Kilosu kabul edilebilir sınırlarda ama bedeninde aşırı yağ taşıyan bazı insanlar var. Bunlara "gizli şişman" deniyor.
Onları da kilolu veya şişman kabul etmek gerekiyor. Bunun tam tersi de mümkün. İri kemikli, bol kaslı birinin kilosunun fazla olması normal sayılıyor. Siz de bir gizli şişman olabilirsiniz. Özellikle göbekli biri olmaya eğilimli iseniz bu olasılık daha fazla ve daha önemlidir. Bunu anlamak için yazıyı dikkatle okumanızı öneriyorum.
GÖBEKLİ BİRİ MİSİNİZ
"İç yağı" olarak bilinen karın içindeki yağ topağına tıpta "Omentum" deniyor. Yağların Omentum’da, Omentum çevresinde, karaciğer ve böbreğin etrafında depolandığı durumlarda sağlık riskleri artıyor. Omentum’da aşırı yağ birikimi bazı sağlık sorunlarını da beraberinde getirebiliyor. Omentum’u büyüyen "göbekli insanlar"da karaciğer yağlanmasına, kan şekeri dengesizliğine, hipertansiyona, kalp-damar hastalıklarına daha sık rastlanıyor. "Karın içinin polis kuvveti" olarak tanımlanan Omentum’un aşırı büyümesine karaciğer yağlanmasının, trigliserit yükselmesinin ve kan şekeri artışının eşlik etmesi sürpriz sayılmıyor. "İç yağlanma" normal kiloda, hatta beden kitle indeksi bakımından sağlıklı hudutlar içinde bulunduğunuzda bile söz konusu olabiliyor.
GENETİK ÇOK ETKİLİ
İç yağlanmaya bağlı gizli şişmanlık daha çok genetik sebeplerle ortaya çıkıyor. İç yağlanmadan korunmanın en kolay yolu düzenli aerobik egzersiz yapmaktan, sık ve az yiyip düzenli-dengeli beslenmekten geçiyor. Haftada 4-5 kez tekrarlanan 30 dakikalık yürüyüşler bu zararlı yağların birikmesini engelleyen en önemli etken gibi kabul ediliyor. İç yağlanma bazen "insülin direnci sendromu" veya "metabolik sendrom" diye tanımlanan kompleks bir problemin sonucunda da ortaya çıkabiliyor. Bu durumda tıbbi tedavi de gerekebiliyor.
Gizli yağları erkenden belirlemenin en kolay yolu bel çevresini ölçmeyi de bir alışkanlık haline getirmekten geçiyor. Bel çevresinin kadınlarda 88, erkeklerde 100 cm’yi geçmesi bir alarm işareti olarak kabul ediliyor. Sağlıklı rakamların kadınlar için 84, erkekler için 92 cm’nin altı olduğu belirtiliyor. Gizli şişmanlığın şeker hastalığı, hipertansiyon, karaciğer yağlanması, kolesterol ve trigliserid dengesizliği, ürik asit yüksekliği ve kalp-damar hastalığı gibi riskleri beraberinde getirebileceği aklınızda olsun.
Menopozda duygusal iniş çıkışlar artıyor
Menopoz dönemi ile birlikte kadınlarda duygusal iniş çıkışlar daha sık ve şiddetli hale geliyor. Menopoz bazı kadınlarda depresyona bile neden olabiliyor. Menopoz ile birlikte ortaya çıkan ani öfkelenmeler, sinirlenme ve patlamalar başka sebebe bağlanamayan alınganlıklar, duygusal gelgitlerin ilk işaretleri. Menopozda sıklaşan uykusuzluk, ateş basması, terleme atakları, yorgunluk dönemleri, unutkanlık ve zihinsel karışıklık gibi belirtilerin de duygusal değişimlerin bir parçası olduğu belirtiliyor. Bu belirtilerin önlenmesine ve azaltılmasına yararlı olabilecek birçok kişisel değişim aracı (meditasyon, yoga) bitkisel ilaç (Valeriyanlar, Melisa otu, İsoflavonlar) var. Ayrıca egzersiz alışkanlığı edinmenin de bu belirtileri azaltmakta ciddi bir faydası olduğu belirtiliyor.
