Karaciğer neden yağlanır

Karaciğer yağlanması sık görülen bir sağlık problemi haline geldi. Son zamanlarda daha çok konuşulmasının birkaç nedeni var.

Bunlardan ilki kilo probleminin artması, diğeri alkol kullanmanın yaygınlaşmasıdır. Ultrasonografi gibi ucuz, etkili ve yaygın kullanılan tanı yöntemlerinin yaygınlaşmasının da bunda etkisi var. Bu yöntemler ile karaciğer yağlanması kolayca görüntülenebiliyor, hatta yağlanmanın derecesi ve muhtemel nedeni bile tahmin edilebiliyor.

Yağlanma karaciğerin dış veya iç tehditlere karşı verdiği ilk reaksiyondur. Herhangi bir virüs, bakteri, zararlı kimyasal madde, ilaç veya bağışıklık saldırısı ile karşılaştığında karaciğerin ilk cevabı "yağlanma reaksiyonu"dur. Zararlı etken zamanında yok edilmezse karaciğerdeki hasar ilerler. Karaciğer iltihaplanması yani "hepatit" hali ortaya çıkar. Bir süre sonra karaciğerdeki değişmeler aşırı bağdokusu yapımı sonucu onun büzüşmesine, küçülüp fonksiyonlarını azaltmasına, sonra da siroza kadar giden problemlerin ortaya çıkmasına yol açar. Bu hikáye sakın sizi korkutmasın. Erken belirlenip tedavi edildiğinde karaciğer yağlanması iyileştirilebilen ve tamamen ortadan kaldırılabilen bir sağlık problemidir. Sirozla sonuçlanması için çok ama çok ciddi hataların yapılması gerekir.

* ALKOL KULLANIMINA DİKKAT

Biz hekimler seksenli yıllardan önce bir karaciğer yağlanması olgusu ile karşılaştığımızda o hastaya hemen alkol kullanıp kullanmadığını sorardık. O zamanlar alkol, karaciğer yağlanmasının birinci nedeni ve daha çok "akşamcılar"ın problemiydi. Son yıllarda durum değişti. Fazla kiloluluk veya obeziteye bağlı karaciğer yağlanması ilk sıraya yerleşti. Bu sorun "metabolik sendrom" olarak bilinen ve karın çevresinde yağ birikimi yani "göbek bağlama", trigliserid, ürik asit, kan şekerinde yükselme, hipertansiyon gibi bir belirtiler topluluğunun yol arkadaşı, işaret taşı haline geldi. Tıpta bu tür karaciğer yağlanmalarına "alkolle ilişkili olmayan karaciğer yağlanmasına bağlı hepatit" ismi veriliyor. Bu sorunun da en az alkole bağlı yağlanma kadar önemli olduğu belirtiliyor.

* İLAÇLARA DİKKAT

Karaciğer yağlanmasının sık görülmeye başlanan diğer bir nedeni ilaçlara bağlı karaciğer hasarlanmalarıdır. Aslında bunu sadece ilaçlardan değil, besin desteği olarak kullanılan vitamin, mineral ve bitkisel ürünlerden kaynaklanabilen karaciğer hasarlanması (ilaç hepatiti) olarak kabul etmek gerekiyor. Hatta bu tür karaciğer "yağlanma-hasarlanma" grubuna aktarlarda satılan otlara ve bitkisel ürünlere bağlı hepatitleri de eklemek gerekiyor. Son yıllarda kullanımı çok yaygınlaşan bu tür besin destekleri ve bitkisel ürünlere bağlı karaciğer problemlerinde de ciddi bir artış var.

* BAŞKA NEDENLERİ DE VAR

Karaciğeri yağlandıran daha pek çok neden var: Şeker hastalığı, kanda trigliseridin aşırı yüksek oluşu, demir ve bakır depolanması hastalıkları gibi metabolizma bozuklukları, kortizon, diltiazem, nifedipin, amiodaron içeren ilaçlar bunların ilk sıralarında yer alıyor. Doktorunuz karaciğer yağlanması teşhisi koyarsa telaşlanmayın ama işi ciddiye almayı da unutmayın! Onun önerilerini eksiksiz ve dikkatle yapmaya çalışın. Karaciğer yağlanması iyileştirilebilen bir sağlık problemidir.

