Tuz tüketiminin artması sağlığınızı olumsuz yönde etkiler. Araştırmalar orta yaşta birinin günde en fazla 250 mg tuza ihtiyacı olduğunu gösteriyor.
Bu miktar tuzu, tuzsuz besin planında bile rahatça bulabilirsiniz. Türk mutfağının yiyecek ve içecekleri ile yapılan bir günlük beslenme planı 2-3 gram civarında tuz ihtiva eder. Yiyecek ve içeceklere "tuz ilavesi" denildiğinde aklınıza hemen sofradaki tuzluk gelmesin. Beslenme uzmanları bir günde tüketilen tuzun sadece yüzde 15-20 kadarının sofradaki tuzluklardan geldiğini belirtiyor. Ve şaşırtıcı bir bilgi daha: Tuz tüketiminizin sadece yüzde 10’u sebze, tahıl, et, süt ve bakliyat gibi doğal, işlenmemiş yiyeceklerle kazanılıyor. Sorun ne yazık ki yine "kötüşöhretli, bol lezzetli" besinlerden kaynaklanıyor: Marketlerden, bakkaldan ya da şarküteriden satın aldığınız paketlenmiş hazır veya işlenmiş gıdalardan!
FAST FOOD’LARA DİKKAT
Hazır gıdalara tuz ilavesi modern beslenme tarzının en önemli sorunlarından biridir. Yaşadığınız sağlık sorunlarının çoğunun arkasında fazla tuz yemenin olduğunu düşünüyoruz. Özellikle popüler bir beslenme tarzı haline gelen fast food mutfakları, kızarmış patatesleri, mayonezleri, hazır salata sosları ve bol tuzlu burgerleri ile neredeyse birer tuz deposu gibidir.
HAZIR ÇORBALAR TUZ YÜKLÜ
Hazır besinler içerisinde fazla tuz içerme şampiyonlarından biri de çorbalardır. İster kurutulmuş ya da dondurulmuş, isterse konserve olarak satışa sunulmuş olsun hazır çorbaların çoğu neredeyse birer tuz bombası gibidir. Size doğal ve katkısız savları ile pazarlanan bu ürünlerin içerdiği tuz miktarı bazen inanılmayacak boyutlara varabiliyor.
GİZLİ TUZUN KAYNAĞI PAKETLENMİŞ GIDALARDIR
Tuz deposu hazır besinler arasına krakerleri, turşu, sucuk, salam, sosis ve tütsülenmiş etleri, cipsleri, tuzlu bisküvi ve kurabiyeleri de ekleyebilirsiniz. Pizzalar, turşular, bazı peynirler, hazır salata sosları, soya sosları ve çerezleri de listenin en üst kısmına yerleştirmeyi unutmayın. Özellikle dondurulmuş yiyeceklerin sadece bir porsiyonunun bile ihtiyacınızın iki-üç katı tuz içerebileceklerini de bir kenara not alın. Gizli tuzun sadece hazır yiyeceklerde değil bu yiyeceklerin üretiminde kullanılan kabartma tozlarında, mayalarda, soslarda da bulunabileceğini bilmeniz gerekiyor.
Eğer tuz tüketiminizi kontrol altına almazsanız, özellikle hipertansiyon tehdidiyle baş etmekte zorlanırsınız. Hipertansiyonlu biriyseniz kan basıncınızı ya ayarlayamaz ya da gereğinden yüksek dozlarda ilaç kullanmak zorunda kalırsınız. Kalp yetmezliğiniz varsa böbrek ya da karaciğer yetersizliği problemi yaşıyorsanız, su toplamalar ve şişmelerden bir türlü kurtulamazsınız. Fazla tuzun iştah açıcı bir özelliği olduğunu ve daha kolay kilo aldırdığını da hatırlatalım. Tuz tüketimi fazla olanlar kilolarını daha zor yönetirler. Eğer vücudunuzun aşırı sıvı tutmasını, kalbiniz karaciğer ve böbreklerinizin daha fazla yük altında çalışmasını istemiyorsanız tuz tüketiminizi azaltın. Bedeninizi gizli tuz tehdidinden uzak tutun.
