Hepimizin babasıydı

Dün 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in ölüm yıldönümüydü.

Haberin Devamı

Onu 7 yıl önce kaybetmiş olsak da -daha önce de yazdığım gibi- hoşgörü, tevazu, espri, sevgi ve saygı yüklü imajı hâlâ gönüllerimizdeki tazeliğini koruyor. Duygusal düşünüyor olabilirim ama yaşamının uzunca bir dönemini onunla birlikte geçirme şansı bulan bir “hekim gözü”yle şu kanaatimi size net ve açık olarak tekrarlayabilirim: Rahmetli Süleyman Demirel sadece mükemmel ve tecrübeli bir devlet adamı ve siyasetçi değildi. O muazzam bir hoşgörü anıtı, bir öğretmen, vefalı bir dost ve çok daha önemlisi sevgili eşi rahmetli Nazmiye Demirel için mükemmel ötesi bir eş idi.

Hepimizin babasıydı

BİR NOT
DERSHANE GİBİ KAHVALTI MASASI

1991-2001 arasında geçen on yıllık bir dönemin pazar hariç hemen her sabahına rahmetli Demirel’in o muazzam ve mütevazı kahvaltı sofralarında başladım. O sofralar, onun deyimiyle “Anadolu sofraları” idi. Zeytini Gemlik, ekmeği Isparta, peyniri Van, tereyağı Trabzon, balı Şırnak, pastırması Kayseri ya da Kastamonu’dan gelirdi. Zannedildiğinin aksine de onun kahvaltı seçimleri hiç ama hiç değişmezdi: Bir parça Erzincan tulumu, 8 adet siyah zeytin, bir yumurta ve bir dilim ekşi mayalı İslamköy imalatı ev yapımı ekmek. O sofralar benim için “hayat dershanesi” gibiydi. Her sabah o kahvaltı masasına kalın ciltli, minik bir bloknotla otururdum. Demirel anlatırken ondan kaptığım bazı cümleleri/tavsiyeleri o minik bloknotta hâlâ saklarım. 580 civarında ve bana göre her biri ayrı önem taşıyan cümle var o bloknotta. Bazılarını sizinle bugün bir kez daha paylaşıyorum.

Haberin Devamı

KESİP SAKLAYIN
DEMİREL’DEN İZ BIRAKAN TAVSİYELER

İLK 5

1. Hiçbir zaman bir suyun derinliğini iki ayağınla birlikte yoklama.

2.  Her gecenin bir sabahı olduğunu unutma.

3. Hayat maçını kaybettiren golleri en çok da “kendini en güçlü hissettiğin anlarda” yiyebileceğini aklından hiç çıkarma.

4. Sabrın öfkeden, nezaketin nefretten daha iyi olduğunu hatırla.

5. Kalıcı mutlulukların küçük şeyleri büyük fırsatlara çevirme becerisi ile de bağlantılı olduğunu aklında tut.

İKİNCİ 5

Haberin Devamı

1. Basit, kısa ve anlaşılabilir bir şekilde ifade edemiyorsan o konuyu sen de yeterince anlayamamış ve öğrenememişsin demektir.

2. Geçmiş pişmanlık, gelecek endişedir, önemli olan bugündür.

3. Her tohum kendi toprağında yeşerir. Hiçbir tohum çiçeğini, hiçbir çiçek meyvesini göremez.

4. Gerçek dost iyi günde davetle, kötü günde kendiliğinden gelendir.

5. Huzurlu bir hayat için “dinleten değil dinleyen, yargılayan değil anlayan, eleştiren değil hoş gören, kavga eden değil affeden” olmaya bak. Barışmasını bilmiyorsan küsme.

Hepimizin babasıydı

Kalp ameliyatı sonrası nekahat döneminde, Çankaya köşkünde misafir ettiği sevgili dostu HAYDAR ALİYEV ile birlikte...

BUNLAR DA O SABAH NOTLARINDAN

1- Kesinliği kanıtlanmış şeylerde bile “sınırsız bir ikna, kesin ve tartışmasız bir sadakat“ yanlıştır. Dozunda “şüphe” ise her zaman iyidir.

Haberin Devamı

2- Ruhun nabzı sadece kalpte değil, dilde de atar.

3- İnsanı değerli kılan serveti değil, bilgisi, ürettikleri ve yetenekleridir.

4- Arkanıza bakarak önünüzü göremezsiniz. Geçmişe takılıp kalmayın.

5- Kalıcı huzur için, daha çok “manevi zenginlik” biriktir, daha fazla bil, daha azla yetin.

BANA GÖRE
O BİR SOHBET USTASI İDİ

DEMİREL, mükemmel bir sohbet ustası idi. Siyasal yaşamımıza “KONUŞAN TÜRKİYE” sloganını kazandıran da yine o oldu. Ve o güzel insanın en çok önem verdiği şeylerden biri de “konuşma adabı” idi. O en sert konuşmalarını bile “zarafetle yapmaya, çok zorunlu olmadıkça sözcüklerin en kibar, nazik, yumuşak, zarif ve düzgün olanlarını seçmeye” çalışırdı. Demirel’e göre, her insan herhangi bir konuşmaya başlamadan önce kendisine şu dört soruyu mutlaka sormalıydı.

Haberin Devamı

SORU BİR: Konuştuklarım sessizliği bozmaya değer mi?

SORU İKİ: Anlatacaklarımın gereği var mı?

SORU ÜÇ: Anlattıklarım samimiyet ve şefkat içeriyor mu?

SORU DÖRT: Sözlerim başkalarını incitebilir mi?

BENİM İÇİN
HAYAT BİLGİSİ ÖĞRETMENİM OLDU

BENİM için rahmetli Süleyman Demirel, bir “hayat öğretmeni”, bir “mentor” hatta daha da fazlasıydı. Ondan çok şey öğrendim. Onunla çok şey paylaştım. Onunla çok şey yaşadım. Ve doğal olarak Türkiye’nin bir dönemine yakından şahit oldum. Yıllar yıllar boyu her sabaha onunla birlikte başlayan ve hemen her akşam onunla sohbet etme fırsatı bulan biri olarak Demirel’den çok şey öğrendim. Onu ve sevgili eşi mükemmel insan rahmetli Nazmiye Demirel’i saygı, sevgi ve hasretle anıyor, huzurlar ve nurlar içerisinde uyumalarını diliyorum. 

Yazarın Tüm Yazıları