Paylaş
Bazı sağlık problemlerinin ilaçlarla tedavi edilebildiği doğrudur. 50 yıl öncesinin önemli hastalıklarından pek çoğu, ilaçlarla yüzde 100 iyileştirilebiliyor.
Hipertansiyon, kalp damar hastalıkları gibi kronik sağlık problemlerinin çoğu yine ilaçlar sayesinde kontrol altında tutulabiliyor.
Kronik karaciğer iltihaplarında, hatta bazı kanserlerde ilaçlar sayesinde ömrü uzatmak mümkün oldu.
Ayrıca ilaçların yaşam kalitemizi artırdığı da kesin! Başımız ağrıdığında ağrımızı geçiren, ateşimiz yükseldiğinde düşüren, kaşıntımızı, bulantımızı, kusmamızı, ishalimizi kontrol altına almamıza yardımcı olanlar da yine ilaçlar.
Bütün bunlar güzel gelişmeler ama bu mükemmel fotoğrafın gözden kaçırılmaması gereken başka bir yüzü daha var. İşte o yüz...
İlaçlar, bilinçsiz kullanıldıklarında fayda yerine zarar verebilen iki ucu keskin bıçaklar. Üstelik bazı durumlarda zararları hayatı tehdit edici boyutlara varabilir.
(Araştırmalara göre hastanelere müracaat edenlerin neredeyse yüzde 1’ine yakınında ilaçlara bağlı sağlık sorunları saptanıyor. Bazı ilaçlar karaciğerde, bazıları böbreklerde, bazıları da beyinde önemli hasar oluşturabiliyor.)
Diğer yandan kullandığı ilaçlar nedeniyle kasları ağrıyan (kolesterol düşüren ilaçlar), belleği bozulan (bazı uyku ilaçları), kilo alanların (antidepresanlar) sayısı da azımsanacak gibi değil.
NE YAPMALI?
Benim tavsiyem, prensip olarak ilaçtan uzak bir yaşam sürmeye çalışmanızdır. Doktorlarınız önermeden konu-komşu, dost-arkadaş tavsiyesi ile ilaç kullanmamanızdır.
Doktorlarınız önerdiğinde bile onlara çekinmeden şu soruları sormanızdır: İlaç kullanmadan iyileşemez miyim? Bu ilaçları daha düşük dozlarda kullanamaz mıyım? Daha kısa sürede bırakamaz mıyım?
Doktorunuz bu sorulardan rahatsız olmayacak, herhangi bir alınganlık göstermeyecektir.
Reçetenize yazılan ilaçları eczaneden alırken de dikkat etmeniz gereken noktalar var. Eczacınıza reçetede yazılı ilaçlar arasında herhangi bir geçimsizlik probleminin olup olmadığını, yazılan dozların doğruluğunu da teyit ettirmelisiniz.
Eğer başka bir reçeteli ilaç kullanıyorsanız veya sağlık desteği (bitkisel haplar, vitaminler) yutuyorsanız, yeni başlayacağınız ilaçlarla bunların birlikte kullanılmasının da herhangi bir problem yaratıp yaratmayacağını öğrenmelisiniz.
İlacınız size özeldir
Sizden küçük bir ricam daha var: Kullandığınız ilaçların “size özel” seçildiğini, dozajının size göre yapıldığını unutmayın.
İlacınızın bir başkası için zararlı, hatta tehlikeli olabileceğini aklınızdan çıkarmayın.
Bir yakınınıza yardımcı olmak için lütfen ilaçlarınızı onlara önermeye kalkmayın.
Basit sağlık sorunlarınızın çözümünde hemen ilaca sarılmayın.
Her başınız ağrıdığında, ateşiniz azıcık yükseldiğinde, boğazınız bir parça yandığında, birkaç kez öksürdüğünüzde, bir yeriniz kaşındığında çareyi ilaçta aramayın. Başka herhangi bir neden var mı, araştırın.
Yediklerinizde, içtiklerinizde bir değişiklik oldu mu? Uyku ritminizde bir farklılaşma meydana geldi mi? Bir şeye üzülüp bunalmış olabilir misiniz?
İlaçların yaratabilecekleri sorunlar bazen birkaç gün veya birkaç hafta içinde ortaya çıkmayabiliyor. Bazı ilaçlar var ki verebilecekleri zararlar, yaratabilecekleri problemler uzun yıllardan sonra fark ediliyor.
Burada da “Karaman’ın koyunu, sonra çıkar oyunu!” gibi bir durum var. Bu nedenle şu küçük tavsiyeyi de bir kenara not edin:
Her yeni ilaç, “öncekinden daha iyi ilaç” olmayabilir. Her yeni ilaç mutlaka o alandaki “daha iyi bir gelişmeye” işaret de etmeyebilir.
Prensip olarak şu kurala hep uyun: Bir ilacı ilk ve son kullanan hasta olmak doğru değildir!
Metformin zayıflama hapı değildir
Kilo probleminin yaygınlaştığı doğru. Kilo sorunu yaşayanların en az üçte birinde problemin insülin direncinden kaynaklandığı da bilimsel bir gerçek, bu da doğru.
İnsülin direncinin çözümünde içinde “metformin” aktif maddesi bulunan ilaçların işe yarayabileceği de kanıtlanmış durumda.
Ne var ki bu son bilgi metforminin her kilo sorununda işe yarayabileceği, kilosu olan herkesin metformin yutmasının faydalı olabileceği anlamına gelmiyor.
Yukarıda da belirttiğim gibi metformin sadece ve sadece “insülin direncine bağlı kilo sorunu” olanlarda işe yarayabilen bir ilaç. Ayrıca şu gerçeklerin de altını çizelim:
* Metformin tek başına kullanıldığında işe yaramaz, mutlaka beraberinde insülin direnci diyeti (glisemik indeks diyeti) ve aktivite/egzersiz programını da uygulamanız lazım.
* Metforminin etkisi “diyet+egzersiz” ikilisi olmadan yüzde 20’yi geçmez, hiçbir kilo sorunu, insülin direnci problemi çözümü yüzde 20’lik bir avantajla kontrol altına alınamaz.
* Metformin prensip olarak 14 yaş altı çocuklarda kullanılmaz. İleri yaştakilerde, karaciğer, böbrek, kalp yetmezliği olanlarda da dikkatli kullanılması gereken bir ilaçtır.
Paylaş