Hangi kolesterol önemli

Kolesterolünü öğrenmek için kan tetkiki yaptıranlar analiz raporunda gördükleri farklı kolesterol değerlerinden hangisinin önemli olduğunu anlamakta güçlük çekiyor.

Toplam kolesterolün, yani kanınızda dolaşan kolesterol miktarının kalp krizi riskinde temel belirleyici olduğu doğru ama bu ölçüm her zaman gerçek riski yansıtmayabiliyor. Toplam kolesterol değeriniz LDL kolesterol, HDL kolesterol düzeyleriniz ile trigliserid seviyelerinizin beşe bölünmesiyle elde edilen matematiksel bir değerdir. Böyle baktığınızda LDL kolesterol normalken trigliserid veya HDL kolesterol seviyelerinizde ortaya çıkan değişmeler "toplam kolesterol" değerinizi etkileyecektir.

HDL SEVİYESİNE DİKKAT EDİN

Trigliseridi normal, LDL kolesterolü normal ama faydalı HDL kolesterolü yüksek olan çok insan var ve bunların büyük bir kısmı da orta yaşlı kadınlar. Örneğin geçen hafta "acil durum" nedeniyle öncelikli randevu talep eden bir kadın hastamın yaşadıkları gerçekten ilginçti. Menopoza yeni girmişti ve kan analizlerinde toplam kolesterolünün yüksek olduğu belirlenmişti. Kötü kolesterol LDL değeri 110, trigliserid değeri 200’ü bulunmuştu.

İyi kolesterol HDL değeri ise inanılmazdı: 105! Hastanın raporunda total kolesterol değerinin karşısındaki rakam doğal olarak 245’di ve bu değer onu da aile doktorunu da telaşlandırmıştı! Hanımefendi "Benim gerçekten bir kolesterol sorunum var mı?" diye soruyordu. Ona bir sorunun söz konusu olmadığını, hatta son derece avantajlı bir kolesterol profiline sahip olduğunu, toplam kolesterol seviyesindeki ölçümün iyi kolesterol HDL düzeyindeki artıştan kaynaklandığını söylediğimde müthiş sevindi.

TRİGLİSERİDİNİZ ÖLÇÜLDÜ MÜ

Kötü kolesterol LDL normalken, toplam kolesterol seviyelerinin yüksek bulunmasının bir başka nedeni de trigliserid seviyelerindeki artışlardır. Kanda trigliserid seviyesi oldukça değişken seyredebilir. Karbonhidratı ve alkolü bol bir beslenme planı, düşük yağlı beslenen birinde trigliserid seviyelerini geçici olarak artırabilir. Trigliserid artışı fazla kilolu olmaktan, yüksek kan şekeri ve bozulmuş diyabet ayarından da kaynaklanabilir.

Daha seyrek olarak genetik kökenli bir trigliserid yüksekliği de söz konusu olabilir. Her ne sebeple olursa olsun, trigliserid seviyelerindeki aşırı yükselmeler de toplam kolesterolde artışa neden olacaktır. Trigliserid seviyeleri 400’ün üzerinde olanlarda kanda total kolesterol değerlendirmelerinin yapılması gerektiği belirtiliyor. Nedeni alınabilecek yanlış, yanıltıcı sonuçlardır.

İDEAL DEĞERLER NE

Kısacası asıl önemli olan toplam kolesterol değeri değil, farklı kolesterol tiplerinin rakamlarının ne olduğudur. En iyi kolesterol tablosu LDL’nin düşük, (130’un altı iyi, 100’ün altı çok iyi, 80’in altı mükemmeldir) HDL’nin yüksek (erkeklerde 40, kadınlarda 45’in üstü iyi, 50’nin üstü çok iyi, 60’ın üstü mükemmeldir) olduğu durumdur. Trigliserid seviyeleri için ideal rakam 200’ün altıdır.

Eğer kalp hastalığı riskiniz hakkında bir fikir edinmek istiyorsanız, iyi kolesterol, kötü kolesterol ve trigliserid seviyelerinizi öğrenmeye çalışın. Orta yaşlı biriyseniz bunu 2-3 yılda bir tekrarlayın.

Genetik mirasında kalp hastalığı riski taşıyan biriyseniz bu analizleri her yıl tekrarlamayı unutmayın. Kolesterol sorununuzun olduğu belirlenirse çözümünü zamana bırakmayın. Yüksek kolesterol değerleri kontrol edilebilir bir sağlık problemidir. Kontrolü bazen basit beslenme önlemleri bile sağlayabilir.

