Kilo sorununu çözmeye karar verip “diyet ve aktivite” ikilisini devreye sokanların neredeyse yarısından fazlası bu işten daha birkaç hafta sonra vazgeçer!
Bunun pek çok nedeni var ama en önemlisi kilo problemini yalnızca kalorileri azaltmaya çalışmakla (ve kalori harcama çabalarını arttırmakla) çözmeye çalışmaktır! Eğer kilo vermek programınızın aksamadan yürümesini istiyorsanız önce bedeninizdeki fazla yağları sanki bir “toksin deposu” gibi düşünün. Kilo programınızı da “toksinlerden arınma” yani “detoks süreçleri” haline getirmeye çalışın. Daha başarılı sonuçlar alacağınıza bahse girebilirim! Kilo detoksuna başlarken atacağınız ilk safra “şeker” ve “şeker yüklü yiyecekler” olsun (İşin en zor noktasının da bu bölüm olduğunu itiraf etmeliyim). Şeker ve rafine karbonhidratlar (beyaz un ya da buğday unu, nişasta) ya da yüksek fruktozlu mısır şurubu yüklü (meşrubatlar, kolalı içecekler) besinleri birden bire kesmek muhakkak ki kolay olmayacak. Çoğumuz için şeker, çikolata ve tatlılardan uzak bir hayatı düşünmek bile can sıkıcı. Ama emin olun ki başlangıç için böyle bir karar almak zorundasınız. Hangi düzeyde bir şeker bağımlısı olursanız olun “şeker yeme isteğiniz veya tutkunuz” da “tatlı nöbetleriniz” de birkaç gün içinde kesinlikle bitecektir. Şekeri bu kadar önemsememizin nedenine gelince... Şeker bedenimize giren en önemli toksinlerden biridir. Özellikle sağlıklı kiloda kalmanın bir numaralı düşmanıdır. İnsülin direncinizin, ürik asit yüksekliğinizin, trigliserid fazlalığının hatta kanınızdaki iltihap işareti CRP’nin yüksekliğinin bile sorumlusu odur. “Kilo detoksu” sadece şekeri detokslamak ile bitmiyor. Sırada başkaları da var...
Bunları unutmayın
Atıştırmalık olarak üretilmiş, işlenmiş, paketlenmiş her türlü “abur/cubur” çok tehlikeli. Bunlardan mutlaka uzak durun. Cips paketlerini, bisküviyi, gofreti, çikolata, şeker, un karışımlı atıştırmalıkları evinize sokmayın. Yüksek fruktozlu mısır şurubu içeren besinden uzak durun. Bu tür şekerlerin kolalı içeceklerde, meşrubatlar ve tatlandırılmış her türlü hazır gıdada bulunabileceğini unutmayın. Son yıllarda meyveli yoğurtlara, kahvaltı gevreklerine hatta salata soslarına bile fruktozlu mısır şurubu eklemeye başladılar, aklınızda olsun! Yasaklar listesine fazla miktarda beyaz un ve şeker ihtiva eden beyaz ekmeği, açma, poğaça, börek, kurabiye ve benzerlerini beyaz pirinci, pirinç patlaklarını, kahvaltılık mısır gevreğini hatta makarnayı eklemeyi de unutmayın. Bazı meyve suları (özellikle şişelenmiş meyve, aromalı içecekler) sık tüketilince kilo verme çabalarını boşa çıkarıyor. Ayrıca, meyve suyu diye satılan ürünlerin bazıları meyve suyundan çok fruktoz ihtiva edebiliyor. Meyve ihtiyacınızı mümkünse tam meyve yiyerek karşılayın. Meyve suyu seviyorsanız evinizde kendiniz sıkıp hazırlayın.
Alkole dikkat edin
Patates püresi gibi, erişte, şehriye, mantı gibi unu, nişastası bol yiyeceklerden de uzak durmayı unutmayın. Kafein ve alkol de mutlaka “toksinler listesi”nin içinde olmalı. Yeşil veya siyah çaya geçmeye çalışın. Kahveden mümkün olduğu kadar uzak kalın. Alkol kilo bakımından da önemli bir zararlıdır. Ciddi bir kalori kaynağı ve iştah açıcı rolü vardır. Özellikle yemeklerden önce alındığında daha fazla yemeğe yöneltiyor. Ya kesin ya da azaltın.