Hangi PSA? 

Konu prostat, özellikle de prostat kanseri olduğunda PSA testi de gündeme gelir. Bilinçli her erkek en az kilosu, boyu kadar PSA seviyelerini de bilir.

Haberin Devamı

PSA testi yaşı 50’yi geçen her erkeğin bildiği, 60’ı geçenlerinse yıllık değerlendirmelerde neticesini merak ve endişeyle izlediği tarama testlerinden biri. Konu prostat, özellikle de prostat kanseri olduğunda bu test de anında gündeme gelir. Bilinçli her erkek en az kilosu, boyu kadar PSA seviyelerini de bilir. Güvenliği ve etkinliği konusundaki tartışmalar devam ededursun PSA’yı her erkeğin yakından tanımasında fayda var. Çünkü sorun sadece PSA’nın yüksek ya da normal olmasıyla sınırlı kalmıyor, normal hudutlar içindeyken de anormalleşebilen, yüksek olmasına rağmen korkulmaması gerekebilen bazı durumlar da olabiliyor. Bu nedenle PSA’nın alt parametrelerini de dikkate almanız gerekiyor. 

SERBEST PSA’NIZ NE KADAR?
Mesela “serbest PSA” parametresi bunlardan biri. PSA kanda iki şekilde yolculuk eden bir madde: Proteinlere bağlı olarak ve serbest olarak. İkisinin toplamı “toplam PSA” olarak biliniyor. Toplam (total) PSA’nın artması önemli ama serbest PSA’nın toplam PSA içindeki oranı yüzde 25’ten az ise de dikkatli olmanız gerekiyor. Çünkü bu bulgu kanser olasılığının arttığı anlamına da gelebiliyor. Dolayısıyla yalnızca toplam PSA’yı değerlendirmek yerine serbest PSA’nın toplam PSA içindeki oranını da öğrenmekte fayda var.


ARTIŞ HIZI DA MÜHİM
“PSA hızı” da önemli bir ayrıntı. PSA miktarının yaşa bağlı olarak artmaya eğilimli olduğu bilinse de PSA’nın birden bire ve beklenmedik bir hızla artması da (PSA değerleri normal hudutlar içinde seyretse bile) kanser olasılığına işaret edebiliyor.
Ürologların çoğu PSA miktarını yıllık olarak ölçüyor ve yine çoğu genelde yıllık PSA artışı milimetre başına 0,75 nanogramdan fazla olduğunda kaygılanıyor. Bu bilgiden şüphe duyan ürologların olduğunu da hatırlatalım.
PSA rakamları değerlendirilirken yaşın da önemli bir faktör olduğu unutulmamalı. Çünkü sağlıklı erkeklerde de PSA rakamları yaşla birlikte artıyor. Değerlendirmeler yapılırken bu bilgiyi de göz önünde bulundurmak gerekir diye düşünenler çoğunlukta. En son kararı tabiî ki her zamanki gibi üroloji uzmanına bırakmak gerekiyor.

Haberin Devamı

BİR TAVSİYE
Hayata daha çok bağlanın
Yaşınız ne olursa olsun, sağlığınız ne durumda bulunursa bulunsun hayatla ilişkilerinizi sürdürmeye devam edin. Hayata dokunmakla bile yetinmeyin, ona sıkı sıkıya bağlanmayı deneyin.
Başarılı yaşlanmanın, hayat kalitesini yaşlanırken bile artırmanın en önemli belirleyicilerinden birinin dostlar ve çevrede olup biten etkinliklerle bağlantıyı koparmamaktan geçtiğini ise asla unutmayın.
Şu bilgi çok kesin ve net: Yaşlandıkça yeni arkadaşlar edinen (ve tabiî ki eski arkadaşlıklarını, dostluklarını korumayı sürdüren), yeni yerler görüp gezen, yeni uğraşlar bulup hobiler edinen, zamanını yeni ve farklı aktiviteler ve ilişkilerle değerlendirenler daha şanslılar. Bu çalışmalar özellikle zihin sağlığı açısından çok ama çok önemli.

