Paylaş
Birilerinin kulağını çınlatmak iyi ve güzel bir şeydir de çınlayan eğer kendi kulağınız ise işler değişir, konu keyif değil de endişe verir.
Evet, şu kesin ve açık: Uzun süren, şiddeti giderek artan ve tekrarlayan çınlamalar insanı bazen canından bezdirebilir.
Kulak çınlamasının birden çok nedeni var. Sizin sorununuzun hangisi olduğuna karar vermesi gerekenlerse kulak-burun-boğaz (KBB) uzmanları.
Onlar muayene, işitme testleri, ileri görüntüleme yöntemleri vs. ile kulağınızı çınlatan nedeni bulmaya çalışırlar.
Gerekiyorsa nöroloji ve ruh sağlığı uzmanlarıyla da işbirliği içine girerler.
“Kulak çınlatan nedenler”in başlıcalarını ve tedavi için yapılabilecek “sınırlı” seçenekleri bu sayfada bulacaksınız. Buyurun...
Bahar nezlesi sezonu açıldı
Alerjik nedenlerle gelişen burun nezlesi ataklarının tavan yaptığı (!) günlerdeyiz. Bahar müjdesi çiçek polenleri bunun öncelikli nedeni. Bu arada küf, toz, hayvan kepeği gibi alerjenleri de gözden ırak tutmamanız lazım.Özeti şu: Bugünlerde burnunuzun neredeyse “ayarı bozulmuş bir musluk” gibi akıyorsa, hapşırığın, aksırığın kesilmediğini, gözlerinizin kızarma, kaşınma, sulanma nedeniyle feryat ettiğini, genzinizin tıkanıp öksürük atakları ile boğuştuğunuzu görürseniz aklınıza ilk önce “alerjik iç burun iltihabı” yani “bahar nezlesi” sorunu gelsin ve çözüm için hemen bir KBB uzmanından yardım istensin.
Ev işi burun nezlesi önlemleri
◊ Bahçeniz varsa çiçek budama, çim biçme gibi işleri en aza indirin ve başkalarına yükleyin!
◊ Polen miktarının fazla olduğu günlerde pencerelerinizi kapalı tutun, evinizde oturmaya gayret edin.
◊ Evinizde antialerjik düzenekli klimalardan istifade etmeyi deneyin.
◊ Evcil hayvanlarınızı imkân varsa ev dışında tutun ve hayvana her dokunuşunuzdan sonra ellerinizi bir güzel yıkayın.
◊ Köpeğinizi haftada bir kez yıkayacak alerjiye duyarsız birini bulun ve yardım alın. Kediniz varsa tüylerindeki salyasını yok edecek ürünlerle onu yıkayabilecek bir sistemden yardım alın.
◊ Kuş tüyü yastıklarınızı polyester yastıklarla değiştirin.
Kulak çınlatan sorunlar
∆ Yüksek tansiyon
∆ Alerjik tepkiler
∆ Kansızlık
∆ Kulak kanalının kiri ya da yabancı bir nesneyle tıkanması
∆ Kulak, burun, boğaz bölgesinin enfeksiyonları
∆ İlaçlar (aspirin, antibiyotikler, sakinleştiriciler)
∆ Damar
sertliği
∆ Travmalar
∆ Aşırı ve yoğun yüksek sese maruz kalmak
Nasıl tedavi ediliyor?
Çınlamaya yol açan bir neden bulunabiliyorsa tedavi kolaydır. Enfeksiyonsa tedavi edilir. Yüksek tansiyonsa düşürülür. Alerjik tepkimeyse giderilir. Kulak kanalını tıkayan bir sebep varsa ortadan kaldırılır.
Ama sebep bulunamazsa işler biraz karışır, zorlaşır. Bu gibi durumlarda tercih edilen iki doğal destek var. Birincisi ginkgo özleri. Bu özler 40-80 mg. günlük dozlarda kullanıldıklarında işe yarayabiliyor. Ginkgo ile birlikte çinko desteğini de denemek mümkün. Ayrıca flavanoid kombinasyonlarını da “doğal ilaç” olarak deneyen var.
Bunlara yanıt vermeyen vakaların sayısıysa oldukça fazla. Bu durumlarda çevredeki sesleri yükselterek perdeleme yapmak, işitme cihazlarından faydalanmak gibi seçeneklere başvuruluyor. Detaylı çözüm önerileri için KBB uzmanları ile konuşmalısınız.
Ağız kokusunun 7 mühim nedeni
Nefes kokusuna yol açan sebeplerin sayısı oldukça fazla. İlk 7’de şunlar var:
∆ Ağız bakımının kötü olması, dişlerin düzenli olarak fırçalanmaması.
∆ Dişlere yerleşik hastalıklar, özellikle diş plakları ve diş eti iltihapları.
∆ Ağız kuruluğuna yol açan sorunlar: İlaçlar, tükürük bezi hastalıkları...
∆ Tüketilen besinler: Soğan, sarımsak, alkollü içecekler.
∆ Akciğer ve sinüs bölgesinin enfeksiyonları, ağız içindeki iltihaplar.
∆ Reflü ve gastrit problemi.
∆ Bağırsak içi mikrobiyotanın yapılanmasının bozulması (disbiyodis).
Diş bakımında sınıfta kaldık
Elimde sağlık durumumuzu değerlendiren güzel bir toplumsal araştırma yani “anket” var. Sonuçlarını önümüzdeki günlerde sizinle daha detaylı paylaşacağım, bugünlük şu kötü veriyle yetinelim: Diş bakımında maalesef pek de iyi bir durumda değiliz. Konu diş sağlığımız olduğunda rakamlar şunlar: Düzenli olarak yılda bir kez diş hekimlerine gidenlerimizin oranı yüzde 60’ları geçmiyor.“Son 1 yıl içinde dişçiye kaç kez gittiniz?” sorusuna “Hiç gitmedim” yanıtı verenlerin oranı yüzde 40. “Peki dişlerinizi günde kaç kez fırçalıyorsunuz?” sorusuna verilen yanıtlar nasıl? Yüzde 25 bir kez, yüzde 47 iki kez, yüzde 10 üç kez veya daha sık.Bir kötü haber de şu: Diş bakımı daha ziyade çocukluk ve gençlik dönemlerinde gündemimize giriyor, yaş ilerledikçe dişlere gösterilen özen azalıyor. Diş sağlığı çok önemli bir sağlıklı yaşam ayrıntısı. Pek çok hastalığın kaynağı hasta veya sağlıksız dişler, diş etleri. Aman dikkat!
Paylaş