Korkmayın, her nodül kansere dönüşmez

Halk arasında sanılanın aksine, basit guatr ve haşimoto hastalığı ile birlikte meydana gelen tiroid bezi nodülleri her zaman kanser hücresine dönüşmez.

Hızla büyüyen, sertleşen, çevre dokulara yapışık hale gelen ağrılı nodüllerde kanama veya kanserleşme olasılığı daha fazladır. Birden fazla nodül mevcudiyetinde kanserleşme olasılığı azalır.

GEÇTİĞİMİZ günlerde çok üzücü bir olay yaşadık. Sevilen bir tiyatro sanatçısı ve dizi oyuncusu hanımefendi tiroid bezinde saptanan nodül nedeniyle ameliyata alınmış, ne yazık ki ameliyat sonrasında vefat etmişti. Bu ameliyatın gerekliliği ve uygun koşullarda yapılıp yapılmadığı bizim konumuz değil. Ama sık görülen bir sağlık sorunu olması nedeniyle tiroid nodüllerinin nasıl oluştuğunu ve nasıl tedavi edildiğini bilmekte yarar var. Özellikle kadınlarımızda basit guatr ve Haşimoto hastalığı ile birlikte tiroid bezi nodülleri çok sık görülmektedir.

Tiroid bezi salgıladığı iki önemli hormonla (T3 ve T4) çok önemli hormonal ve metabolik görevler üstlenir. Metabolizmanızın nasıl ve ne hızda çalışacağı en çok tiroid beziniz tarafından belirlenir. Eğer tiroid beziniz ihtiyacınız olan tiroid hormonlarını üretemezse beyninizdeki bir başka bezden salgılanan, Tiroid Bezini Uyaran Hormonun (TSH) sürekli uyarısına maruz kalır. TSH uyarısı tiroid bezinin bütün hücrelerini büyütebileceği gibi, bazı tiroid hücrelerinde daha hızlı bir büyüme ve çoğalmaya yol açabilir. Hızlı çoğalma ve aşırı büyüme bir süre sonra tiroid bezi içinde "nodül" adını verdiğimiz yeni oluşumlarla sonuçlanacaktır.

TİROİD NODÜLÜ

Nodüller, tiroid bezinin içine veya dış yüzeyine yerleşebilir. Bir veya birden fazla olabilir. Tiroid bezinin farklı noktalarında, farklı büyüklükte nodüller bulunabilir. Dikkatli bir hekim el ile muayenede bu nodülleri rahatlıkla belirler. Nodüllerin çok küçük olduğu durumlarda teşhis ultrasonografik tetkik esnasında tesadüfen konulabilmektedir.

Tiroid nodüllerini bekleyen pek çok değişim vardır. Eskiyen, yaşlanan nodüller zamanla içi sıvı dolu kistlere dönüşebilir, kist içinde kanamalar meydana gelebilir. Tiroid nodüllerini bekleyen en önemli tehlike kanser yönünde bir değişimdir. Özellikle gençlerde ve tek nodülü olanlarda bu şansızlığın olasılığı daha yüksektir. Hızla büyüyen, sertleşen, çevre dokulara yapışık hale gelen ağrılı nodüllerde kanama veya kanserleşme olasılığı daha fazladır. Birden fazla nodül mevcudiyetinde kanserleşme olasılığı azalır. Ama eğer bu nodüllerden biri diğerine nazaran daha hızlı büyüyüp, sertleşiyorsa, kanser olasılığı hatırlanmalıdır.

Tiroid nodüllerinin ne oranda kanserleştiklerine ilişkin rakamlar çelişkilidir. Araştırmalar bu olasılığın %4-20 arasında olduğunu gösteriyor. Kanserleşme olasılığı çocuklarda, gençlerde ve ileri yaşlarda daha fazladır. Tek olan, boyunda lenf bezi büyümesine yol açan, sintigrafik çizgi fonksiyonel incelemede hipoaktif -düşük aktiviteli- olduğu saptanan, ultrasonografik değerlendirmede damarsal yoğunluğu fazla olan nodüllerde kanser yönünden ileri tetkiklerin yapılmasında yarar vardır.

BİZDE SIK GÖRÜLÜYOR

Tiroid nodüllerini değerlendirirken hastaların yaşı, cinsiyeti, yaşadıkları coğrafi bölge, genetik mirasları, muayene bulguları ve laboratuar sonuçları birlikte değerlendirilir. Ultrasonografik inceleme mutlaka yapılmalı, gerekiyorsa nodülün fonksiyonel durumu sintigrafi ile araştırılmalıdır. Sintigrafik incelemede aktivitesi düşük, soğuk nodüllerin (hipoaktif nodül), yüksek aktiviteli, sıcak nodüllere (hiperaktif nodül) oranla kanserleşme olasılığı daha yüksektir. Kuşkulu durumlarda tiroid biyopsisi yapmak gerekir. Özellikle ultrason eşliğinde yapılan ve deneyimli bir sitopatalog tarafından incelenen biyopsilerde nodülün iyi huylu olup olmadığı veya hangi tür tiroid kanserinin söz konusu olduğu kolayca anlaşılır.

Ülkemiz gibi iyot noksanlığının yaygın olduğu toplumlarda, tiroid hormonu üretiminde zorlanan tiroid bezinde nodül oluşması sık görülmektedir. Tiroid nodülleri özellikle kadınların korkulu rüyasıdır. Hekimler için de tanı yanlışlığına düşme korkusunun en çok yaşandığı durumlardan biridir. Bir hekimin herhangi bir tiroid nodülüne biyopsi yapmadan iyi veya kötü huylu olduğuna karar vermesi oldukça güçtür. Bununla birlikte, her tiroid nodülü için biyopsi yapmak ya da tiroid nodülü olan herkesi biyopsi bile yapmadan ameliyathaneye yollamak gereksizdir. Kararı doktorunuz verecektir.

İŞİ UZMANA BIRAKIN

Tiroid nodüllerini değerlendirmek, tedaviyi planlamak uzmanlık isteyen bir iştir. Nodülleri bazen ilaç bile verilmeden sadece izlemek yeterli olabilir. Tiroid nodülü sorununuz varsa, gereksiz telaşa kapılmamanızı, korkmamanızı, sorunu uzman bir hekimle paylaşmanızı öneriyoruz. Biyopsi veya cerrahi girişim tavsiye edilmesi halinde, başka bir uzmandan "ikinci fikir" almanız da yararlı olabilir. Ameliyat ve ameliyat sonrası oluşabilecek sorunları doktorunuzla çekinmeden tartışmalısınız. Ameliyat sonrasında düzenli olarak doktor kontrolü gerekeceğini unutmamalısınız.
Yazarın Tüm Yazıları