Paylaş
Önceden “koroner risk düzeyi” yüksek olduğu bilinen birinde bu ağrılar ne olursa olsun ciddiye alınır. Kolesterol yüksekliği olan, şeker hastalığı tedavisi gören, sigara içen, kilo sorunu bulunanlarda her türlü göğüs ağrısı aksi ispatlanana kadar kalple ilişkili olup olmadığı yönünden dikkatle sorgulanıp araştırılır. Göğüs ağrılarının kürek kemikleri arasına, çeneye, dişlere, yüzün sol yan kısmına, bazen de sağ göğüs bölgesine yayılması da mümkündür.
Herhangi bir göğüs ağrısının kalple ilişkili olabileceğini düşündüren diğer işaretler şunlardır: Baygınlık hali, bitkinlik, halsizlik duygusu, nefes darlığı, göğüste sıkıntı hissi, baş dönmesi, bulantı, kusma, soğuk terleme. Bu işaretler varsa ağrının kalple ilişkili olma ihtimali yükselir.
KADINLARDA KALP KRİZİ OLUNCA
Önemli bir nokta da şudur: Kadınlarda kalp krizi erkeklerdeki kadar tipik belirtiler göstermiyor, özellikle “göğüs ağrısı” erkeklerdeki kadar dikkat çekici düzeyde, rahatsız edici olmayabiliyor.
Kalp krizi geçiren bir kadının başlıca sorunu göğüs ağrısı değil de, bulantı, kusma, baş dönmesi, baygınlık hissi, birden ortaya çıkan ve can sıkıcı şekilde ilerleyen ağır bir halsizlik olabiliyor. Ayrıca, çarpıntı, terleme, tansiyon düşmesi gibi işaretlere kadınlarda erkeklerden daha sık rastlanıyor.
ÜZÜNTÜYE DİKKAT!
Kadın ve erkek kalbi arasında kalp krizi açısından önemli bir farklılık daha dikkati var. O da şu: Üzüntü, ani ve yoğun stresler kadınlarda kalp krizi yönünden ciddi bir tehlike arz ediyor. Ani üzüntüye bağlı ani ölümler ya da göğüs ağrısıyla birlikte gelen kalp şoku gibi tablolara ani üzüntülerle strese giren kadınlarda erkeklerden daha sık rastlanıyor.
Bir kalp taraması şart!
BİR ÖNERİ
Bana göre 50 yaşını geçen her kadın mutlaka ama mutlaka kardiyolojik bir değerlen-dirmeden geçirilmelidir. Bu değerlendirme ailesinde kalp damar hastalığı yaygın şekilde görülen kolesterol problemi, şeker yüksekliği, hipertansiyonu olduğu bilinen, sigara kullanan, kilo sorunu olan, hormon desteği alan hanımlarda ise bu iş asla ihmal edilmemelidir.
Kadınlarda izah edilemeyen bulantı, baygınlık hali, baş dönmesi, bitkinlik, göğüste sıkıntı, basınç hissi ve benzeri yakınmalarda sorunun kalp ile ilgili olabileceği daima hatırlanmalıdır. Özellikle yaşı elinin üzerinde olan kadınlar için bu ihtimalin akıldan hiç çıkarılmamasında fayda var.
Kalp krizi kadınlarda daha riskli
HATIRLATMA
Bizde koroner kalp hastalığının bir “erkek hastalığı” olduğu gibi yanlış bir düşünce var. Ne var ki koroner kalp hastalığı ve kalp krizleri özellikle 50’li yaşlardan sonra kadınlar için de en az erkekler kadar önemli bir problemdir.
Kalp krizinin kadınlarda üçüncü büyük ölüm nedeni olduğu biliniyor. Kalp krizi tanısıyla hastaneye kaldırılan kadınlarda ölüm oranı erkeklerden daha yüksek bulunuyor. (ki bazı araştırmalar da bu oranın iki misli olduğu göstermiş durumda.)
Diğer bir önemli nokta da şu: Kalp krizinden sonraki yaşam süresi kadınlarda daha kısa oluyor: Kalp krizi geçiren erkeklerde bir yıl içinde ölüm oranı yüzde 24 iken bu rakam kadınlarda yüzde 42’yi buluyor.
Kısacası koroner kalp hastalığı ve kalp krizini bir erkek sağlığı sorunu gibi görmek son derece hatalı ve tehlikeli bir yaklaşımdır.
DÜZELTME
Pazartesi yayınlanan “Kanser Krizi Küresel Boyutlara Ulaştı” yazımızda “Medikal Onkoloji Çağ Atlıyor” bölümünün son cümlesi sehven, “Devlete yönelik biyolojik tedaviler” şeklinde yayınlandı. Doğrusu “Tümöre yönelik tedaviler” olacaktır. Düzeltir, özür dileriz. Saygılarımla.
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu
Paylaş