Herkesin derdi var

Güzel bir Karadeniz türküsünün sözleri aklımdan hiç çıkmıyor: “Herkesin bir derdi var, durur içerisinde!” Gerçekten de herkesin ya bir derdi var ya da günün birinde olabiliyor. Sık gündeme getirdiğimiz “kilo sorunu” da bu dertlerin en yaygın olanlarından ve zaten bu nedenle çok popüler, çok ilgi görüyor.
Kilo sorunu olanlar da herkes gibi dertlerini en kısa sürede çözmenin bir yolunu arıyor. Bu nedenle işin detayına inmek, “neden, niçin, nasıl?” gibi sorularına yanıt arayıp doğru çözümler üretmek varken kimi formül diyetlerde, kimi ünlü diyetisyenlerde, kimi de otlarda, çöplerde çare arıyor. Oysa kilo sorununun da herkes için farklı bir çözümünün olması gerekiyor.
Bu nedenle temel bazı noktaları aklımızdan hiç ama hiç çıkarmamalı, özellikle 7 önemli noktayı “vazgeçilmez prensipler” yapmalısınız. Benim önerim bu 7 noktayı yine yanda bulacağınız “10 önemli kilo nedeni” ile birlikte değerlendirmenizdir.

KiLO SORUNU

7 önemli nokta

Bugüne kadar yapılan binlerce bilimsel çalışmada net ve açık olarak görüldü ki;
1- Herkese uygun, standart bir diyet planı yoktur. Kilo yönetimini sağlayacak besin seçimleri daima kişiye özel hazırlanmalıdır.
2- Kilo sorununun arka planındaki -eğer varsa- tıbbi problem mutlaka medikal olarak ve bir doktor tarafından belirlenip çözümlenmeli, diyet planı daha sonra düşünülmelidir.�
3- Düşük karbonhidratlı diyetler genellikle yağ bakımından ve proteinden zengin diyetlerdir. Eğer dikkat edilmezse bu diyetler vücudunuzu bir kötü yağ ve kalitesiz protein çöplüğü haline çevirebilir.
4- Zararlı olup olmadığı tartışılsa da -ki bana göre kesinlikle zararlı bir diyet biçimidir- faydalı ve kalıcı bir etkisinin olmadığı birçok kez ispatlanan yüksek proteinli Atkins diyeti ile o diyetin yerli (!) ve yabancı versiyonları dikkat etmezseniz sizi kısa sürede kalp damar hastası yapabilirler.
5- En azından elimizdeki güvenilir bazı kanıtlar, yağsız diyetler yerine düşük karbonhidratlı, yüksek yağlı diyetlerin ortalama bir yıllık süre dikkate alındığında yüksek karbonhidratlı diyetlerden daha iyi sonuç verebileceğini gösteriyor. Süre bir yılı geçtiğinde ise bu diyetlerde de başarı şansı düşüyor, verilen kilolar -düzenli egzersiz yapılmamış ise- yeniden geri alınıyor.
6- Prensip olarak hiçbir diyet, egzersizle sıkı sıkıya kombine edilmediği ve kalıcı hale getirilmediği takdirde kalıcı bir etki sağlamıyor. Kişiye özel beslenme planları bile egzersizle kombine edilmediğinde en geç iki sene sonra işe yaramaz hale gelebiliyor.
7- Eğer düşük karbonhidratlı ve yüksek yağlı bir diyet uygulanacaksa, tüketilecek az miktardaki karbonhidratın iyi karbonhidratlar olmasına, yağların da kaliteli ve faydalı yağlardan tercih edilmesine dikkat etmek gerekiyor.

KiLO SORUNU

En önemli 10 neden

Özellikle son 20 yılda patlama noktasına varan kilo problemini bu denli güncel hale getiren pek çok neden var. İşte onların en önemlileri:
- Aşırı kalori tüketimi, şekerli yiyeceklere, özellikle tatlılara ilginin artması, hazır tatlı tüketiminin patlama noktasına varması, tatlı atıştırmalıkların özellikle gençlerde daha sık tüketilmeye başlanması,
- Şekerli içeceklerin, meşrubatlar, kolalı, gazlı içecekler, gazozlar, meyve suyu konsantreleri ve benzerlerinin fazlaca içilmesi,
- Fazla miktarda un ve nişasta içeren fast food ürünlerin daha yaygın tüketilmesi, fazla miktarda yağ içeren yiyeceklere ilginin artması,
- Paketlenmiş yiyeceklerin daha sık ve bol tüketilmesi,
- Tatlandırıcıların daha yaygın kullanılmaya başlanması,
- Hareketsizliğin yaygınlaşması ve hareket etmeyi engelleyen teknolojilerin daha sık ve yaygın kullanılması,
- Porsiyonların büyümesi,
- Hızlı yeme kültürünün benimsenmesi,
- Geleneksel beslenme tarzlarının terk edilmesi,
- Tuz tüketiminin artması.