İnternetteki bazı bilgilere göre kötü kolesterol diye bir şey yok! Kolesterol sorunu diye de bir şey yok!
İnternet hayatımızı çok etkiliyor. Bilgiye ulaşımı çok kolaylaştırılan bu mükemmel bilgi otoyolunun son zamanlarda zararlı bilgilerle kirlenmeye başladığını görmek son derece üzücü. İsteyen istediği bilgileri yanlış mı doğru mu olduğuna dikkat etmeden bu otoyola bırakıyor.
Bunun örneklerinden birini "kolesterol yüksekliği" sorununda yaşıyoruz. Nerden kaynaklandığını bilmediğimiz bazı yanlış bilgiler internette dönüp duruyor! Bu bilgilere göre kolesterol yüksekliği tedavi edilmesi gerekmeyen bir sorun! Kolesterol yüksekliği aslında faydalı bir şey! Yüksek kolesterolü tedavi etmek doğru değil! Kolesterol yüksekliğinin tedavi edilmesi gerektiğini ileri sürenler bu işten para kazanan ilaç üreticileri ve onlara alet olan bazı doktorlar! İnanmak güç ama durum gerçekten böyle...
AZI KARAR ÇOĞU ZARAR
Hemen belirtelim ki, kolesterol yaşamsal bir madde ve o olmadan yaşamımızı sürdürmemiz mümkün değil. Eğer kolesterol olmasaydı insan türü yok olurdu. Kolesterol olmadan ne erkeklik hormonu testosteronu, ne de kadınlık hormonu östrojeni yapamazsınız. Neticede yeni nesilleri de üretemezsiniz. Kolesterol olmazsa, safra yapımınız bozulur, besinleri bağırsaklardan emmeniz olanaksız hale gelir. Hücre duvarınızın bütünlüğü ortadan kalkar. Bazı vitaminleri, örneğin D vitaminini yapamazsınız.
Bütün bunlar doğru ama binlerce kez kanıtlanmış bir bilimsel gerçek var: Eğer kanınızda çok fazla miktarda kolesterol varsa ve bu fazla kolesterol LDL parçacıkları içine taşınıyorsa, bu fazlalıklar çoğu kez atardamarlarınızın duvarlarında birikmeye eğilimlidir. Bu birikimlerse bir süre sonra damarı tıkayabilir.
Güvenilir tıp merkezlerinde yapılan araştırmalar, kan dolaşımında fazla miktarda bulunan LDL kolesterolün azaltılmasının kalp krizi olasılığını düşürdüğünü, damar sertliği sürecini yavaşlattığını ya da engellediğini, felç-inme riskini azalttığını, ortalama yaşam süresini de uzattığını gösteriyor. Sadece doymuş yağ oranı azaltılmış bir diyet yaparak kolesterolünüzü yüzde 25 oranında düşürmeniz mümkün. Orta derede düşük yağlı bir diyetle yüzde 5-10, ciddi bir yağ kısıtlanması haline yüzde 15 civarında bir kolesterol düşmesi sağlanabilir.
SEÇİMLERİ DOĞRU
Nuri Okutan sağlıklı bir yaşam sürüyor. Aktivitesi, yaşam tarzı seçimleri, beslenme programı mükemmele yakın görünüyor. Haftada üç gün hafif koşu yapmak, üç gün bisiklete binip üç gün yüzmek, günlük yaşamda da aktif olmak mükemmel bir seçim. Vali Bey aktiviteden iyi bir notu hak ediyor: 8
Nuri Okutan’ın beslenme alışkanlıkları da çok iyi. Bulgur, baklagiller ve yoğurt bizim mutfağın en sağlıklı yiyecekleri arasında. Maydanoz, tere ve benzeri yeşilliklerin güçlü birer antioksidan ve vitamin deposu olduğu da unutulmamalı. Pekmez, Türk mutfağının köşe taşlarından biri ve ölçülü tüketildiğinde mükemmel bir besin. Vali Bey’in diğer besin seçimleri de çok yerinde. Beslenme bakımından da notu yüksek: 9
Nuri Okutan yaşam tarzı seçimlerinden de yüksek bir not almayı hak ediyor. Sigara ve içki kullanmıyor. Sosyal ilişkilerine önem veriyor. İşini seviyor. Hareketli bir hayatı var. Kısacası, hayat kumaşını sağlam ve keyifli ipliklerle dokuyor. Tebrik ediyor, bir pekiyi de keyifli ve sağlıklı yaşam seçimleri için veriyoruz: 9
LİMON, MAYDANOZ ELMA...
Nuri Okutan’ın limon, maydanoz ve elmadan oluşan sağlıklı kokteyli de iyi bir seçim. Aslında herkes kendi ağız tadı, ekonomik imkanları ve yaşadığı çevrede bulunan sebze-meyveleri kullanarak kendi sağlıklı içeceğini üretebilir. Bu içeceklerin içine fesleğen, nane, kekik de koyabilirsiniz. Doğada sağlığa destek olabilecek yüzlerce bitki var. Hemen aklıma gelenlerden biri Karahindiba. Biz de radika veya aslandişi olarak bilinen karahindiba nisan ve mayısta tarlaların kenarlarında, çayırlarda çiçeklenen bir bitki. Yaprakları pazarlarda satılır. Karahindibanın özellikle safra kesesi hastalıklarında faydalı olduğu, midede hazmı kolaylaştırdığı, metabolizmayı desteklediği, kanı temizleyip ödemleri azalttığı, ter ve idrar söktürücü fayda sağladığı biliniyor.