Doğal

desteklerin yararı var mı

Eklemlerinizdeki romatizmal sorunların çözümünde ilaçlara destek olarak veya tek başına Glucosamine veya Chondrotin’den yararlanabilirsiniz. Uzmanlar bu doğal desteklerin kıkırdaklarınıza güç verebileceğini, kıkırdak sağlamlığına destek olabileceğini belirtiyorlar. Dizdeki osteoartirite bağlı diz ağrıları ya da kas ağrıları da bu desteklerle azalabiliyor. Daha iyi bir sonuç için kaliteli ürünler kullanmaya, günde 1500-2000 mg’lık dozlara ulaşmaya çalışmalısınız. Bu doğal desteklerin bilinen 4 yan etkisini de not edin.

l Kabuklu deniz hayvanlarına alerjiniz varsa, alerjik reaksiyonlar yapabiliyorlar.

l Mide ağrılarına yol açabiliyor.

l Kanı inceltiyor ve kan şekerini yükseltebiliyorlar.

l Özellikle şeker hastalarının, kan inceltici ilaç kullananların bu ürünleri kullanmadan önce doktorları ile konuşması gerekiyor.

Metabolizmanızı nasıl hızlandıracaksınız

Düşen metabolik hızınızı güne mutlaka kahvaltı ile başlayarak, öğün atlamayarak, düzenli egzersiz yaparak hızlandırın. Metabolizmanızı hızlandıracak yan etkisi olmayan mucize ilaç ne yazık ki yok. Efedrin ve Amfetamin içeren ilaçları yan etkileri nedeniyle asla kullanmamalısınız. Tiroid hormonları tiroid hormonu eksikliği kanıtlanmadan zayıflama amacıyla kullanılamaz. Metabolizmanızı hızlandırmak amacıyla size önerilen bitkisel desteklerin çoğunda Ephedra bitkisi ekstrelerinin bulunduğunu, bu bitkinin hipertansiyon, kalp-damar hastalığı gibi yaşamı tehdit edici yan etkiler taşıdığını daha önceki yazılarımızda belirtmiştik. Chromium picolinate, Conjugated Linoleik Asit (CLA), L-Carnitine gibi metabolizmayı aktive ettiği söylenen diğer desteklerin de bir uzman denetiminde kullanılmasını öneriyoruz. ealtinel@yasasinhayat.org

Salatalarda fazla

yağ kullanmayın


Kullandığınız yağ zeytinyağı olsun. Salata soslarını tercih etmeyin. Salatalarda yağ yerine rahatlıkla limon veya sirke kullanabilirsiniz. Daha az yağ kullanmak için sprey formunda hazırlanmış zeytinyağını salatalarda kullanabilirsiniz.

Daha çok kalsiyum için

Kalsiyumun sağlık yararları saymakla bitmez. Bu mineral öncelikle kemik ve diş sağlığı için özellikle gereklidir. Pek çok hücresel fonksiyonda görev alır. Kalp kası ve diğer kasların kasılmasında yaşamsal işlevleri vardır. Özellikle gelişme çağındaki çocukların ve menopoz dönemi kadınların bu minerale daha fazla ihtiyaç duydukları biliniyor.

Kalsiyumun güvenli kaynaklarından biri -belki de birincisi- süt ve süt ürünleridir. Yarım yağlı veya yağsız süt ürünlerini daha sık ve bol tüketmeye çalışın.

Daha çok süt ürünü kullanmanın lezzetli ve kolay yolları var:

n Atıştırma ya da ara öğünlerde kahvaltılarda yarım yağlı sütlü kahve, yoğurt, sütle hazırlanmış kahvaltı gevrekleri kullanın.

n Sebze yemeklerinize yoğurt ilave edin.

n Çorbada, salatada daha çok yoğurt, peynir kullanın.

n Soğuk-sıcak içecek tercihlerinizde yarım yağlı süt kullanmayı unutmayın!

Yemezseniz kilo alırsınız

Kilo vermek amacı ile yemeyip aç kalıyor ve öğün atlıyorsanız ciddi bir yanlış yaptığınızdan kuşku duymayın. Kendini açlığa mahkûm ederek kilo verenler vardır. Ama bunlar ne sağlıklarını ne de yeni kilolarını koruyabilirler.

Tıp kitapları; sağlıksız, dengesiz, açlığa dayalı zayıflama rejimlerinin ciddi sağlık problemlerine neden olduğunu, yaşam süresini kısalttığını gösteren bulgularla doludur.

Gıdanızı ciddi bir şekilde kısıtladığınızda, vücudunuza ihtiyaç olan enerji kaynaklarını yeterli aralıklarla, dengeli oranlarda sokmadığınızda meçhule giden bir gemiden farksız olduğunuzu bilmelisiniz. Aç karınla geçirilen süreçlerin hücreleriniz için feláket yolculukları anlamına geldiğini unutmamalısınız. n Diyetisyen Seren Aksüs

ÖĞÜN ATLAMAYIN

Öğün atlamak en sık yaptığımız yanlıştır. Eğer şu veya bu nedenle öğün atlıyor ya da o öğünü hafif bir şeyler ile geçiştiriyorsanız kısa bir süre sonra kan şekeriniz düşmeye, hücreleriniz şekersiz yani enerjisiz kalmaya başlayacaktır.

