Erken teşhis için PSA testi

Erken teşhis, prostatta da çok ama çok önemli. Prostat kanserinin “PSA” tarama testleriyle çok erken dönemde bile tespiti mümkün. Test yüzde yüz güvenli değil. Ama yine de erken teşhiste çok önemli bir tanı aracı.
(Bazı kişilerde kanser olmasına rağmen PSA testi normal sonuçlar verebilirken, diğerlerinde çok yüksek PSA değerleri bulunmasına rağmen prostat kanseri söz konusu olmayabiliyor. Bu nedenle bazen hastalar gereksiz sağlık taramalarından geçmek zorunda kalıyor.)
Prensip olarak 60 yaşı geçen her erkeğin kesinlikle yılda en az bir kez PSA taraması yaptırması lazım.  Ürologlara göre bu taramalara daha erken yaşlarda başlamakta fayda var. Özellikle ailede prostat kanseri hikâyesi söz konusuysa, 40’lı yaşları takiben PSA kontrollerini yaptırmanız gerekiyor.
İsveç ve Amerikalı bilim adamları bu testi daha iyi yorumlama konusunda yeni bulgulara ulaştılar. Elde ettikleri sonuçlara bakılırsa, PSA testiyle prostat kanseri arasındaki ilişki yakın bir gelecekte daha da netleşecek. Özellikle agresif, hızlı ilerleyen ve çok çabuk yayılarak ölümcül sonuçlara yol açan prostat kanserini daha erken dönemde yakalamak mümkün olabilecek.
Yaşı 40’ı geçen her erkeğe, yılda bir kez PSA testi yaptırmasını tavsiye ediyorum. Bu konuda bir üroloji uzmanıyla birlikte hareket etmek çok daha iyi olur.

Yoğun stres, düşük yapma sebebi midir?

Erken gebelik kayıplarında, gebeliğin ilk dönemlerinde geçirilen aşırı stresin muhtemel bir rol oynadığı teorisi çok yaygındı. Ancak bugün bu teoriyi destekleyecek bir kanıt yok.
Gebelikte erken dönem düşüklere yüzde 20 civarında rastlayabiliriz. Bunun tipik olarak sebebi, fetüste oluşan bir kromozom anomalisi veya gelişim bozukluğudur.
Bu durum, tabiatın doğal seçicilik mekanizması sonucunda oluşmaktadır ve insan neslinin korunmasına yönelik bir savunma mekanizmasıdır. Yani bu kötü şansa sıkılmakta haklı isek de, aslında çok gerilmeye de gerek yoktur.
Ayrıca, bir kez erken gebelik kaybı olmuşsa, tekrar olma şansı başından böyle bir şey geçmemiş birisiyle aynıdır. Bu durumu yaşanmamış sayıp birkaç ay sonra yeniden gebelik denenmeye başlanabilir.
Tekrarlayan gebelik kayıplarında ise rahim anormallikleri, hormon dengesizlikler  veya rahme fetüsün yerleşmesini engelleyen bağışıklık cevapları söz konusu olabilir.

Zayıflatan bir doğal destek hâlâ bulunamadı

Her yıl bir yenisi verilse de ve diyet yapmadan, kilo verme konusunda umutlar tazelense de, zayıflamayı kolaylaştıracağı, kilo vermeye destek olacağı iddiasıyla satışa sunulan ürünlerin herhangi bir yararının olmadığını bilmeniz gerekiyor.
Çoğu oldukça pahalı olan bu faydasız haplara, kapsüllere ayıracağınız bütçenin hiçbir anlamı olmadığını aklınızdan çıkarmayın. Ne elma sirkesi haplarının, ne CLA, yeşil çay, krom, karnitin ve benzerlerinin ne de Uzak Doğu’dan ithal yosunların bu konuda size ciddi bir destek sağlayacağını bekleyin.
Hatta bazılarının içine “çaktırmadan” karıştırılan “sibutramin”, “ma huang”, “efedra” veya “tiroid özleri” nedeniyle ciddi sağlık problemleri de yaşayabilirsiniz.
Kilo sorununun çözümü yeme yanlışlarından vazgeçmek, doğru beslenmeyi öğrenmek ve aktif bir hayata geri dönmekle ilgili bir durumdur.