Üzüm çekirdeği

ne işe yarıyor



Yaz geldi, üzüm günleri başladı. Özellikle çekirdekli üzüm bulunca lütfen çekirdeğini iyice çiğneyerek yiyin. Bunu hem kalp ve damar sağlığınız hem de güzel ve genç bir cilt için yapın. Üzüm çekirdeklerinde bulunan antioksidan polifenollerinin içerdiği en etkin kimyasallar OPC’ler yani "oligomerik proantosiyanidin"lerdir. Bu maddeler üzümün suyunda ve şarapta da bulunur.

OPC’ler antioksidan güçleri nedeniyle çevresel yaşlanmaya neden olan serbest radikallerin oluşturduğu zararları engeller. Özellikle güneş ışınları, sigara ve diğer çevresel gazlara bağlı cilt zararlarını azaltır. OPC’lerin cilt damarlarını koruyup güçlendirdikleri ve cildin damarsal beslenmesini destekledikleri de bilinmektedir. OPC’ler sadece üzüm çekirdeğinde değil kiraz ve vişne gibi mor, mavi ve kırmızı renkli meyvelerde de boldur. Eğer destek şeklinde yararlanmak istiyorsanız her yıl iki-üç ay süreyle günde 100 mg kullanabilirsiniz. Üzüm çekirdeğinden elde edilen yağlar OPC’ler yönünden zengindir. Bu yağları yemeklerinizde kullanabilir, salatalarınıza ekleyebilirsiniz. Üzüm çekirdeği yağı iyi bir salata yağı alternatifi olabilir.


Homeopati ile tanıştınız mı 2

Homeopati, "Önleyici Tıp" adına sağlığa önemli katkılarda bulunur. Bu yöntem, bireyi bir bütün olarak ele alırken onun yaşadığı iklim, ülke, ev ve iş ortamı koşullarını, öz ve soy geçmişini, hastalıklara karşı yatkınlığını da göz önünde bulundurur. Ayrıntılı tıbbi sorgulama ve Homeopati’ye özgü değerlendirme sayesinde, o kişi hakkında derin ve ayrıntılı bilgi edinen hekim, sağlıklıyken bu dengeyi olabildiğince uzun süre korumayı, hastalık aşamasında da en kısa sürede ve en az yan etkiyle düzeltmeyi amaçlar. Uzun süreli izlemler sayesinde alevlenmeler, yinelemeler en aza indirgenebilir hatta ortadan kaldırılabilir. Homeopatik ilaçların geniş etki alanları ve yok denecek denli az yan etkileri ilaç tüketimini azaltır. Büyük çoğunluğu doğal kaynaklı olan bu ilaçlarla doğanın korunması ve çevre bilincinin yerleşmesi desteklenir.

İlk ortaya çıkışından günümüze bazı sıra dışı özellikleri bilimsellik, gerçekçilik ve kalıcılık ile yer değiştiren, mucize yaratma kaygısı gütmeden etkin olma çabasındaki Homeopati gerek önleyici ve gerekse iyi edici özellikleri ile tıbbın doğal, yalın, güvenli, ucuz bir tedavi yöntemi olarak sağlık hizmetleri arasında hak ettiği yere sahip olmalıdır. (Devam edecek...)

Ailenizde diyabet eğilimi var mı

Sağlık riski değerlendirmesi veya başka bir nedenle "genetik miras" sorgulaması yaptığımızda hastalarımızın ortak bir noktada direnç gösterdiklerini görüyoruz. Bazılarına "Ailenizde şeker hastası olanlar var mı?" diye sorduğumuzda "Hayır" cevabını alıyoruz ama hemen arkadan çoğu kez şu yanıtı da işitiyoruz: "Annem -veya babam- şeker hastası ama onun şekeri 50 yaş sonrasında ortaya çıktı."

Şeker hastalığının genetik kökenli olanı aslında orta yaşlarda, yani ellili yaşlardan sonra belirginleşen erişkin tipi diyabettir. Şeker hastalığının bu en yaygın biçimi genellikle yaşlandıkça gelişir. Eğer siz aşırı kilo alırsanız, beslenmenizi aşırı şeker ve karbonhidrat yüklü besinlerle doldurursanız ve hele bir de glisemik yükü fazla yiyecekleri artırırsanız daha erken yaşlarda da erişkin tipi veya yaşlanma sürecinde ortaya çıkan bu tip diyabete yakalanmanız mümkündür.

