Hafifleyin, gençleşin

Bu başlığın ikinci kitabımın adı olduğunu biliyorum. Bilerek kullandım. Nedenini yazıyı okuyunca daha iyi anlayacaksınız.

Hafiflemenin, fazla kiloları, kötü düşünceleri, sağlıksız alışkanlıkları, gerçekleşmesi zor beklentileri, anlamsız gerginlikler, kavgalar, gürültüler ve küslükleri hayatınızdan atmanın sağlığınıza neden bu kadar iyi geldiğini Mustafa Bey’in yeni yaşam seçimlerini öğrenince daha kolay fark edeceksiniz.

Ailenizden aldığınız genetik yüklerin ortaya çıkış zamanı 50’li yaşlardır. Bu yaşlarda beden büyüme ve gelişmesini çoktan tamamlamıştır. Kendini yenilemede bile zorlanmaktadır. Yapım-yıkım dengesi yapımın aleyhine, yıkımın lehine dönmüştür. Bağışıklık sisteminin eski dikkati ve gücü azalmış, hücrelerin doku ve organların o eski becerileri mazide kalmıştır.

Kısacası 50’li yaşlar, on öncesi ya da on sonrası, fark etmez, bedenin de ruhun da bir "yaprak dökümü"ne hazırlanma, "hazan"a yani "sonbahara" yelken açma zamanıdır. Bu dönemde bedeniniz taşıdığı "genetik ayıplar"ı saklamakta zorlanmakta, ortalama yüz-yüz yirmi yıllık kullanım kılavuzunuzun ortalarını geçtiniz mi sistemlerimizde bazı problemler ortaya çıkmaktadır. Genetik mirasınızda yazanların, hipertansiyon, şeker hastalığı, artrit, kalp-damar hastalığı gibi, 50’li yaşlar sonrasında sıraya girip birer birer kapıyı çalması işte bundandır.

HAYATI YENİDEN KEŞFETMEK

Mustafa Göçen de genetik mirasında yazanları yaşıyor. Aslında doğruyu söylemek gerekirse hipertansiyon tuzağına yakalandı ama son üç yılda diğer tuzaklara yakalanmamaya, bu mirası öteleyip ileri yaşlara atmaya çalışıyor. Mustafa Bey son yıllarda "hayatı yeniden keşfetti." Yeni farkındalıklar kazandı. İşe genetik mirasını doğru yönetmekle başladı. Mustafa Göçen’in genetik miras notu çok kötü: 6

Mustafa Bey’in genetik mirası kötü ama o "genetik mirasın bir kader olmadığı"nı çoktan keşfetti. İki-üç yıldır doğru beslenmeyi, sağlıklı kilolarda kalmayı, daha hareketli ve aktif olmayı, doğru nefes almayı ve "kaliteli uyumayı" keşfetti. Hayata daha farklı bakmaya, olumlu, yapıcı bir kişilik yapısını ısrarla korumaya ve olan bitene aldırmayıp "bu da geçer"i yaşamaya kısacası hayata farklı bir pencereden bakmaya karar verdi. Mustafa Göçen’in yaşam tarzı değişiklikleri ve beden-ruh dengesinden notu çok iyi: 9

YEME-İÇME YANLIŞLARI

İşadamı ve yöneticilerin en önemli problemlerinden biri sosyal katılımlar ve iş yemekleri nedeniyle kilolarını yönetmede zorlanmalarıdır. Eğer sosyal çevresi geniş, iş ilişkileri yoğun biriyseniz öğle ve akşam yemeklerini sık sık dışarıda yemek zorunda kalırsınız. Yoğun seyahatler yemek seçimlerinizi ve kişisel ayarlarınızı bir hayli zorlar.

Bütün bunlara rağmen yapabileceğiniz kolay ve etkili pek çok çözüm var. Mustafa Bey bu çözümleri dikkatle uyguluyor. (Eğer bu çözümlerin neler olduğunu merak ediyorsanız yarın yayınlanacak yazımızı okuyabilirsiniz.) Mustafa Göçen’in neleri yiyip içtiğini yukarıda okumuş olmalısınız. İsterseniz notunu da birlikte verelim: 9

Mustafa Göçen alkolü çok az kullandığı, sigarayla herhangi bir ilişkisi olmadığını yazıyor. Özellikle sigara konusundaki tavrımız biliniyor. Bu tavrı yavaş yavaş alkol kullanımında da göstereceğiz. Nedeni yeni çalışmaların "sosyal düzeyde alkol kullanımı"nın da öyle sanıldığı kadar masum bir şey olmadığını göstermesi.