Klinik Psikolog İlknur Yılmaz
Entelektüel kapasitenizi geliştirin
Daha çok okuyun.
Daha sık seyahat edin.
Sinema ve tiyatroya gidin.
Müzik dinleyin, konser izleyin.
Bulmaca çözün.
Satranç, briç oynayın.
Yeni bir dil öğrenin.
Farklı konferanslara, tartışmalara, açık oturumlara katılın.
Alüminyum içeren ilaç, içecek ve yiyeceklerden uzak durun
Alkol ve sigarayı bırakın.
Hangi nodül kanserleşiyor
Tiroid bezinde belirlenen bir nodülün kanser olup olmadığı veya böyle bir ihtimal taşıyıp taşımadığı araştırılıyor. Bu değerlendirme yapılırken nodülün bazı özellikleri dikkate alınıyor. Eğer nodül bir tane ise çok fazla büyükse, sert ve hareketsizse, nodüle ek olarak boyunda lenf bezleri büyümesi de mevcutsa hastanın öyküsünde tiroid kanseri hikayesi varsa veya aile mirasında tiroid kanseri sık görülüyorsa bu nodüllerin kanser olması ya da kanserleşmesi ihtimali artıyor. Kesin tanı için ultrasonografi ve ince iğne aspirasyon biyopsisinden istifade etmek gerekiyor. Deneyimli bir uzman tarafından yapıldığında ultrasonografik inceleme son derece yararlı bilgiler veriyor. Nodül etrafında yoğunlaşan ve nodülün içine doğru çoğalan damarsal yapılar nodülün kötü huylu olabileceğini düşündürüyor. Soğuk nodül olarak bilinen nodüllerin de kanserleşme ihtimalinin yüksek olduğu biliniyor. Bir nodülün değerlendirmesini tiroid hastalıkları konusunda uzmanlaşmış endokronogların yapması oluşabilecek teşhis yanlışlarını en aza indiriyor. Aniden ortaya çıkan yutma güçlükleri, ses kısıklıkları, ağrılar ile birlikte olan nodüllerde, buluğ çağından önce çocuklarda saptanan nodüllerde ve genç erkeklerde belirlenen nodüllerde kanserleşme ihtimalinin daha yüksek olduğunu hatırlatalım.
Düzenli kahvaltı yapar mısınız
Yeme stilinizi belirlemeye yönelik sorularımıza devam ediyoruz. Bugün düzenli olarak yapılan kahvaltının kilo korumada etkisine değineceğiz.
Benim için vazgeçilmez bir kural diyorsanız kilonuzu korumanın önemli anahtarlarından biri elinizde. Çalışmalar kahvaltı yapanların kahvaltı öğününü atlayanlara göre gün boyu yüzde 50 daha verimli çalıştıklarını ve daha düşük insülin seviyesine sahip olduklarını göstermektedir. Kahvaltı yapmamanın kilo aldıracağını hiç düşündünüz mü? Günün ilk saatlerinde alamadığınız önemli bir miktar kalori günün ilerleyen saatlerinde saldırgan yeme davranışına neden olacaktır.
Kahvaltı yapmak için vakit yok diyorsanız güne 1 porsiyon meyve ve az yağlı yoğurtla başlamaya ne dersiniz. Ya da akşamdan hazırladığınız az yağlı kaşarlı kepekli tostunuzu tost makinesine koymanız ve beklemeniz toplam 5 dakikanızı alacaktır. Evde kahvaltı yapamadan çıkmak zorunda olabilirisiniz, çıkarken yanınıza birkaç adet ceviz ve kuru kayısı almayı unutmayın. İş yerine vardığınızda kahvaltınızı mutlaka yapın! Güne sağlıklı başlamak için küçük değişiklikler yapmanız yeterli olacaktır. Hiç kahvaltı yapmıyorsanız haftada birkaç gün yapamaya çalışın ve gün boyu bu değişikliğin farkını yaşayın.