Anlaşılan o ki, “sağlığı korumak” konusunda çözümün bilgilenmek, kendimize iyi bakmak ile ilişkili bir süreç olduğunu unutuveriyoruz.
Sağlık söz konusu olunca aklımıza hemen doktorlar, hastaneler, ambulanslar, ameliyat ya da ilaçlar geliyor. Ne ki, bütün bunlardan uzak kalarak da sağlıklı kalmak mümkün.
HAFTA sonu Bodrum’da hoş bir yaz akşamında dostlarla “sağlık-hastalık” ilişkisini konuştuk. Onlar sordu, ben yanıtladım. Eve dönerken düşündüm ki ben bu sorularla karşılaşmış, benzer yanıtları konferans, televizyon programları ve köşe yazılarında zaten vermiştim. Anlaşılan o ki “sağlığımızın kıymetini” çoğumuz biliyoruz. Ama söz konusu “sağlığı korumak” olduğunda çözümün bilgilenmek, yardım almak, kendimize iyi bakmak ile ilişkili bir süreç olduğunu unutuveriyoruz. Önemli bir yanlışımız daha var: Sağlık söz konusu olunca aklımıza hemen doktorlar, hastaneler, ambulanslar, ameliyat ya da ilaçlar geliyor. Ne ki bütün bunlardan uzak kalarak da sağlıklı kalmak mümkün. Yerinizde olsam önce hastalanmamaya gayret eder ve sağlığı korumanın öncelikle kişisel kararlar ve çabalarla ilgili bir şey olduğunu aklımdan hiç çıkarmam.
Tıbba güvenin ama...
Modern tıp son yıllarda çok önemli başarılara imza attı. Ama üzülerek belirtelim ki, bu imzaların sayısı son yıllarda oldukça azaldı, giderek de azalıyor. Çünkü modern tıp amatör heyecanını kaybetti! Tıp da endüstrileşti ve ticarileşti. “Sağlık odaklı” olmak yerine, “hasta odaklı” oldu. Özellikle geçtiğimiz 20-25 yılda “koruyucu tıp” yerine “teşhis ve tedaviye” odaklandı. Ama teşhis ve tedavi alanında bile ciddi buluşlar, yeni ilaçlar artık mazide kaldı. Alzheimer hastalığının tedavisinde bir arpa boyundan fazla yol gidilebilmiş değil. Kanserlerin tedavisi için de aynı şeyi söylemek mümkün. Bu alanda da “ses var ama görüntü yok” gibi bir durum söz konusu!
Biraz da iyi haber
Yeni bir haftaya başlarken yazdıklarımla canınızı bir hayli sıktığımı tahmin edebiliyorum. Şimdi size biraz da “iyi haberler” vereyim: Son on yılda, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, kaliteli uyku ve bilinçli stres yönetiminin sağlığa en az ilaçlar kadar katkı sağlayabildiği anlaşıldı. Sağlık kontrolleri iyi planlanırsa, olumsuz sonuçların çoğu, yaşam tarzı değişiklikleri, beslenme ve egzersiz ile ilgili önlemlerle kaldırılabiliyor. Ayrıca hayatınızdan şeker, beyaz un, tuz, trans yağ ve doymuş yağ gibi zararlıları uzaklaştırdığınız zaman bile kanser, kalp hastalığı, hipertansiyon, diyabet, bellek sorunu gibi birçok sağlık probleminin etkisini en azından hafifletebiliyorsunuz.
İşte iki önemli sorun
Ne yazık ki, büyük ümitler bağlanan genetik araştırmalar ve kök hücre teknolojilerinde de gelişmeler hayal kırıcı. Orijinal ilaç molekülleri üreten firmalar kolay kolay yeni moleküller üretemiyorlar. Bahaneleri yeteri kadar para kazanamadıklarından, araştırma ve geliştirmeye ayırdıkları masrafı karşılayamamak. Ne var ki ben dâhil birçok doktor bu görüşte değil. Ben orijinal ilaç üreticilerinin çok iyi kazandıklarını ama hep daha fazlasını istediklerini düşünüyorum.
İşte sağlık için 10 altın anahtar
1. Düzenli aşı: Hepatit B, difteri, tetanos, boğmaca, zatürree, çocuk felci, kızamık, kabakulak, kızamıkçık, hepatit a ya da suçiçeği aşısı ve benzeri aşıları düzenli yaptırmak sağlığı korumanın ilk adımı olarak kabul ediliyor.
2. Beslenme: Hangi yaşta olursanız olun düzenli, dengeli ve çeşitli beslenmek sürekli sağlığın ve koruyucu tıbbın en önemli anahtarı.
3. Fiziksel aktivite: Özellikle 10 yaş sonrasından başlayarak fiziksel aktivite alışkanlığı edinmek ve sürdürmek önemli sağlık sorunlarının çoğundan korunmanın en etkili yöntemlerinden.
4. Ağız sağlığı: Çocukluk yaşlarından başlayarak diş fırçalamak, diş ipiyle temizlemek, her altı ayda bir düzenli diş kontrolleri yaptırmak çok önemli.
5. Ruh sağlığı: Stres, depresyon, panik bozukluk ve benzeri ruhsal değişimler en az bedensel problemler kadar önemsenmeli ve ciddiye alınmalı.
6. Sağlık taramaları: Kan şekeri, kolesterol seviyeleri, böbrek karaciğer fonksiyonları, kanser taramaları, cinsel sağlık araştırmaları düzenli yapılmalı.
7. Sağlık doyası: Her ailede her birey için düzenli sağlık doyası olmalı.
8. Sağlıklı kilo: Kilo alıp vermeler önlenmeli, sağlıklı kilodan %5 ve üzeri sapmalar ciddiye alınmalı.
9. Uykusuzluk: Uykusuzluğun önemli bedelleri olduğu unutulmamalı.
10. Huzura odaklanmalı: Huzur hayatı sağlıklı bir şekilde sürdürmenin hayattan keyif almanın anahtarıdır.