Hangi deodorantı kullanmalı

Deodorantların içeriklerinde kanserojen etkili maddeler bulunabiliyor.

Haberin Devamı

Eğer deodorant etiketinde metil, etil, propil, benzil, butil yazılıysa o ürünü almayın.

Kötü kokular yaymak doğada bir savunma mekanizması olarak iş görebilir. Kokarcalar düşmanlarını salgıladıkları kötü kokularla bezdirirler. Biz insanlar da doğanın bir parçasıyız ve kötü kokular bize de çok itici gelir.
Kötü kokan şeylerden uzaklaşmaya, kötü koku yayan kaynağı gidermeye hatta olmaması için önlem almaya bakarız. Bir liste yapsak sanırım ter kokusu ilk sıralarda yer alır. Ne kendimiz ter kokmak isteriz ne de başkasının ter kokusunu çekmek! Bunun için deodorantları ve anti-perspirantları keşfettik.
10 yıldan uzun süredir deodorantlarla meme kanserleri arasında bir bağlantı kurulmaya çalışılıyor. Koltuk altında kullanılan bazı ürünlerin içerdiği paraben maddesinin, sık kullanılması halinde göğüs kanserine neden olabileceği açıklandı.
Deodorantların içeriklerinde kanserojen etkili maddelerden amonyak, formaldehit, quaternium-18, koku amaçlı BHT ve BHA, renklendirme amaçlı FDC blue-1, FDC yellow-5, FDC green-3, DC red-33, DC green-5, FD Cred-4, FDC yellow-6 maddeleri de bulunabiliyor.
Cildimize doğrudan uyguladığımız bazı ürünler, geçirgenliğin yüksek olması nedeni ile doğrudan vücudumuza girip kılcal damarlarımız yoluyla kan dolaşımına katılabilir. Eğer toksik ve kanserojen bir madde içeriyorsa vücudumuza bu zararlı maddeleri de almış oluruz. Özellikle koku verme amacıyla eklenen metilen klorid, toluen, metil etil keton, etilen glikol gibi değişik toksik kimyasallardan uzak durmak gerekir.

DEODORANT SEÇERKEN DİKKAT EDECEĞİNİZ MADDELER

İlk dikkat edeceğiniz nokta, deodorantınızın koku giderici alüminyum bileşenlerini içermemesi olmalıdır. Alüminyum emilerek kan dolaşımına girerse vücutta birikir. Bunun Alzheimer hastalığına yol açabileceği öne sürülmektedir.
Eğer deodorant etiketinde metil, etil, propil, benzil, butil yazılıysa o ürünü almayın. Bunlar parabenler denilen ve toksik petrokimya bileşik türevlerinden toulen içerir. Eğer yutar veya solursanız sarhoşluk etkisi yapar. Deri ile teması bile oldukça etkilidir. Yapılan araştırmalarda toulene sık maruz kalma halinde üreme fonksiyonları üzerine olumsuz sonuçlar görülmüştür. Bunu östrojen benzeri etkileriyle yaptığı öne sürülüyor. Ayrıca 10 yıldan fazla süredir parabenlerin kanser gelişiminden sorumlu maddeler arasında olduğu biliniyor.
Triklosan bir tür “pestisit” olarak kabul edilmektedir. Yağ hücrelerinde depolanır. Deriyi tahriş eder ve kontakt dermatite neden olabilir.
Sonuç olarak alacağınız deodorantın ya da anti-perspirantın etiketini mutlaka okuyun. Bitkisel gliserin, bioflavanoidler ve liken, otlar veya bitkisel özler, iyonize su ve distile su, yeşil çay, aleo vera ve kabartma tozu gibi doğal malzemeler içeren ürünleri tercih edin.

BİR SORU

Haberin Devamı

Fazla şeker yemek diyabet yapar mı

Haberin Devamı

Özellikle anne, baba ya da kardeşlerinde diyabet olanlar şeker hastalığı olabilecekleri korkusuyla şekerli yiyeceklerden uzak dururlar. Bu durumun daha fazla abartıldığı, şeker yükleme testi yapıldığında şeker hastalığının tetiklendiğini düşünen kişilerle bile karşılaşabiliyoruz. Oysa şekerli yiyeceklerin diyabete neden olmaları söz konusu değildir. Yani yukarıdaki sorunun cevabı kocaman bir “hayır”dır.
Hiçbir bilimsel çalışma aksini göstermiş değildir. Orta ve ileri yaş diyabetinde genetik yapı ciddi bir rol oynar ve temel belirleyici faktörlerden biridir.
Diyabeti ortaya çıkaran faktörler ise yaşın ilerlemesi, şişmanlama, yani yağlanma, hareketsiz bir hayat sürme gibi yanlışlardır.
Kısacası yiyip içtikleriniz diyabete neden olmaz ama çok fazla miktarda kalori tüketirseniz kilo alırsınız ve diyabete yakalanmanızı kolaylaştırırsınız.

Yazarın Tüm Yazıları