Nuri Okutan’ın ciddi bir stres sorununun olmaması da sevindirici. Üst düzey bir yöneticinin stresi az bir yaşam sürebilmesinde hayata ilişkin sağlıklı seçimlerinin ve sağlıklı sosyal ilişkilerinin mutlaka faydası olmalı diye düşünüyorum. Vali Bey’e stres yönetimi bakımından da iyi bir not veriyorum: 8
Nuri Bey, çok ciddi olmasa da genetik miras bakımından biraz şanssız. Kalp, hipertansiyon ve kolesterol sorunlarının yoğun olduğu bir aileden gelmesi genetik miras bakımından notunu biraz düşürmemize yol açıyor: 6. Bununla birlikte bu mirasa pek de göz açtırmayacak akılcı, doğru ve yerinde yaşam seçimleri yaptığını söylememiz gerekiyor. Nuri Okutan’a, mutlu, sağlıklı, keyifli ve huzurlu bir hayat diliyorum.
TOPLAM KOLESTEROLÜ ÖLÇMEK YETMEZ!
Nuri Okutan’ın kolesterol sorunu olup olmadığını söylemek için toplam kolesterol seviyesini bilmemiz yetmiyor. Toplam kolesterol matematiksel bir değeri ifade ediyor. İyi kolesterol, kötü kolesterol ve trigliserit isimli yağın beşte biri toplandığında elde edilen değer toplam kolesterolü gösteriyor (LDL k+HDL k+Trigliserit). İyi kolesterolünüz çok düşükken, kötü kolesterolünüz yüksek de olsa toplam kolesterolünüz normal bulunabiliyor. İyi ve kötü kolesterolünüz normal olmasına rağmen trigliserit seviyeniz çok yüksekse toplam kolesterolünüz de yüksek hesaplanabiliyor (bu nedenle trigliserit 400’ün üzerinde bulunduğu zaman toplam kolesterol değerleri sağlıklı olmuyor). Kötü kolesterolünüz normal ve hatta düşük olmasına rağmen, iyi kolesterolünüz çok yüksekse -bu mükemmel bir şeydir- toplam kolesterolünüz yine yüksek bulunabiliyor. İşte bu nedenle sadece toplam kolesterole bakmak normal değerler bulunduğunda bir anlam taşıyabiliyor ama çoğu zaman iyi ve kötü kolesterol ile trigliserit seviyelerini de bilmek gerekiyor. Nuri Bey’in de bu ölçümleri yaptırması ve sonuçlarını değerlendirmesinde fayda var.
NASIL YAŞIYORSUNUZ?
Nuri Okutan (45)
Trabzon Valisi
Sağlığına özen gösteren bir kişi olarak ciddi bir sorun yaşamadığımı düşünüyorum. Sadece kolesterol seviyem biraz sınırda, 200-220 arasında değişiyor. Bir de zaman zaman hazımsızlık sorunu çekiyorum. Tabii görevimin getirdiği bir yorgunluk da zaman zaman kendini gösteriyor. Böyle sağlıklı bir yaşam sürmek için gerekli koşulları da biliyorum: En başta sigara ve içkiden uzak duruyorum. Fırsat buldukça Trabzon’da sahile inip yürüyüş yapıyorum. Bu kadar değil! Haftada üç gün hafif koşu yapıyorum. Yine üç gün bisiklete biniyorum, üç gün de yüzüyorum. Günlerimin ne kadar hareketli geçtiğinden söz etmeme gerek yok sanıyorum! Bir de limon, maydanoz ve elmadan oluşan özel bir karışımı her sabah kahvaltıdan 25-30 dakika önce içiyorum. Bunları yapmamın sebeplerinden biri de en yakınlarımda ortaya çıkmış rahatsızlıklar: Annemde kalp sorunu, babamda hipertansiyon ve yüksek kolesterol ve amcamda kanser gibi rahatsızlıklar vardı.
Tabii yediklerime, içtiklerime de dikkat ediyorum. Protokol davetleri hariç hiç fazla yemem. Yalnız görevim sebebiyle ne kadar özen gösterirsem göstereyim öğün saatlerimi bir düzene oturtamıyorum. Hamur işi ve tatlıları yememeye gayret ediyorum. Soframda görmeyi çok sevdiğim yiyeceklere gelince en başta baklagiller ve bulgur pilavı var. Sonra balıksız yapamam, yoğurda bayılırım. Ceviz ve badem gibi kuruyemişleri hiç ihmal etmem. Maydanoz ve tere gibi yeşillikleri sık yerim. Meyve çeşitleri ve pekmez de benim için tatlı yerine geçer. Sadece kırmızı eti tuzlu yerim, bunun dışında tuzu az kullanırım. Normalde çay ve kahve içmem. Ancak makamıma her gelenle beraber içmek zorunda kalıyorum. Bu durumda çay da, kahve de benim için büyük bir yük haline geliyor.
Stresle mücadele için özel bir yöntemim yok. Ama stres yüzünden herhangi bir sorun yaşadığımı da hatırlamıyorum. Belki de çok sevdiğim işime konsantre olmam, sağlıklı sosyal ilişkilerim beni stresten uzak tutuyor.