Alkolü sağlık için tüketmenin, bir bardak şarap bile olsa, pek akıllıca olmadığı anlaşılıyor. Eğer mutlaka kullanmayı arzuluyorsanız şarabı seçmeniz, şarabın kırmızısı ile beyazı arasında da pek fark olmadığı anlaşılıyor, ve bir-iki bardakla yetinmeniz öneriliyor. Mustafa Göçen’e alışkanlıkları yönünden de iyi bir not veriyoruz: 8

STRES YÖNETİLEBİLİR

"Stres yönetimi"
ile "uyku kalitesi" birbirini yakından etkileyen özelliklerdir. İyi uyumazsanız yeterli ve kaliteli bir uyku düzeni tutturamazsanız ertesi gününüzün daha stresli geçeceğinden kuşku duymayın. Çok stresli bir gün geçirdiğiniz ve hele bir de "stresi çantanıza koyup evinize götürdüğünüzde" derin, keyifli, rüyası bol bir uykunuz olacağını da sanmayın. Gözlemlerimiz stres yönetimi becerisi ile uyku kalitesinin kol kola girmiş iki sağlık belirleyicisi olduğunu gösteriyor.

Mustafa Göçen son yıllarda iyi bir "teflonist" olma yolunda. Daha önceleri iliklerine kadar doldurduğu stresleri çoktan detoksladı. Bunda hayatını basitleştirmesinin, yalın ve düz hale getirmesinin etkisi olmalı. Mustafa Göçen’in stres yönetim notu da iyi: 8

FAZLALIKLARINIZI ATIN

Dokuzuncu Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’den dinlediğim bir anekdot kulağıma küpe olmuştur. Hikáye şöyle: Mimar Sinan’ın zirveye ulaştığı günlerde ünlü ustaya bir dost meclisinde "Sinan Usta, böylesine muhteşem camileri, medreseleri, köprüleri çizmeyi ve inşa etmeyi nasıl başarıyorsun?" diye sorulur. Usta bu soruyu "Ben hiçbir şey inşa etmiyorum, sadece taşların fazlalıklarını, köşelerini, çıkıntılarını ve gereksiz kısımlarını alıyor, onları üst üste koyuyorum. Sonuçta işte bu camiler, köprü ve medreseler ortaya çıkıyor" diye yanıtlamıştır. Eğer hayatınızı yalınlaştırır, fazlalıklarınızı, ağırlıklarınızı korkmadan uzaklaştırırsanız sadece hafiflemekle kalmaz "içinizdeki dev"i de uyandırırsınız.

Mustafa Göçen’i 50’li yaşlardan sonra "sahip olmayı" ikinci plana itip kendi olmayı başarmaya çalıştığı için, hafiflemenin, kabullenmenin, "bu da geçer" diyebilmenin rahatlığını keşfedebildiği için, bedenine ve ruhuna daha iyi bakmayı, daha iyi davranmayı fark edebildiği için tebrik ediyor, sağlığı, huzuru ve kahkahası bol bir hayat diliyorum.

Mustafa Göçen’in not ortalaması: 8

NASIL YAŞIYORSUNUZ?

Mustafa Göçen (54)

Göçay Grubu Başkanı

Ailemden çok iyi bir sağlık mirası devralmadım. Şeker, kanser, kalp hastalıkları, yüksek tansiyon... Hepsi ailemde mevcuttu. Bende ise bu yaşa kadar sadece yüksek tansiyondan mustariptim. Tansiyonum genelde 15-10 ve 14-8 arasındadır. Bunun dışında ayrıca bir yorgunluk, unutkanlık gibi ek sorunlarla hiç karşılaşmadım. Bunu biraz da aktivite tempoma bağlıyorum. Sporumu aksatmadan yapıyorum. Etiler’deki Mayadrom Sports Center’da düzenli spor yapıyorum. Haftada üç gün koşu bandında yürüyorum. Ayrıca, fırsat buldukça açık havada yürüyorum ve yüzmeye gidiyorum.

