Her nodül tehlikeli değildir

Türkiye bir guatr ülkesidir. Guatr özellikle kadınlarımızda sık görülmektedir.

Guatr genel anlamda tiroid bezinin büyümesi olarak bilinirse de bu teşhisi iltihabi ve tümöral olmayan büyümelerde kullanmak daha doğrudur.

Tiroid bezinin boyunda gözle görünür bir şişlik yapacak kadar büyümesi halinde ortaya çıkan belirtiler oldukça değişkendir. Guatr hastalarını en çok endişelendiren, tiroid bezinde saptanan nodüllerdir. Nodülleri tiroid bezi içinde gelişen kitleler olarak düşünebilirsiniz. Bu kitlelerin içi sıvı ile dolu olabileceği gibi, görev yapan tiroid hücrelerinden de oluşabilir.

Sıvı içeren nodüllere kistik nodüller, tiroid dokusu içeren nodüllere solid nodüller denilmektedir. Bazı nodüllerde kistik ve solid yapılar bir arada bulunabilir. Bir nodül yaşlandıkça kistleşme ve kireçlenme eğilimindedir.

HANGİ NODÜLLER RİSKLİ?

Nodül bir veya birden fazla olabilir. Birden fazla nodül olduğunda çok nodüllü multinodüler bir guatrdan söz edilir. Nodüller özellikle tek ve solid yapıda olduklarında daha önemlidir. Bu tür nodüllerin tümöral değişimlere tiroid kanserlerine daha açık oldukları kabul edilir.

Ultrasonografik değerlendirmelerde, damarsal yapıların zengin olduğu solid nodüllerde bu tehdidin daha yüksek olduğu bilinmektedir. Eğer nodül sayısı fazla ve nodüllerden çoğu kistik yapıdaysa, tümöral değişim olasılığı düşmektedir.

TEŞHİS NASIL KONUYOR?

Tiroid nodülü saptananlarda yapılması gereken testler, tiroid hormonları ve TSH hormonu ölçümü ile ultrasonografik incelemelerdir. Gerekli olduğunda tiroid sintigrafisinden de istifade edilebilir. Eğer kuşkulu bir görünüm belirlenmişse, nodülün hücresel yapısı hakkında bilgi edinmek için "tiroid inceiğne aspirasyon biyopsisi" (TİAB) yöntemine başvurulmaktadır.

AMELİYAT ŞART MI?

Tiroid nodülüne cerrahi müdahalenin gerek olup olmadığına karar vermek uzmanlık gerektirir. Çoğu kez herhangi bir cerrahi girişim yapılmadan izlemek yeterlidir. Eğer nodülde büyüme, damarsal yapılarda artış gibi tereddüt uyandıracak görünümler oluşursa biyopsi yapılmalı, gerekiyorsa cerrahi olarak nodül ve çevresindeki doku çıkarılmalıdır.

Tiroid nodülü teşhisi aldığınızda korkmayın. Nodülü izlemenin ve yapılacak işlemlere karar vermenin ciddi bir uzmanlık gerektirdiğini de unutmayın! Cerrahi girişimin, ancak belirli koşullar gerektirdiği zaman uygulanan bir işlem olduğunu daima hatırlayın.

Benim vücudum nodül üretebilir mi?

Tiroid nodüllerinin memede saptanan nodül veya kistlerle ya da karaciğerde bulunan nodüler değişimlerle herhangi bir ilgisi yoktur. Eğer birden fazla organınızda nodül veya kist şeklinde değişimler saptanmışsa, bunların mutlaka birbirleriyle bağlantılı olması gerekmez.

Çok nadir görülen ve "polikistik hastalık" olarak bilinen ailevi hastalıkta, karaciğerde ve böbreklerde aynı anda kist bulunabilmektedir. Bu kişilerde beyinde anevrizma diye bilinen değişimler de belirlenebilir. Polikistik hastalıkta görülen kistlerde, memede görülen kist ve tiroid nodüllerinde herhangi bir ilişki mevcut değildir.

Guatrın belirtileri nelerdir?

Guatrlar büyüklüklerine ve büyüme hızlarına göre farklı şikayet ve belirtilere yol açabilirler. Tiroid bezinin birdenbire büyüklük ve ağırlığının değişmesi, hassas hale gelmesi gibi durumlara, daha çok tiroid bezi iltihaplanmaları ve tiroid içi kanamalarda rastlanır.

