Paylaş
Özetle “ilgili hasta-bilgili hekim” işbirliğine inanırım. Bugün, çalışma arkadaşım Dr. Evren Altınel’in bu işbirliğine katkısı olacağını düşündüğüm soru-cevaplarından bazılarını aktarmak istiyorum.
Neden midem bu kadar yanıyor?
Karnın üst kısmında hissedilen ağrılar can sıkar. Bu ağrılar en sık mideyi kaplayan, mukoza denilen dokunun yangısı nedeniyle, bazen de yutak borusu yangısı
sonucu ortaya çıkar. Mide asidi fazlalığı, mide mukozasında yara oluşumu, midenin asit içeriğinin yutak borusuna kaçtığı reflü sorunu bu yakınmanın başlıca nedenlerindendir.
Beslenmenize dikkat edin!
Kızartmalar, yağlı ve baharatlı yiyecekler dikkatle tüketilmesi gereken gıdaların başında gelir. Sigara tükürük salgısını azaltarak gıdaların sindirimini güçleştirir.
Alkol yutak borusunu mideye bağlayan kasları gevşeterek reflüyü kolaylaştırır. Yemekten hemen sonra yatmak da sorunu şiddetlendirebilir.
Gebelik, obezite ve çok sıkı giysilerin tercih edilmesi yarattığı bası ile mide içeriğinin yutak borusuna kaçmasına neden olur.
Gergin olduğumuzda, normalden farklı gıdalara yöneliriz. Ayrıca sinir sisteminin aşırı uyarılması da sindirim salgılarının artmasına yol açarak sıkıntıları tetikleyebilir.
Bu konuda “adı çıkmış” ilaç aspirindir. Ağrı kesiciler, mide mukozasının koruyuculuğunu azaltır ve yangıya yol açar.
Mide yanması, yutak borusu yangısı (özofajit), ülser gibi tıbbi tabloların ilk belirtisi olabileceğinden bu sorununuzu hekiminizle paylaşmanız ve önerilerini uygulamanız yerinde bir davranış olacaktır.
Lodos tansiyonu yükseltir mi?
10 kişiden dokuzunda hipertansiyonun nedeni belirlenemez. Bununla birlikte kilo fazlalığı, hareketsizlik, stres, aşırı alkol tüketimi, bazı iç salgı bezi ve böbrek hastalıkları, yaşlılık ve kalıtımsal nedenler tansiyonun yükselmesine neden olabilir. Hava koşullarındaki değişiklikler de tansiyonu etkiler. Havanın soğuk olduğu sonbahar ve kış dönemlerinde, sıcaklıktaki düşüşlerin “vazokonstriksiyon”a (damar çeperinde daralma) yol açması tansiyonu yükseltebilir. Hava basıncındaki oynamaların, özellikle de lodoslu havaların kan basıncı üzerinde olumsuz etkisi olduğu görüşü yaygındır.
Tiroidi çalıştıran besin var mı?
Herkes gibi hipotiroidi (tiroit bezinin az çalışması) tedavisi görenler de tıbbi geçerliliği onaylanmamış bazı beslenme önerileriyle karşılaşabilir.
Özellikle internet bu anlamda bir “gayya kuyusu” gibidir! İyot kısıtlaması yapmak da hastaları canından bezdirebilir. Oysa her tiroit hastasının iyot kısıtlaması yapması gerekmez.
Hipotiroidi nedeniyle yapay tiroid hormonu alan kişinin dikkat etmesi gereken en önemli nokta bazı kimyasalların ve ilaçların bu hormonun emilimini azaltabileceğidir. Demir ve kalsiyum içeren destek ürünler, soya unu, alüminyum bulunan antasitler, ülser tedavisinde kullanılan sükralfat, kolesterol düşürücü bazı ilaçlar sık rastlanan örneklerdir.
Bu tür destek ve ilaçların kullanılması zorunlu olduğunda, tiroit hapı ile en az iki saat ara vermek doğru olur. Yapay hormonların sabah erken saatte, aç karına içilmesi önerilir.
Demir destekleri şişmanlatır mı?
Demir yetmezliği, özellikle kadınları ilgilendiren bir sağlık sorunudur. Yetişkin bir erkeğe 8-10 mg demir yeterken kadın için günlük gereksinim 20 mg’dır.
Demir eksikliği; halsizlik, yorgunluk, nefes darlığı, saçlarda dökülme, tırnaklarda kırılma, solgunluk gibi birçok belirti ile karşımıza çıkar.
Eksikliğin nedeni beslenme ile yeterince demir alamamak olabileceği gibi, depoların tüketildiği kayıplar da (regl düzensizlikleri, sindirim sistemi kanamaları) demir yetmezliği yapabilir.
Tedavi sırasında kullanılan demirin kilo aldıracağı endişesi yaygındır. Oysa bulantı, kusma, bazen ishal ama çoğunlukla kabızlık, ağızda metalik tat bırakma gibi yan etkileri olan demir destekleri kilo aldırmaz.
Paylaş