Hastalarımın en sık yakındıkları sorunlar yorgunluk, enerjisizlik veya bitkinliktir. Enerjisini kaybetmek, gerçekten kötü bir duygudur.
Bu, bazen o kadar ileri gider ki, elinizi kolunuzu bile hareket ettirmek istemezsiniz. Diğer meslektaşlarım da özellikle orta yaş grubunda yaşanan en yaygın sağlık sorununun yorgunluk olduğundan eminler. Sabahları yorgun uyanmamak ve gün boyu "dipçik" gibi kalmak istiyorsanız, yazımıza dikkat etmenizde yarar var.
ENERJİ kaybı veya yorgunluk aslında aynı şeylerdir. Sorun bazen ruhsal kökenli, bazen de bedenseldir. İster ruhsal ister bedensel olsun yorgunluğu, "fiziksel bir işe girişmek ve bunu sürdürmek için ihtiyaç duyulan gücü bulamamak" şeklinde tanımlayabiliriz. Enerjiye sadece kaslarınız ihtiyaç duymaz. Enerji beden kadar ruh için de gereklidir. Eğer zihinsel enerjinizde ciddi bir kayıp varsa, ne yaparsanız yapın, kendinizi iyi hissetmezsiniz. Hemen belirtelim "motivasyon" da son derece önemlidir. Muhteşem bir bedensel güce, yeteri kadar ruhsal enerjiye sahip olsanız bile bunları harekete geçirebilmeniz için "kontağı çevirmeniz" yani motivasyon hissetmeniz gereklidir.
ÖNEMLİ NEDENLERİ VAR
Yorgunluğun pek çok nedeni var. Bunların bir kısmı önemli sağlık sorunlarıdır. Kansızlık, enfeksiyonlar, karaciğer, kalp ve böbrek yetmezlikleri, vitamin ve mineral eksiklikleri, metabolik bozukluklar (hipoglisemi), hormonal problemler (hipotiroidi, böbrek üstü bezi yetmezliği), kanser gibi ciddi sağlık sorunlarında yorgunluk bazen ilk işarettir. Yorgunluk tekrarlayan ve uzun süren streslerin, uyku problemlerinin, depresyon ve diğer bazı psikolojik sorunların sonucu da oluşabilir. Ayrıca beslenme yanlışlarının, alkol-sigara kullanımı gibi hataların, yorgunluktan korunmak için kullanılan uyarıcıların ve bazı ilaçların da yorgunluk yapabildikleri bilinmektedir. Kısacası yorgunluğun hikayesi de nedenleri de oldukça uzun ve karmaşıktır.
TEŞHİSİ BİLE YORAR
Yorgunluğu belirlemek kolaydır, ama arkasında yatan nedene ulaşmak bazen oldukça zahmetli incelemeler gerektirir. Yorgunluk tanısı aslında tam bir "sorun ayıklama" işlemidir. Hastalarımızı yorgunluk yönünde incelerken, onların yaşlarını, cinslerini, işlerini, sosyal statülerini, stres ve motivasyon düzeylerini, yakınmalarına eşlik eden diğer problemlerini, fizik muayenede saptadığımız bedensel belirtileri, ruhsal çözümlemeleri ve laboratuvar neticelerini dikkate alırız. Sorunun çözümü için bazen diğer uzmanlık dallarından (psikiyatrist, endokrinolog, romatolog, kardiyolog) yardım isteriz. Yorgunluğun arkasındaki gerçek nedeni bulmak tecrübeli bir hekim için bile yorucu (!) bir süreçtir.
NELER YAPACAKSINIZ
Eğer yorgun, bitkin ve enerjisiz biriyseniz sizin de yapabileceğiniz şeyler var. Bunların en önemlisi, doğal enerjinizi arttırmaya gayret etmektir. Özellikle tıbbi değerlendirmeler açık bir teşhis koyduramıyorsa bu çok önemlidir. Doğal enerji potansiyelinizi en yükseğe çıkarmanız, kendinizi canlandırmanız, ne yapıp edip motivasyon kesenizi doldurmanız gerekir. Stres yönetiminizi yeniden gözden geçirmeniz şarttır.
Bazı insanlar, düşük düzeyde strese maruz kalsalar bile strese fazla duyarlıdır. Strese bağlı yorgunluğun nedeni stresin kendisi değil, ona verilen bedensel ve ruhsal yanıtlardır. Bunun için gerekiyorsa gevşeme tekniklerinden yararlanmalı, iyimser ve olumlu bir bakış açısı yakalamaya çalışmalı, inanç dünyanızı genişletmeye, aidiyet duygunuzu güçlendirmeye bakmalısınız. Aromaterapi ve masaj gibi gevşeme tekniklerinden de yararlanmayı düşünebilirsiniz.
BESLENMEYE DiKKAT
Yorgunlukla mücadele etmek için beslenmenizi de gözden geçirmeniz gerekiyor. Öğün atlamayan, her gün düzenli bir multi-vitamin hapı alan, az az ve sık sık besin tüketenlerde, öğle yemeğini hafif yiyenlerde, yorgunluk pek görülmüyor. Araştırmacılar, özellikle hafif yenen öğle yemeklerinin öğle sonrası yorgunluklarını önlemede etkin olduğunu belirtiyor. Öğle yemeklerinde alınan alkol yorgunluk sorununu özellikle tetikliyor. Öğleden sonra tembelliğine karşı alınacak en etkin önlemlerden birinin öğle yemeklerinde alkol almayı bırakmak olduğu gösterilmiştir. Yorgunluk sorununuzla daha kolay baş etmek istiyorsanız, glisemik yükü düşük doğal besinler tüketmeye çalışmalısınız. Ayrıca, yatağa girmeden hemen önce alınan alkolün de uyku sorunu yaratarak- yorgunluğa neden olduğunu biliyoruz.
İş ve ilişki detoksu yapın
Yorgunlukla mücadeleye başlarken iş ve ilişki yükünüzü hafifletmekle başlamalısınız. Yorgunluğun ana nedenlerinden birinin "iş-ev yaşamı ve sosyal zorunlulukları kapsayan bir aşırı çalışma durumu" olduğunu unutmamalısınız. * Lüzumsuz ve çok gerekli olmayan iş ve ilişkileri sırtınızdan atmalı, yapılması gereken işlere öncelik vermeli, tam bir iş ve ilişki detoksu yapmalısınız.
Tembel ve hareketsiz bir yaşam tarzınız varsa bırakmalı, belirli bir egzersiz programı olan aktif bir hayat kurmalısınız.
Uykunuzu mutlaka gözden geçirmeli, kaliteli ve yeterli bir uyku uyuyup uyumadığınızı dikkatle araştırmalısınız. Özellikle derin uyku fazının yorgunluğa karşı en etkili ilaç olduğunu unutmamalısınız.
Uyku ilaçlarının anti-histaminiklerin ve merkezi etkili bazı ilaçların da yorgunluk yapabileceğini unutmamalı, bu ilaçları "eğer bir doktor önermemişse" gerekmedikçe kullanmamalısınız.
Doktora sormadan destek kullanmayın
Eğer yorgunlukla baş etmek için doğal desteklerden faydalanmak istiyorsanız, pek çok seçenekle karşılaşacaksınız: Ginseng, Guanara, Koenzim Q10, B12 vitamini, DHEA, Kromium Picolinat, Magnezyum bunlardan bazılarıdır. Bu desteklerden yararlanmadan önce mutlaka doktorunuzla konuşmalı, yorgunluk sorununu eğer iki haftadan daha uzun sürerse-ciddiye almalısınız.