Karbonhidratın da iyisi kötüsü var

Karbonhidratlar önemli besinlerdir. Enerji ihtiyacımızı karşılamakta kullanılan bu önemli besinlerin başlıcaları; şekerler, (bakkal şekeri), pekmez, bal, tahıllar ve bunlardan yapılan yiyecekler (ekmek, börek, pasta, makarna, pilav), bakliyatlar (fasulye, nohut, bezelye, mercimek ) ile sebze ve meyvelerdir.

Bu yiyeceklerden herhangi birini yediğinizde içlerindeki karbonhidratlar vücudunuzdan bazı işlemlerden geçirilerek glikoza yani kan şekerine çevrilir. Glikoz insülin hormonu tarafından hücrelere enerji kaynağı olarak takdim edilir. Hücreler insülin reseptörleri uyarılınca şekeri içine alır ve enerji üretiminde kullanır. Bunun tek istisnası beyin hücreleridir.

BEYİN ŞEKER AZLIĞINA DAYANAMIYOR

Beyin hücreleri yalnızca ve doğrudan doğruya kandaki glikozla beslenir. Eğer kan şekerinde çok hızlı artış ve düşüşler olursa işte bu nedenle öncelikle beyin hücreleri etkilenir. Kan şekeri dalgalanmalarında (yükselme ve azalma) başınıza gelen şeylerin çoğu (gergin ruh hali, sinirlilik, öfke nöbetleri, öğrenme güçlüğü, unutkanlık, yorgunluk, bitkinlik) beyin hücrelerinizin bu iniş çıkışlardan hoşlanmamasının sonucudur. Öyle ki bu iniş ve çıkışlar çok derinleşir ya da uzun sürerse iş komaya kadar (hipoglisemi ve hiperglisemi komaları) gidebilir.

İNSÜLİNİ ARTIRAN YİYECEKLER KİLO ALDIRIYOR

İnsülini kilo probleminin başoyuncularından biri haline getiren şey, sadece genetik yapınız değildir. Seçtiğiniz karbonhidratlar yani, yiyip içtiklerinizin neler olduğu da çok önemlidir. Mısır, patates, bol şekerli bazı meyveler (muz, karpuz, incir) bal, meyve suları (özellikle şeker ve fruktoz şurubu eklenmiş olanlar), rafine un ürünleri (beyaz ekmek, makarna, börek-çörek, kurabiye, pasta) bakkal şekerinden yapılmış yiyecek ve içecekler (şekerlemeler, gofretler, bisküviler) meşrubat ve kolalı içecekler insülini tahrik eden ve çok çabuk sindirilen basit karbonhidratlardır. Bu tür karbonhidratların ortak özellikleri kanda insülin seviyesini hızla tavana vurdurmalarıdır. Bu karbonhidratlar kana inanılmaz bir hızla ve bol miktarda karışıp kan şekerini hızla yükseltir. Pankreastan bol miktarda insülin salgılatırlar. Fazla insülin salgısı bir taraftan insülin direncine yol açar, hücrelerin insülin kullanımını bozarken, yani kan hücreleri tıka basa şeker dolu olmasına rağmen yakıtsız, enerjisiz bırakırken diğer taraftan yağ depolanmasını hızlandırırlar.

Sonuç olarak, siz yorgun, bitkin, sürekli aç gezen, durmadan bir şeyler tıkınma ihtiyacı içinde olan, devamlı kilo alan ve ömrü kilo sorunuyla geçen biri haline gelirsiniz.

NE YAPMALISINIZ?

Oysa, besin seçimlerinizde yavaş sindirilen "kompleks karbonhidratlara" daha çok yer verirseniz yani yeşil sebzeler, doğal undan yapılmış yiyecekler (tam ekmekler, kepekli un ve irmikten yapılmış makarnalar), mercimek, kuru fasulye, nohut, ceviz, fındık fıstıktan oluşan bir beslenme planı yaparsanız yukarıdaki olumsuzların çoğunu ya hiç yaşamazsınız ya da onu en hafif ve kolay yoldan kontrolünüz altına alırsınız. Kilo probleminin çoğunun arkasında sadece fazla miktarda kalori tüketme yanlışı yatmıyor. Yanlışın çoğu ne yiyip içeceğimizi bilmememizden kaynaklanıyor. Eğer yiyeceklerin kan şekerine dönüşme hızını belirleyen özelliklerini yani glisemik yüklerini dikkate alırsanız kilonuzu yönetmede daha az problemle de karşılaşacağınızdan hiç kuşkunuz olamasın. Bundan sonraki yazılarımızda glisemik yükün nasıl azaltılabileceğini sık sık tartışacağız.

İnsülin yağlandırıyor

Ensülin hormonunun görevi kan şekerini kabul edilebilir aralıklar içinde tutmaktır. Bu durumu vücut sıcaklığınızın belirli bir aralıkta tutulmasına benzetebilirsiniz. Kan şekeri hızla yükselirse pankreas bezi fazla miktarda insülin imal ederek kan şekerini sağlıklı değerlere indirir. İnsülin kandaki fazla şekeri ya hücre içine enerji üretmek için gönderir ya da yedek enerji olarak kas hücrelerinde glikojen, yağ hücrelerinde yağ olarak depolar. Kandaki şekeri acil ihtiyaçlarınız için cebinizdeki para gibi kullanmalısınız. Kaslarda biriken depo şekerinizi yani glikojeni banka hesabınız gibi düşünün. Cebinizdeki para yetmezse bankamatikten para çekerek yani glikojeni glikoza çevirerek ihtiyacınızı karşılarsınız. Yağ hücrelerinde biriken yedek enerji ise bono gibidir. Hemen işleme girmez. Bunun için biraz çaba göstermeniz (az yemeniz, çok hareket etmeniz) şarttır!