Besin zehirlenmeleri artıyor

Sıcak yaz günlerinde besin zehirlenmeleri olasılığı yükseliyor. Bunun nedeni, besinlerin sağlıksız koşullarda hazırlanması ve saklanmasıdır. Sıcak ortamda besinlerde mikropların üremesi kolaylaşıyor. Mikroplar ve onların toksinleriyle kirlenmiş yiyecekler bazen oldukça ağır seyredebilen besin zehirlenmelerine neden oluyor. Besin zehirlenmesinin başlıca belirtileri bulantı, kusma, karın ağrısı ve ateştir.

Bazı durumlarda ishal de ortaya çıkabiliyor. Özellikle kanlı ishallerin daha tehlikeli olduğunun bilinmesi gerekiyor. Besin zehirlenmesi açısından en riskli yiyecekler, soğuk tüketilen ve üzerine krema, mayonez gibi soslar eklenen besinlerdir. Süt ve süt ürünlerinde, soğuk tavuk besinlerinde de bu risk yükseliyor. Özellikle sağlıksız koşullarda hazırlanmış ve saklanmış dondurmaların ve sıcakta bekletilmiş tavuk sövüşlerin besin zehirlenmesi açısından daha riskli olduğunu hatırlatalım. Temiz sudan üretilmemiş buzların da besin zehirlenmesi olasılığını yükselttiğini bilmekte fayda var.

Meyveler buzluğa

Sıcak havalarda serinletici ama kalorisi çok yüksek olmayan yiyecek tarifi verebilir misiniz? Dondurma bir alternatif belki ama kalorisi yüksek olabilir.

Sıvı ihtiyacımızın bir hayli arttığı bu sıcak günlerde bol sulu meyveler imdadımıza yetişiyor. Özellikle karpuz (glisemik indeksi yüksek, porsiyonuna dikkat), kavun, şeftali gibi meyveler buzlukta nasıl mı olur? İşte size serinletici bir tarif;

Buzların içinde şeftali (1 porsiyon 75 kalori)

2 orta boy soyulmuş ve küp küp doğranmış şeftali (buzlukta dondurun)

2 yemek kaşığı şeker

1 çay kaşığı limon suyu

Bütün malzemeleri miksere koyun, püre yapın. Ve hemen servis yapın.

Yaz tatlısı

Diyete ekleyebileceğim bir tatlı var mı? Kalorisi düşük ne önerirsiniz?

Diyet yaparken aralarda güzel tatlılara da ihtiyacımız var. Bu tarz davranışlar "Diyet yapıyorum" cümlesini biraz bizden uzaklaştırabilir. Günlük yağ alımını çok fazla artırmadan güzel bir tatlı yemek istediğinizde, diyetisyeninizden ilk duyacağınız şey "meyve" olacaktır. Ama yetmiyor ise onu biraz renklendirebiliriz.



- Evde hazırlanmış puding (muhallebi gibi)

- Taze meyveler (çilek, kivi, kiraz, şeftali, kavun)

- Light sade dondurma

- Bitter çikolata

- Hindistan cevizi

- Light kepekli bisküvi



Bir tarif vermek gerekirse; kasenin en altına 2 adet diyet kepekli bisküvi koyun. Üzerine hazırladığınız pudingi ilave edin (bunun için light puding de kullanabilirsiniz). Soğuyunca dolapta biraz bekletin. Dolaptan aldıktan sonra üzerine küp küp doğradığınız meyveleri ilave edin (2 porsiyonu geçmeyecek şekilde). Meyvelerin üzerine 2 kaşık sade light dondurma ekleyin. En üste 1 çay kaşığı Hindistan cevizi veya 1-2 kareyi geçmeyecek şekilde çikolata ilave edin. 300 kalori civarında hazırladığınız bu tatlıyı yemek için günlük süt, meyve ve yağ porsiyonlarınızı ayarlamayı unutmayın.

Koşu bantları sağlıklı mı

Yürümek için herhangi bir bahanenizin kalmamasını istiyorsanız, koşu bantlarından yararlanabilirsiniz. Bu cihazlar her koşulda, her zaman yürümenize ya da koşmanıza imkan sağlar. Hızı ve eğimi değiştirilebildiğinden avantajlı bile olabilir. Eğer evinizde yeteri kadar alanınız varsa, uygun fiyatlı, sessiz bir motoru olan koşu bantlarından yararlanmayı düşünebilirsiniz.

n Egzersiz Uzmanı Özcan Kızıltaş
Yazarın Tüm Yazıları