Kilom çok ender olarak değişir. Bu yüzden diyet yapmaya da pek ihtiyaç duymuyorum. Maalesef öğün saatlerim düzenli değil. Öğün arasında ya da gece atıştırma huyum hiç yok. Zaman zaman sosyal ortamlara girince yiyecek tüketimim biraz artıyor. Dengeli bir beslenme düzenim var. Balığı her zaman kırmızı etin yerine tercih ediyorum. Sebzeyi çok seviyorum, hele enginar ve kerevize bayılıyorum. Hamur işlerini, tatlıları ağzıma koymuyorum. Meyve, süt, yoğurt, peynir soframın vazgeçilmezleri arasında. Yemeklere çok az tuz ekiyorum. Günde bir-iki bardak kahveyle yetiniyorum. Sigara içmiyorum, alkolle aram ancak bir sosyal içici olarak var.

Stres bende özel sorunlara yol açmadı bugüne kadar. Öyle kendini kısıtlayan, asık yüzlü birisi olmadım hiç. Pozitif düşünceyi hiç bırakmam. Uyku kalitem iyi. Seyrek de olsa erken uyumayı başarıyorum.

YAŞLANMA HIZINIZI ÖLÇÜN

Okuyuculardan gelen yoğun talep üzerine daha önce yayınladığımız bir testi bugün bir kez daha veriyoruz. Test ünlü Doktor Michael Roisen tarafından geliştirilmiştir. Eğer testi doğru, dikkatli ve samimi bir şekilde doldurursanız "hangi hızla yaşlandığınızı" az çok anlayabilir ve belki de biraz daha frene basabilirsiniz. Soruları dikkatle yanıtlamanızı, tarafsız kalmanızı ve toplamdan çıkan yaşlanma hızı yorumunuzu bu pazardan itibaren "kulağınıza küpe yapmanızı" tavsiye ediyorum.

Cevaplarınızın skorları:

Asla: 0, Ender: 1, Seyrek: 2, Sık: 3, Alışkanlık: 4

1.
Günde 5-8 bardak su / meyve suyu / bitki çayı içiyor musunuz?

2. Gece 22.30’dan önce uykuya geçip verimli uyuyor musunuz?

3. Günlük egzersiz yapıyor musunuz? (Dans, koşma, yürüme)

4. Sınırsız yemek yeme alışkanlığınızı önleyebildiniz mi?

5. Duygularınızı özgürce dışa vurabiliyor musunuz?

6. Stres ile mücadeleniz yeterince hızlı mı?

7. Kendinizi değerli bulup, kendinize iyi bakıyor musunuz?

8. Diyetiniz dengeli mi? (Balık, meyve, sebze, tahıl)

9. Hayvansal yağlar yerine zeytinyağı tercih ediyor musunuz?

10. Vejetaryen diyet veya 1-5 kere haftada balık yiyor musunuz? (kırmızı et yerine)

11. Antioksidan katkılar kullanıyor musunuz?

12. Solunum egzersiz teknikleri kullanıyor musunuz?

13. Kendinizi beğendiğimizi ifade etmekten korkmuyorsunuz değil mi?

14. Kendinize gülebiliyor musunuz?

15. Pozitif düşüncede misiniz?

16. Düzenli diyet ile temizleme programı (detoks kürleri) uyguluyor musunuz?

17. Sağlıklı sosyal ilişkileriniz var mı?

18. İşinizden keyif alıp, yaratıcı faaliyetler gösteriyor musunuz?

19. 80 yaşın üzerinde sağlıklı yaşayan aile bireyleri var mı?

20. Huzurlu musunuz?

Biyolojik yaşınız için skorları toplayın

0-10 Kronolojik yaşınıza 10 yıl ekleyin.

11-20 Kronolojik yaşınıza 5 yıl ekleyin.

21-40 Kronolojik yaşınız = Biyolojik yaşınız.

41-60 Kronolojik yaşınızdan 5 yıl çıkarın.

61-80 Kronolojik yaşınızdan 10 yıl çıkarın.
Yazarın Tüm Yazıları