Enerjisiz hücre yorgun hücredir. Üretimde zorlanan, üretim kalitesi bozulan, aç karınla çalışan hücre demektir. Enerjisiz hücre uykusuz araba kullanan, hata ve kaza yapmaya açık, yorgun ve bitkin bir şoför gibidir. Böyle bir hücrenin veya hücreler topluluğunun, gövde ve beynin üretim miktarı da üretim kalitesi de bozuktur. "Elinizdeki işi aksatmamak" düşüncesi ile öğün atlamanız bu nedenle hem yararsız hem de zararlıdır. Tam tersine, öğün atlamak bir yana 2,5-3 saatten daha fazla aç kalmamalı, ara atıştırmalarla kan şekerinize iláve destekler sağlamalısınız. taltan@yasasinhayat.org

İki yıldır düzenli olarak diyet yapıyorum. Ancak hafızamda problemler olduğunu düşünmeye başladım. Bu durumu düzeltmek için neler yapmalıyım? İlave ne gibi yiyecekler tüketmeliyim?

Yanlış diyetler aklınızı başınızdan alır

Uyguladığınız diyetin besin öğeleri çeşitliliği sınırlı veya yetersiz ise bir takım vitamin ve mineral eksikliklerinin ortaya çıkması kaçınılmazdır. Folik asit beynin işlevini sağlıklı olarak sürdürmesi bakımından son derece önemli bir vitamindir. Yeşil yapraklı sebze ve meyve tüketimi folik asit ihtiyacınızı karşılar. Beynin enerji üretimine katkıda bulunan B grubu vitaminlerin yeterli miktarda alımı da konsantrasyon, öğrenme ve hafıza gücünde artış sağlar. Et, süt ve yumurta gibi hayvansal protein içeren gıdalar ile ekmek ve ekmek grubu tahılları tüketerek günlük B vitamini ihtiyacı karşılayabilirsiniz.

En iyi kaynağı kırmızı et olan demir yetersizliğinde de zihinsel fonksiyonlarda zayıflama görülür. Bunun yanı sıra ara öğün içermeyen veya sadece karbonhidrat içeren ana öğünlere sahip bir beslenme planı kan şekerinde dalgalanmalara yol açarak baş ağrısı, konsantrasyon güçlüğü, yorgunluk, uyku hali gibi pek çok belirtileri beraberinde getirir. Ancak unutmayın, yapılan araştırmalar orta yaşlı kilolu kişilerin, hafıza, dikkat ve öğrenme kabiliyetiyle ilgili testlerde kendilerinden zayıf olan kişilere göre daha az başarılı olduklarını ortaya çıkmıştır. Bilim adamlarının yaptığı araştırmanın bulguları, orta yaşta fazla kilonun, yaşamın ilerleyen safhalarında erken bunama riskini artırabileceğini göstermektedir.

Akşamüzeri çok acıkıyorum, bisküvi atıştırıyorum ve akşamı sebze ile tamamlıyorum. Sabah kahvaltı yapınca çok acıkıyorum ve sürekli bir şeyler yiyorum. Halsizlik hissettiğim için kahvaltı yapmak istiyorum. Ne yapabilirim?

Kahvaltı iştahımı artırıyor

Sizin de hissetmeye başladığınız gibi kahvaltı yapmadan güne başlamak halsizlik, dikkat dağınıklığı, yorgun hissetme gibi belirtilerin yanı sıra sandığınızın tam tersine, iştahı çok iyi değil, kötü hale getirebiliyor. Çünkü gün boyunca acıkmamak, bisküvi ve sebzelerle geçiştirmek, ne vücudunuzun ne de bizim istediğimiz şey. Kahvaltı yapmak gün içinde daha fazla acıkmayı değil, olması gereken şeklini yani 3-4 saatte bir acıkmayı sağlıyordur ve bu zaman dilimi gayet normal. Kilo probleminiz var ise kilo almamak veya vermek için iştahınızın azalmasını istemeyin. En önemli adımı geri plana atıyorsunuz. Yediklerinizle oynamadan önce aktivitenizi artırın ve daha sonra yediklerinizin içeriğini düzenleyin. Yemek saatlerinizi ayarlayın. Küçük ve masum ara öğünler hazırlayın. Acıktığınızda biraz meyve atıştırın. Kahvaltınızı aksatmayın.

DİYET GÜNLÜĞÜ

Sorularınız için:

Tel: (0212) 236 73 00
Yazarın Tüm Yazıları