Paylaş
Peki, ne yapacağız? Göğsümüzdeki her ağrıyı “Kalp krizi mi geçiriyorum acaba?” sorusuyla birlikte değerlendirip panik halinde hastaneye mi koşacağız? Tabii ki hayır. Bilgileneceğiz. Zira göğüs ağrılarının da kalple ilişkili olanları, olmayanları var. “Peki, bu ayrım nasıl yapılacak?” diyorsanız buyurun…
GÖĞÜS AĞRISI NE ZAMAN ÖNEMLİ?
- Göğüs ağrısı fiziksel bir çaba esnasında – örneğin yürürken, merdiven çıkarken, koşarken, kürek çekerken, yüzerken- meydana gelmişse…
- Ağrı göğsünüzün tam ortasında olmakla birlikte çenenize, kollarınıza (özellikle sol kolunuza) yayılma eğilimindeyse…
- Göğsünüzdeki ağrı ciddi bir basınç duygusu, aşikâr bir yanma hissiyle birlikteyse…
- Ağrı esnasında bulantı, terleme, baş dönmesi, baygınlık, dengesizlik, aşırı halsizlik gibi sorunlar da ortaya çıkmışsa…
- Ağrı göğüsten ziyade kollarda, özellikle sol kolda hissedilebilir, bilhassa baş dönmesi, baygınlık hissi, terleme gibi işaretler de varsa ‘kalp ağrısı’ gibi değerlendirilmelidir.
BU AĞRILAR SİZİ ÇOK KORKUTMASIN
- Göğsünüzdeki ağrıyan yeri parmağınızın ucuyla gösterebiliyorsanız ya da ağrının sadece ‘el ayası’ kadar bir alanda sınırlı kaldığını hissediyorsanız.
- O ağrı bıçak ya da iğne ucu batar gibi bir hisle birlikteyse.
- O noktasal ağrı ile birlikte her iki elinizde uyuşma da varsa.
- Ağrı esnasında ağzınıza acı su geliyorsa ya da sağlık geçmişinizde gastrit, reflü, safrakesesi taşı gibi sorunlar varsa.
- Ağrı kollarınızı yukarı kaldırırken, gövdenizi sağa sola çevirirken belirginleşiyorsa.
Not: Bu gibi ağrılarda bile tekrarlayan ağrılar söz konusu ise uzman bir doktor ile (mümkünse kardiyoloji uzmanı ile) görüşmeniz iyi olur.
NEME DİKKAT
Kalp krizi riski yüksek kişiler için sıcak ve nemli havaların daha tehlikeli olduğu doğrudur. Özellikle tansiyonu yüksek olanlar, şeker hastaları, önceden kalp krizi geçirmiş, stend takılmış ya da baypas ameliyatı olmuş olanlar sıcaklardan ve aşırı nemden çok etkileniyor. Bu kişilerin çok sıcak saatlerde evlerinden çıkmamaları, güneş altında uzun süre kalmamaları, terle kaybettikleri sıvıyı süratle yerine koymaları ve serin yerlerde istirahat etmeleri ve yaz aylarında alkol tüketirken dikkatli olmaları gerekiyor. Bu arada aklınızda olsun: Sıcak, nemli günler, aşırı yorgunlukla birleştiğinde de kalp riski tehlikesi artıyor.
GENÇLERDE DAHA MI TEHLİKELİ?
İSTATİSTİK verilere göre gençlerde görülen kalp krizlerinde hastayı kaybetme riski biraz daha yüksektir. İleri yaşta bu riskin azalmasının en önemli nedeni ise kalp krizine götüren damar probleminin yavaş yavaş gelişmesi, böylece kalbi besleyen yeni, yardımcı yan damarlar oluşması. O damar tamamen tıkanınca görevi diğer damar üstleniyor. Mühim bir ayrıntı da şu: Gençlerde görülen krizler damarların tıkanmasına bağlı krizlerden ziyade, kalp kaslarındaki ve/veya kalp kapakçıklarındaki arızalardan kaynaklanır.
KALP KRİZİ RİSKİM VAR, NASIL BİR EGZERSİZ PROGRAMIM OLMALI?
KALP geçirme riskiniz, tansiyon yüksekliği sorununuz, ciddi bir kilo probleminiz varsa yürüyüş programınızı oluşturmadan önce mutlaka doktorunuzla konuşun. Risk grubundaki ve özellikle de halihazırda kalp problemi olan birisinin dakikada 120 adımdan daha hızlı yürümesi tehlikeli olabilir. Bu kişilerin sıcak ve nemli havalarda güneş altında yürümeleri de risklidir. Diğer taraftan kalp krizi riski yüksek olan birinin ‘yürüme’ye başlaması –akılcı bir plan yapıldığında- muhtemel bir krizini de önleyebiliyor. Kalp krizi riski olanların ‘yüzme’ konusunda da tedbirli olmaları, suda aşırı efor sarf edecek egzersizler yapmamaları, sahilden çok fazla açılmamaları gerekir.
5 MÜHİM UYARI
AĞRISIZ KALP KRİZLERİ DE VAR
Kalp krizleri her zaman ağrı ile birlikte olmayabiliyor ve bu duruma en çok da kadınlarda rastlanıyor. ‘Ağrısız kalp krizleri’ denilen bu farklı sürecin sık görüldüğü bir hastalık da var: Şeker hastalığı. Bazı şeker hastaları kalp krizlerini ağrısız geçirebiliyor.
KADIN KALBİ DE KRİZE GİREBİLİR
Kalp krizlerinin daha doğrusu kalp-damar hastalıklarının sadece bir ‘erkek sorunu’ gibi düşünülmesi hatalıdır. Sigara içen, şeker hastalığını ciddiye almayan, kilo sorunu olan, kan-yağ dengesizliğine çare üretemeyen bir kadında da –özellikle menopoz sonrasında- kalp krizi gelişebiliyor.
NEREDEySE AVRUPA ŞAMPİYONUYUZ
Kadınlarımıza kötü bir haberimiz daha var: Avrupa’da kadınlar arasında kalp damar hastalıklarının yaygınlığı bakımından biz ilk sıradayız. Kardiyologlar kadınlarımızın Avrupalı hemcinslerine oranla daha genç yaşlarda kalp hastalığına yakalandığının da altını çiziyor. En önemli nedenin ise kadınlarda sigara kullanımının ve insülin direncinin yaygınlaşması olduğunu söylüyorlar.
SİGARA EN BÜYÜK TEHDİT
Türkiye hâlâ kalp krizleri bakımından yüksek riskli ülkelerden biri. Bunun birinci nedeni ise ‘sigara’ kullanımının yaygınlığı. Obezite probleminin yaygınlaşmasının, metabolik sendrom/insülin direnci ile boğuşanların sayıca artmasının da payı olduğu kesindir.
KİMLERİN RİSKİ YÜKSEK?
Ailesinde erken yaşlarda (50 yaş ve altı) kalp krizi geçirenlerin, HDL kolesterolü düşük (35 ve altı), trigliseridi yüksek (300 ve üstü), bel çevresi geniş (erkeklerde 100, kadınlarda 88 cm’den fazlası) göbeği büyük olanların, insülin direnci, gizli şeker veya şeker hastalığı bulunanların, sigara içenlerin ve hipertansiyonluların kalp damar hastalıklarına yakalanma risklerinin daha yüksek olduğunu bir kez daha hatırlatalım.
Paylaş