzınıza odaklanın. Beslenmenizdeki, düşünce tarzınızdaki, aktivite düzeyinizdeki, uyku süreçlerinizdeki yanlışlarınızı düzelterek işe başlayın.
Paylaş