İdrar söktürücü ilaçları rastgele kullanmayın

İdrar söktürücü ilaçların çoğu idrarla aşırı miktarda potasyum kaybına neden olur. Kanda potasyum seviyesinin azalması yorgunluk ve kalp ritmi bozukluklarına yol açar. Potasyum azalması tehdidi nedeniyle idrar söktürücüleri çok gerekmedikçe kullanmamak gerekiyor. Hekiminiz önermedikçe bu ilaçları almayın. Hekiminiz önermişse potasyum açığı oluşturmamak için (bu ilaçlarla birlikte) potasyumdan zengin bir beslenme planı uygulayın. Potasyum bakımından zengin olan besinlerin başında muz, kayısı, şeftali, haşlanmış patates, portakal ve portakal suyu geliyor.

İdrarda kan görülmesi ciddi bir işarettir

İdrarda kan 2 şekilde tesbit edilir: Birincisi, kendinizin idrardaki kırmızılığı görmesi, ikincisi, idrar tahlilinde mikroskopta kan çıkması. Her iki şekilde de araştırılması gerekir. Sebepleri şunlardır:

İdrar yolu enfeksiyonları, Mesane veya böbrek taşları,

Erkekte; prostat büyümesi, Nefrit tarzı böbrek hastalıkları, Böbrek, mesane veya prostat kanserleri , Orak hücreli kansızlık,

Böbrek yaralanması veya aşırı egzersizler,

Bazı ilaçlar, özellikle kan sulandırıcılar

Teşhis konulduğunda tedavi sebebe yöneliktir, unutmamamız gerekir ki bazı ilaçlar ve besinler de idrarın rengini kırmızımsı yapabilirler.

Schisandra canlılık katıyor

Schisandra meyvesi içerdiği vitaminler ve flavonoidlerle antioksidan ve bağışıklık sistemi kuvvetlendirici görevler üstlenir. Fiziksel dayanıklılığı, zihinsel konsantrasyonu artırdığı, sinirleri yatıştırdığı ve anksiyeteyi azalttığı için bir enerji toniği olarak da bilinir. Schisandra’nın ayrıca cilde bir canlılık kattığı da belirtiliyor. Bunlara ek olarak schisandra kemoterapi gören hastalarda bağışıklık sistemini kuvvetlendirmeye, karaciğer ve böbreği korumaya da yardım ediyor. Asya’da yetişen bu bitkiyi besin desteği olarak kullanabilirsiniz.

Kabızlık: Gizli bir sabotajcı

Sağlıklı bir beslenme planında günlük kişinin alması gereken posa miktarı 25-30 g kadardır. Özellikle diyet uygularken kalori kısıtlaması ile birlikte posa alımınızda da azalma olabilir. Posa alımınızı artırmak aşağıdaki yiyecekleri listenize mutlaka ekleyin. Bunun yanı sıra çay, kahve ve asitli kolalı içecek tüketiminizi gözden geçirin. Bu içeceklerin fazla miktarda tüketimi su içiminizi azaltan bir etken olabilir, dikkat!

Meyveler Posa miktarı

1 orta boy armut kabuklu4 g

1 su bardağı çilek4 g

2 adet kuru incir 4 g

Sebzeler

1/2 su bardağı pişmiş lahana3 g

1 orta boy domates2 g

1/2 su bardağı pişmiş bezelye2 g

Kurubaklagiller

4 yemek kaşığı pişmiş mercimek4 g

4 yemek kaşığı kuru fasulye3 g

Ekmekler ve tahıl grubu

2 yemek kaşığı pişmiş bulgur3 g

1 ince dilim çavdar ekmeği3 g

1 ince dilim kepek ekmeği 2 g

Çocuğunuz çok mu zayıf

Çocuğuma bir türlü kilo aldıramıyorum? Nerede yanlış yapıyorum? Nelere dikkat etmeliyim?

Çocuğunuz olması gereken kilonun altında vücut ağırlığına sahip ise, yakabileceği kaloriden daha az kalori alıyor veya yedikleriyle aldığı kaloriden daha fazla enerji sarf ediyor demektir. Bunu netleştirebilmek için tıpkı kilo kaybı için danışanlara olduğu gibi, sizin yardımınızla çocuğun gün boyu yediklerini ve fiziksel aktivitesini not tutmanız gerekiyor. Gün boyu harcadığı enerjiyi hesapladıktan sonra (bunun için vücut analizi yaptırabilirsiniz) besinlerle ve içeceklerle aldığı kaloriyi karşılaştırdığınızda arada fark var ise bu farkı yine besinlerle ve içeceklerle karşılamanız gerekiyor. Eğer yakabileceği kaloriyi aldığı halde kiloda artış olmuyor ise bazı tahlillerin yapılması gerekiyor. Zayıf olmasının biyolojik nedenleri de olabilir. İlk önce şu sorulara cevap vererek başlayın:

Kahvaltı yapıyor mu? Ve neler tüketiyor?

Aralarda atıştırmaları var mı?

Bu atıştırmalar sağlıklı besinler mi yoksa abur-cuburdan mı oluşuyor?

Öğle ve akşam yemekleri düzenli yiyor mu?

Yemeklerde besin çeşitliliği sağlanıyor mu?

Hergün süt yoğurt grubundan tüketimi var mı?

Hergün yeteri kadar et balık veya tavuk vb tüketiyor mu?

Hergün yeteri kadar sebze meyve tüketiyor mu?
Yazarın Tüm Yazıları