Güzel olmak iyi de içten mi dıştan mı

Güzellik kavramından ne anladığınızı, ‘güzel insan’ tanımının sizin için nasıl bir anlam ifade ettiğini hiç düşündünüz mü? Güzel olma çabalarının son yıllarda fazlaca abartıldığını düşünüyorum ve bu abartıya fena halde takmış durumdayım

Haberin Devamı

Sizce nedir, nasıl bir şeydir güzel olmak? Ruhunuzun, düşüncelerinizin, yaşam biçiminizin, hayat tarzınızın güzelliği mi, dış görünüşünüzün (mesela yüz hatlarınızın) albenili, çekici olması mı? Hangisi?
Oldum olası keyif almadığım şeylerden biri de ‘iç güzellik-dış güzellik’ ayrımı ve bu ikiliden hangisinin daha önemli olduğu tartışmasıdır. Aynı zamanda tartışmaların en saçmalarından biridir bu. İçten hissettiğinizde veya güzel gözle gördüğünüzde herkes (az ya da çok ama mutlaka) güzeldir.
Peki, nasıl ayırt ederiz güzeli, çirkini? Hangi duyumuz daha önemlidir, daha etkindir bu kavramları oluşturmamızda? Gözlerimiz mi? Ellerimiz mi? Tenimiz mi? Yoksa kokular ve sesler mi? Yanıtlanması zor sorulardan biridir bu.
Mesela körlerin nasıl aşık olduğunu hiç düşündünüz mü? Aşklarını nasıl bulurlar, eşlerini nasıl seçerler aklınıza hiç
getirdiniz mi?

Haberin Devamı

FOTOKOPİ TEKRARLAR

Güzellik de, güzeli tanımlamak da son derece zor kavramlar. Özellikle fiziki güzellik konusunda söyleyecek çok sözümün olmadığı biliyor, bu tür tartışmalardan uzak duruyorum. Ve hemen şu sorunun geleceğini de tahmin edebiliyorum: “Mademki geri çekilecektiniz neden bu konuyu gündeme getirdiniz?”
Nedeni şudur efendim…
Güzel olma çabalarının son yıllarda fazlaca abartıldığını düşünüyorum ve bu abartıya fena halde takmış durumdayım. İnsanların dış güzelliklerine yönelik takıntıları arttıkça içi güzellerin azalmasından duyduğum endişe bunun birinci ve başlıca nedeni. Güzellik kavramı hayatımızın her alanını sarıp sarmalamadığında dış güzellik de, içimizdeki gerçek güzellik de anlamını kaybedebiliyor.

ORANTISIZ GÜÇ

Güzellikle ilgili kavramların doğru yanıtlarını emin olun ki ben de bilmiyorum. Yukarıda da belirttiğim gibi, konuyu henüz ben de anlamaya çalışıyorum. Bildiğim (veya bildiğimi sandığım) bazı şeyler yok mu? Tabii ki var. Bunların ilki yapay ve gergin güzelliklerin pek işe yaramadığı ve zamanla ‘gelgit güzellikler’ ya da ‘fotokopi tekrarlar’ haline geldiğidir.
Güzelleşmek, yüzüne, gözüne, burnuna, gıdığına istediği yeni ve sahte hatları verdirmek ya da gençlikteki güzelliğini 70’inde de sürdürmek herkesin hakkıdır. Ama gelin görün ki bazıları bu isteği abartıyor hatta tutkuya dönüştürüyor, aşırı ve orantısız güç kullanıp fazlaca gerdiriyorlar! Gerdirdikçe gerginleşip, gerginleştikçe geriliyorlar. Ve neticede yalnızca doğal hatlarını değil, sahip oldukları içsel farklılıklarını, hoşluklarını, farkındalıklarını da birer birer kaybediyorlar. Daha boş bakmaya, yüz çizgilerini anlamsızlaştırmaya, konuştukları kelimeleri yüz mimikleriyle buluşturmamaya, duygularını mimiklerine yansıtmada zorlanmaya başlıyorlar. İşte tam da o noktada güzelliğin iç ve dış bağlantısı kopup gidiyor. Ve o kopuş sevme duygusunu da, sevginin duygusal biyolojisini de, sevgi ve hoşluğun ilişkisini de zehirleyiveriyor. Ruh da yüz de sıradanlaşmaya, başkalaşmaya, anlamsızlaşmaya başlıyor.
Evet, herkesin daha güzel olma, her yaşta genç ve dinç görünme hakkı var. Bu hakkı herkes her zaman kullanabilmeli. Benim tavsiyem, bu hakkı kullanılırken de kendiniz kalabilmeniz, gelgitler ve gerginliklerden uzak durabilmeniz, gerildikçe gerginleştirmenizdir.

Haberin Devamı

UNUTMAYIN
Ruhunuz gençse cildiniz de gençtir

Cildiniz sadece genetik ve çevresel etkenlerle yaşlanmaz. Cildi yaşlandıran bir diğer faktör de ruhsal yaşlanmadır! Cilt yaşlanmasıyla ilgilenen uzmanların ortak fikri cildi yaşlandıran şeylerin cildinizden çok daha derin bir yerde, beyinde gizlendiğidir. Gözlemler, stresi düşük, uykusu iyi, olumlu yanı çok, kahkahası bol, korkusu, endişesi az, umudu bol bir yaşam sürenlerde cilt yaşlanmasının geciktiğini gösteriyor. Olumlu ve hoşgörülü insanlarda cilt yaşlanması yavaşlıyor. Cilt, stresten, hiddet ve öfkeden, mutsuzluktan, hüzünden, korku ya da endişeden hiç ama hiç hoşlanmıyor.

 

Yazarın Tüm Yazıları