Haberin Devamı


MENOPOZ
Ateş basmalarından şikayetçiyseniz...


Menopozun (hatta menopozdan hemen önceki dönemin yani premenopoz evresinin) can sıkıcı problemlerinden biri de ateş basmaları ile gece terlemeleridir. Çoğu kadın sadece bu iki nedenle bile reçeteli ya da reçetesiz hormon kullanımına sıcak bakacak hale gelir. Peki, çözümün hormonsuz alternatifleri de var mı? Var! Buyurun...

* Alkolden uzak durun. Alkol menopoz şikayetlerini artırıyor.
* Kafeinli içecekleri minimuma indirin. Kafein iki sorunu da tetikleyebiliyor.
* Kat kat giyinin. Böylece ter basması atakları olduğunda giysilerinizi kat kat çıkarma imkanınız olacaktır.
* Genistein ve daitstein içeren doğal desteklerden istifade etmeyi düşünün. Bunlar bitkisel östrojenlerdir, ciddi ölçüde işe yarayabilirler. Özellikle de genistein! Ama bunları bile doktorunuza sormadan kullanmanızı tavsiye etmeyiz.
* Bitkisel çay olarak adaçayını tercih etmeyi düşünün. Adaçayı bitkisel östrojenden zengin bir içecek.
* Kabızsanız keten tohumunu deneyin. Zira keten tohumunda çok güçlü bitkisel östrojenler (lignanlar) var.
* Her iki şikayete de iyi gelebileceği düşünülen başka bitkisel destekler de var. Eczacınızdan bu konuda bilgi almayı düşünebilirsiniz.

Haberin Devamı


OKUR SORUNU

Menopoza girdiğimi nasıl anlayabilirim?
Adet düzensizliklerinizin başlaması, uykusuzluk, ateş basmaları, gece terlemelerinin devreye girmesi, ardından da cinsel isteksizlik, sinirlilik, huzursuzluk, stres, hatta depresyon gibi ruhsal değişimlerin ortaya çıkması menopoza girdiğinizi anlatan işaretlerdir ama bu bilgi her zaman ve herkes için geçerli olmayabilir.
Gerçekten de menopoz dönemi içindeyseniz follikül uyarıcı hormonunuzun (FSH) kandaki seviyesinin de yükselmesi gerekir. Zaten bu nedenle de doktorlar bazen gerçek menopozun başlayıp başlamadığına karar vermek için FSH seviyesini ölçerler. Bununla birlikte menopoz başlangıcında, yani menopoza yeni girdiğiniz dönemde FSH seviyelerinin bir ay yüksekken, öbür ay düşük çıkabileceğini de unutmayın.

Haberin Devamı


OKUR SORUSU

Adet öncesi sorunlarımı nasıl azaltabilirim?

Adet dönemi bazı genç kızlar ve hanımlar için gerçekten sancılı, problemli bedensel sorunlar ve ruhsal gelgitlerle dolu tatsız günlerdir. Bu dönemde oluşan iştah artışları, tatlı krizleri, ödem problemleri, öfke, endişe gelgitleri çoğu kadın için can sıkıcı düzeylerde olabiliyor. Eğer bu tür sorununuz varsa aşağıdaki bilgiler işinize yarayabilir. Deneyin...


1- Kafein ve çikolata tüketiminizi azaltın. Özellikle çayı, kahveyi, enerji içeceklerini sınırlayın. Krize de girseniz çikolatadan uzak kalın.
2- Alkolü ya hiç içmeyin ya da minimuma indirin.
3- Tuzlu ve tatlı şeyleri daha az tüketmeyi hedefleyin.
4- Egzersizlere biraz daha ağırlık verin.
5- Masajdan istifade etmeyi deneyin.
6- Azar azar ve sık sık yiyin.
7- Uykunuzu mutlaka düzene sokun.
8- Vücudunuzu sıcak tutun. Özellikle karnınızın üzerine ısıtma yastığı ya da sıcak su torbası koymayı deneyin.
9- Sıcak banyo yapın.
10- Sıcak bir şeyler için.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları