Kanınız yalan söylemez

Kendinize iyi bakıp bakmadığınızın, daha önemlisi sağlığınızın iyi olup olmadığının en doğru kanıtı, kan değerleriniz yani bir tüp kanın analizi ile yapılacak “biyokimyasal değerlendirmeniz”dir.

Haberin Devamı

Sağlıklı bir hayat için gösterdiğiniz gayretin de “karnesi” kan tahlil raporunuzdaki biyokimyasal verileriniz, şekeriniz, kolesterolünüz, trigliseridiniz, böbrek, kalp fonksiyon testleriniz, kanser taramalarınız ve metabolik profilinizdir.

Deneyimli bir doktor sadece laboratuvar verilerinize bakarak bile mevcut ve muhtemel sağlık sorunlarınızın neler olduğunu ya da olacağını doğruya yakın bir şekilde söyleyebilir.

İşte bazı örnekler...

HANGİ TESTLER ÖNEMLİ?

Mesela KAN İNSÜLİN DÜZEYİnizin yüksek bulunması, yetişkin tipi şeker hastalığının, kalp ve damar hastalığı riskinde artışın, daha açık bir ifadeyle görme, kalp, böbrek ve beyin sorunlarının habercisidir. Dolaşımdaki insülin düzeyiniz beklenen değerlerin üzerindeyse daha erken yaşlanacak, hatta kilolu ve diyabetli bir yaşlı olacaksınız demektir.

KAN ŞEKERİ (kan glikozu) düzeyinin uzun dönemde ve doğruya yakın, güvenilir kriteri GLİKOZİLE HEMOGLOBİN (HbA1C) düzeyini ölçmek ve izlemektir. Yüzde 6 mg’dan yüksek HbA1C seviyeleri erken ve hızlı yaşlanmanın işaretçisidir. Açlık ve tokluk şekeri yanında bu değeri de bilmekte fayda var.

TRİGLİSERİD / HDL-KOLESTEROL oranı yüksekliği de özel dikkat gerektirir. Bu oranın yüksekliği, kalp damar hastalığına yakalanma riskini sigaradan bile daha fazla etkilemektedir. Yaşlanmayı önlemek istiyorsanız, oranı düşük tutmalısınız.

Daha az trigliserid düzeyleri ve daha yüksek HDL-kolesterol değerleri yaşlılığı geciktirmenin önemli bir anahtarıdır.

Bu oranın yüksek seyretmesi, aslında LDL-kolesterolün ve insülinin artışına işaret etmektedir.

Bu oran mutlaka 2’nin altında, mümkünse de 1’in altında tutulmalıdır. Oran 4’ün üzerinde ise normalden daha hızlı yaşlanıyorsunuz ve kısa bir süre sonra damarsal sorunlarla karşı karşıya kalacaksınız demektir.

Kan yağ dengesini iyi izlemek, doğru yorumlamak lazımdır. Bunun yolu da LDL, HDL kolesterol değerlerinizi, toplam kolesterol ve trigliserid düzeylerini bilmeyi gerektirir.

Bunlara dikkat etmezseniz unutkanlıktan kalp damar hastalıklarına, impotans, görme ve işitme problemlerinden böbrek sorunlarına kadar bir dizi sorun sizi bekliyor olabilir.

DAHASI VAR...

Kan şekeri yüksekliği, HDL kolesterolün düşük, VDL kolesterolün yüksek seyretmesi, ürik asit seviyelerinde kalıcı yükseklikler, Homosistein seviyesinin yüksek oluşu, DHEA düşüklüğü, Ferritin, Fibrinojen ve CRP düzeylerinizin yüksek veya TSH düzeylerinizin yüksek ya da düşük seyretmesi, PSA seviyelerinde dikkati çeken bir artış eğilimi sağlık sorunlarınıza ilişkin birer işaret olabilir.
Kısacası sağlık takipleri kadar yaşlılığı izlemede de en doğru kriterlerden biri kan analizleridir. Düzenli sağlık kontrolleri yaptırmak işte bu nedenle önemlidir. Yeter ki bilinçli, dikkatli ve “kişiye özel” olarak planlanıp yapılsın ve bilgiyle, uzmanlıkla değerlendirilsin.

Haberin Devamı

Hormonlar ve sivilce arasında ilişki vardır

Haberin Devamı

Ciltte basit sivilce oluşumları çok sık görülür. Ancak bazen çok iri sivilceler “akne” adını alır ve ağrı, kaşıntı, yanma gibi rahatsızlık verici bir hâl alabilir.

Hormonlar, akne gelişiminde önemli rol oynarlar ve ergenlikte ciddi problem olabilirler. Gebelik, adet düzeni değişiklikleri, doğum kontrol haplarına başlamak veya bırakmak da akneye sebep olabilir.

Akne tedavisinin erken başlaması, fiziksel ve psikolojik hasarın daha az olmasını sağlar.

Sanıldığının aksine akneler kir nedeniyle oluşmaz. Bu nedenle cildin aşırı temizlenmesi ve temizlik amaçlı kullanılan kimyasallar akneleri daha da kötüleştirebilir.

Kremler, antibiyotik tedavisi, doğum kontrol hapları yanında isotretinoin isimli ilaçlar doktor kontrolünde olmak kaydıyla uzun süreli kullanılabilir.

Dermabrazyon, lazer ve benzeri tedaviler, zor durumlarda başvurabileceğimiz cerrahi tedavilerdir.

Yazarın Tüm Yazıları