Paylaş
“Komşu tavsiyesi ile alınan ilaç” anlamına geliyormuş. Başkasının ilaçlarını kullanmak halkımızın sık yaptığı bir sağlık yanlışıdır. Uzun süre ağrı kesicilerle sınırlı kalan bu yanlış alanını iyice genişletmiş. Artık komşuların, arkadaşlarının birbirlerine ağrı kesici dışında, antibiyotik, tansiyon kapsülü, kolesterol hapı, hatta antidepresan ilaçları bile önerdikleri anlaşılıyor. Altın günlerinde, çay-pasta saatlerinde birbirlerine Cipram, Cipralex, Prozac, Effexor, Paxil tavsiye edenlerin sayısı artmış. Bu iyi bir haber değil.
SPERM SAYISINI AZALTABİLİRLER
Bu ilaçların orta ve uzun vadede birçok yan etkileri var. Bunları “bir uyarı” kutusunda özetledim. Antidepresanların sperm sayısını bile azaltabilecekleri gösterilmiş! Ayrıca yine bu ilaçlarla intihar eğiliminin arttığını gösteren araştırma sonuçları yayınlanmış. Kısacası zamanında ve doğru dozlarda kullanıldıklarında tedavi edici olabilen bu ilaçları rastgele kullanmak çok önemli problemlere yol açabiliyor.
DOĞRUSU NE?
Bana göre antidepresan ilaçlar çok özel birkaç durum dışında yalnızca psikiyatri uzmanlarının tavsiyesiyle kullanılmalıdır. Bu ilaçları bırakın pratisyen hekimleri dâhiliye uzmanlarının bile reçetelerine yazarken ciddi ciddi düşünmeleri gerekiyor.
Tedavisi ciddi bir deneyim gerektiren depresyon gibi zor ve riskli bir sağlık sorununun çözümünü komşu tavsiyelerine bırakmaksa en azından kullanacağınız
ilaçtan zarar görmemek adına önemli bir sağlık hatasıdır.
Hiçbir ilacı komşu tavsiyesiyle kullanmayın. Bu hatayı özellikle antidepresanlar ve benzeri ilaçlarda yapmayın. Son bir nokta daha var... Doktorunuz (özellikle bir psikiyatr uzmanı) size antidepresan kullanmanız gerektiğini söyledi ve reçetenize bu ilaçlardan yazdı ise onu mutlaka dinleyin.
Halen bu ilaçları kullanıyorsanız sakın kesmeyin. Antidepresanların yerinde ve zamanında kullanıldıklarında yararlı ilaçlar olduklarını biliyoruz. Huzur ve mutluluklarını bu ilaçlarla yeniden kazanmış milyonlarca insan var. Sorunlar bilinçsiz ve sorumsuz kullanımdan kaynaklanıyor.
Cinsel güçsüzlük yapabilirler
Antidepresanlar bazen ciddi zararlara yol açabiliyorlar. Günümüzde çok yaygın kullanılan SSRİ grubu antidepresan ilaçların sık görülen bazı yan etkileri var. Baş ağrısı, bulantı, ağız kuruması, uyku hali, baş dönmesi, ellerde titreme ilk sıraları alıyor. Hastaların önemli bir kısmında kilo alma (veya bazen verme), uyku bozuklukları (uykuya meyil ya da uyuyamama), iştah sapmaları ortaya çıkıyor. Cinsel arzunun azalması, hatta tümüyle baskılanması da sık görülen bir yan etki. Hastaların önemli bir kısmı sertleşme sorunundan da şikâyetçi oluyor.
Orgazm olamama da sık görülen yan etkiler arasında. Antidepresan ilaçların daha seyrek görülen yan etkileri arasında kaslarda ağrı ve güç kaybı, tat duyusu bozuklukları, ciddi uyku dengesizlikleri, kabus görmeler, diş gıcırdatma sayılabilir. Bazı hastalarda cinsel yaşamın tamamen altüst olduğu, kilo kazanımının can sıkıcı noktalara vardığı, kontrolsüz gıda tüketme eğiliminin ortaya çıktığı da gözlenebiliyor. Huzursuzluk, yerinde duramamak, kas seğirmeleri ve kasılmaları, agresif davranışlar ne iyi ki çok seyrek görülen yan etkiler.
Şeker gibi hap içer olduk
Bu başlığı sayfamız yazarlarından Dr. Ahmet Rasim Küçükusta bir yazısında kullanmış. Ahmet hocaya göre de antidepresan ilaçların kullanımında müthiş bir artış var. Bu ilaçların kullanımı son 4 yılda yüzde 85 oranında artmış. Ahmet hocaya göre de ruhsal hastalıkların tüm dünyada her geçen yıl daha çok insanı etkilediğinden şüphe yok. “Dünya Sağlık Örgütü de depresyonun 2020’li yıllarda kalp hastalıklarından sonra hayatımızı tehdit eden ikinci önemli hastalık olacağını tahmin etmiş.
Bu kötü gelişmeden Türkiye’nin de nasibini alması normal” diyor Ahmet hoca. Ama bir taraftan da kullanımındaki hızlı artışa dikkati çekmekten geri kalmıyor. Eğer sıradan hüzün coşku ve heyecanları patolojik bir durum gibi kabul edip ilaçla tedavi etmeye kalkarsanız ortaya bazı tehlikelerin çıkabileceğini belirtiyor Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, “antidepresanlar leblebi değil!” uyarısı yapmayı da unutmuyor. Ve ekliyor: “Depresyon teşhisi mutlaka bir psikiyatr tarafından konulmalı, takip ve tedavi edilmelidir. Antidepresan ilaçlar da reçete ile satılmalıdır.”
Bacakta kılcal damar genişlemeleri
Bacaklarda ortaya çıkan kılcal damarlar toplardamar yetersizliğine işaret eder. Kırmızı ve mavi renkte genişlemiş kılcal damarlar daha çok kadınlarda görülür. Genetik yatkınlık, ayakta kalma, hamilelikler, bacak damarlarını tıkayıcı hastalıklar ve dar kıyafetler kılcal damarların artmasına neden olabilir.
Kılcal damarlar bazen ağrı, sızlama ve yangı şikâyetine yol açabilir. Özellikle yaz aylarında, sıcağın etkisi ile bu tür şikayetler daha çok artar. İleri derecede toplardamar yetmezliğinin olmadığı ve büyük damar genişlemelerinin eşlik etmediği kılcal damar genişlemelerinde skleroterapi (kılcal damar içine ilaç zerki) ve lazer tedavileri faydalı olabilir.
Lazerle kılcal damar tedavisinde lazerin cinsi ve kullanıcının tecrübesi çok önemlidir Lazer tedavilerinde 1 mm’den ince damarlarda pulsed dye lazer, long pulsed KTP lazer veya IPL tercih edilebilir. Daha kalın damarlarda long pulsed Nd:YAG kullanılmalıdır.
Paylaş