GIDA ETİKETLERİNİ MUTLAKA OKUYUN
Gizli tuz tehdidiyle baş etmenin en kolay yolu besin etiketlerini dikkatle okumaktır. Satın aldığınız çorba, konserve, bisküvi, kraker, cips ürünlerinin etiket bilgilerini dikkatle okuyun. Tuzun bu etiketlerde sadece sodyum klorür olarak değil, sodyum benzoat veya sodyum glütamat şeklinde bulunabileceğini hatırlatalım. Sağlığınız için daha az tuz tüketin. Hazır gıdalardan gelen gizli tuzlara dikkat edin.
Cinsel yolla bulaşan hastalıkların belirtileri nelerdir
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar (CYBH), önemli bir halk sağlığı sorunudur. En yaygın olanları; gonore (belsoğukluğu), sifiliz (frengi) ve AİDS olmasına karşın cinsel yolla bulaşma özelliği olan 20’den fazla mikroorganizmanın neden olduğu hastalık aynı başlık altında toplanmaktadır. Enfeksiyonun belirtileri şunlardır:
Normal dışı vajinal akıntı.
Penisten akıntı.
Vajina, penis veya anüs çevresinde yara veya kabarcık olması. 7 Vajina, penis veya anüs çevresinde rahatsızlık hissi.
İdrar yaparken yanma hissi.
Sık idrar yapma.
Cinsel ilişkide ağrı.
Bir enfeksiyonunuz olduğunu düşünüyorsanız mutlaka bir doktora başvurmalısınız.
Kan basıncı yüksekliği, kalp yetmezliği, kalp ritim bozukluğu, şeker hastalığı, göz tansiyonu yüksekliği, ağır derecede migrenin, depresyon sorunu, ilaç ya da alkol bağımlılığı öyküsü, yeme bozukluğu problemi olanlar ile hamile ya da emzirme dönemindeki şişmanlarda reçetesiz zayıflama ilaçlarının kullanımı pek mümkün değildir. ealtinel@yasasinhayat.org
Dr. Evren ALTINEL
DİYET GÜNLÜĞÜ
Sorularınız için:
Tel: (0212) 236 73 00
Eyvah kilo alıyorum
Son 1 ayda 4 kilo aldım. Yemek yemeyi çok seviyorum ama yediklerimin miktarını artırmadım. Bu durum beni endişelendiriyor. Neden kilo alıyor olabilirim?
Çeşitli nedenler size kilo aldırıyor olabilir . Kilo almanızı sağlayacak nedenleri sırlayalım. Hangilerine sahipsiniz kendinizi değerlendirin.
l Son 1 aydır yediklerimin miktarı arttı
l 1 ay önce işimi değiştirdim
l Su-sıvı tüketimim azaldı
l Spora ara verdim
l 1 aydır tatlı tüketimim arttı
l Uyku düzenimde sorun var (daha az/çok uyuyorum)
l Son 1 aydır mutsuzum, beni üzen olaylar yoğunlaştı
l 1 ay önce araba aldım, günlük aktivitemde azalma var
l Antidepresan kullanmaya başladım
Bu nedenlerden size uyan var ise bunları bir yere not alın. Bu durumda nedeni bulmuş sayılabilirsiniz. Ama saydığım durumlardan size uyan yok ise uzman bir hekime başvurup bazı tahliller yaptırmanız gerekiyor. Hormonal problemler (insülin direnci, tiroid sorunları..) menopoz dönemi gibi durumlarda kilo alma problemi ile karşılaşabilirsiniz. Tahlil sonucuna göre ilaç ve beslenme tedavisi gerekiyor olabilir.