Hızlı gelişen tiroid kanserlerinde de ani büyüme ağrıya yol açabilir. Yavaş yavaş büyüyen ve ağrının çok müphem olduğu durumlarda subakut tiroidid gibi sorunlar akla gelmelidir. Çok büyük guatrlarda, nefes veya yemek borusu üzerinde oluşan baskılar, nefes darlığı ve yutma güçlüğüne yol açabilir. Nadir de olsa ses sinirine olan baskı nedeniyle konuşma değişiklikleri, seste çatallanma ve kısılma ortaya çıkabilir.

Guatrlı hastalarda tiroid bezinin aşırı veya az çalışması söz konusuysa, hipo veya hipertirodi belirtileri de ortaya çıkacaktır. Guatr hastalarında diğer belirtiler arasında çarpıntı, sinirlilik, el ve avuçlarda terleme, uyku sorunları gibi problemler de bulunmaktadır.

Çocuklar için ara öğünler neden önemlidir?

Metabolizma ile ilgilenen doktorlar, çocuk hastalıkları uzmanları ve diyetisyenler, ara öğünler konusunda müthiş ısrar ediyor. Haklı olduklarından kuşkunuz olmasın.

Ara öğünler, sağlıklı beslenmenin sigortalarıdır. Ara öğünlerle kan-şeker dengeniz, iştah seviyeniz ayarlanır, metabolizma hızınız düzenlenip hesaplanır. Ana öğünler gibi ara öğünler de dikkatle planlanmalıdır. Ara öğünler eğlence ve dinlenme zamanları gibi algılanmalıdır.

BESLENME OKULU

Saat 20.00’den sonra yemek

Kilo alıp vermek konusunda günün hangi saatinde yediğinizden çok, bütün gün ne kadar yediğiniz ve ne kadar egzersiz yaptığınız daha önemlidir. Eğer öğle yemeğinde yemeniz gerekenin iki katı kalori alırsanız, kahvaltıda iki katı besin tüketirseniz, akşam yemeğini az da yeseniz aldığınız bu fazla kaloriler vücudunuzda yağ olarak depolanacaktır, unutmayın!

Prensip olarak sadece bu önlemle kilonuzu koruyamayacağınızı bilmeli, akşam evde oturarak daha az hareketli olacağınızı planlayıp, akşam yemeğinizi daha düşük kalorili oluşturmaya ve mümkünse erken saatlerde yemek yemeye dikkat etmelisiniz.

BİR SORU

İşim gereği sürekli seyahat ediyorum, bu koşullarda diyet yapmak imkansız gibi bir şey... Bu durumda olan kişiler diyet yapabilir mi?

Şehirlerarası diyet

Amerikan, Meksika, Çin, İtalyan, Japon mutfağından mönüler, pizzacılar, fast-food restoranlar ve dönerciler ya da kebapçılar, karşılaşabileceğiniz lokanta türlerinden bazıları... Çeşitliliktir kafanızı karıştıran, diyetinizi bozan. İşte bu aşamada yapacağınız tercihlerin doğru seçimler haline gelmesi için öneriler:

l Dışarıda yemek zorunda olduğunuz öğünleri önceden planlayın. En azından ana öğünlerinizden ikisini diyetinize uygun bir şekilde tüketmeye özen gösterin.

l Ara öğün için fırsatlar oluşturun. İşe çantada taze veya kuru meyve, bisküvi taşıyarak başlayabilirisiniz.

l Seçenekler sunan lokantaları tercih edin. Özellikle çeşitli gıda seçenekleri ve farklı pişirme yöntemleri (ızgara, fırın, buharda gibi) sunan lokantaları seçin.

l Dışarıda yemek yerken diyetinizi bozan en önemli unsurlardan biri yağdır. Sağlıklı bir seçim yaptığınızı düşünerek seçtiğiniz bir sebze, kızartılarak ya da bol yağlı bir şekilde hazırlanmış olabilir. Özellikle seçtiğiniz yiyeceklerin sossuz olmasına dikkat edin.

l Dışarıda yemek yerken tabağınızdakilerin tümünü bitirmeye çalışmayın.

l Dışarıda yediğiniz her yemeğin arkasından tatlı yememeye özen gösterin. Çok arzu ederseniz meyve tatlılarını ve sütlü tatlıları tercih edin.

DİYET GÜNLÜĞÜ

Sorularınız için:

manager@yasasinhayat.org

Tel: (0212) 236 73 00
Yazarın Tüm Yazıları