Paylaş
Evet, fruktoz bedene fazla miktarda girdiğinde karaciğeri yağlandırıyor. Daha da önemlisi fruktozun fazlası herkese kilo aldırıyor. Tamam ama fruktoz var, fruktoz var! Meyvedeki fruktoz diğer fruktozlara, özellikle mısır nişastasından elde edilen fruktoza hiç benzemiyor. Çünkü o fruktoz meyvelerde başka pek çok sağlık mucizesi ile birlikte bulunuyor.
Kısacası meyve düşmanı olmanın haklı bir yanı yok. Bütün mesele meyveleri de kararında tüketmekte. Her besini olduğu gibi meyveleri de “makul miktarda” yemekte. Meyvenin suyunu, püresini, reçelini, salatasını değil kendisini sevmekte.
Ayrıca zaten her meyvede fazla miktarda fruktoz bulunmuyor. Fruktoz zengini olan meyveler (incir, üzüm, muz, karpuz) bile çok fazla tüketilmedikleri takdirde sağlığımıza fruktozdan kaynaklanabilecek herhangi bir zarar vermiyor.
Kanaatim şudur: Daha çok posa, daha fazla antioksidan, daha güçlü vitamin, mineral kazanmak istiyorsak meyvelerden vazgeçmeyeceğiz. “Peki özellikle hangi meyvelere öncelik verilecek hocam?” diyorsanız buyurun...
VARAN 1: Greyfurt
Turunçgillerin her biri sağlıklı. Ama greyfurt diğerlerine göre biraz ayrıcalıklı. Vitamin ve mineral zengini olması yanında greyfurtun insülin direncinin azalması ve kilo dengesinin kolaylaşması bakımından da ciddi yararları var. Düzenli greyfurt tüketiminin böbrek taşlarının önlenmesinde, kolesterol seviyelerinin dengelenmesinde, iştahın frenlenmesinde de işe yaradığı söylenebilir. Özellikle sabah kahvaltısında yarım greyfurt sağlığa iyi gelir.
VARAN 2: Elma
Elma güçlü bir vitamin, mineral ve antioksidan kaynağı. Bol miktarda posa, C ve K vitamini ve bazı B vitaminlerini bünyesinde barındırıyor. Ayrıca çok önemli bir antioksidan olan kuvarsetinden de çoook zengin. Kuvarsetin elmanın özellikle kabuk bölümünde bol bulunuyor. Bu nedenle iyice yıkanmış bir elmayı kabuğu ile birlikte yemek daha faydalı.
Yine bir diğer önemli doğal kimyasal pektin de elmada bol miktarda yer alıyor. Pektin, etkili bir kanser savar. Ayrıca bağırsaktaki “iyi bakterileri” yani “probiyotikleri” besleyen mükemmel bir prebiyotik besin.
VARAN 3: Limon
Bilinen en güçlü C vitamini kaynaklarından biri. Bilinen en güçlü alkalen besinler arasında da yine o var! Suyundaki sitrik asitin böbrek taşlarının önlenmesi ve tedavisinde etkili olabileceği biliniyor.
Diğer taraftan ılık bir bardak suya eklenen limon kan yağlarının ve basıncının dengelenmesinde, kalp sağlığının desteklenmesinde de işe yarayabiliyor. Bazı araştırmalarda yapısındaki bileşenlerin kilo almayı önleyebileceği de ileri sürülmüş. Kısacası “harika meyveler” listenize limonu da ekleyin.
VARAN 4: Nar
Nar mükemmel bir antioksidandır. Diğer taraftan çekirdeğindeki omega-5 yağı da (purnisik asit) mükemmel bir doğal ilaç. Narın vitamin ve mineral gücü de oldukça fazla. Kısacası “meyvelerin kralları” takımında nara da yer vermek boynumuzun borcu.
VARAN 5: Karpuz
A ve C vitaminlerinden zengin. Tıka basa kırmızı mucize likopen dolu. Kırmızının bittiği yerdeki beyaz bölüm ise damarlarınızın ya da cinselliğinizin dostu sitrulin kaynıyor.Karpuzun karetenoidlerden ve kukurbitasin E’den de zengin olduğunu bir kenara not edin ve kukurbitasin E’nin antitümör bir madde olduğunu da o notun yanına ekleyin.
VARAN 6: Zeytin
Zeytin bir meyvedir ve içindeki su dünyanın en lezzetli ve en faydalı yağını da içerir. Kalp hastalıklarından korunmada, kronik iltihapları önlemede, başta meme kanseri olmak üzere bazı kanserlerle mücadelede olağanüstü işlere imza atar.
Zeytinde sadece zeytinyağı yok. Çok güçlü bazı antioksidanlar da var. Özellikle siyah zeytin mükemmel bir antioksidan deposu. Zeytinin demir, bakır, kalsiyum ve E vitamininden de zengin olduğunu bir kenara not edin.
Özeti şudur:
Sadece kahvaltılarınızı değil, öğle ve akşam yemeklerinizde salatalarınızı zeytinle zenginleştirin.
VARAN 7: Muz
Sadece olağanüstü yüksek potasyum içeriği bile onu anında “ayrıcalıklı meyvelerden biri” haline getiriyor. Diğer taraftan yarı olgun yeşil sarı muz çok güçlü bir prebiyotik. Aynı zamanda tokluk hissi de veriyor. Kan şekerinin kontrolünü iyileştiriyor. Nedeni tam olgunlaşmamış dönemde dirençli nişastadan zengin bir yapı içermesi. Kısacası muzu öyle iyice olgunlaştırıp yemenin pek bir anlamı yok. Muzun, özellikle B vitamininden ve sağlığa faydalı posalardan bilhassa da pektinden zengin olduğunu da hatırlatalım.
VARAN 8: Portakal
Portakal da greyfurt ve limon gibi güçlü bir flavanoid ve karetenoid kaynağı. Onun da sitrik asitten zengin yapısı böbrek taşı riskini azaltabiliyor. C vitamini zenginliği ise bağışıklığı destekliyor, demir emilimini kolaylaştırarak anemi problemini önleyebiliyor. Portakalda bol miktarda tiamin ve folat gibi vitaminler de var.
VARAN 9: Trabzon hurması
Trabzon hurması çok güçlü doğal molekülü barındıran bir meyve. Karetenoidlerden, vitamin ve minerallerden ve tabii ki posa yapılarından çok ama çok güçlü. Özellikle karetenoid gücü bu konuda pek ünlü olan mangoyu kesinlikle yolda bırakır.
VARAN 10: Hünnap
Hünnap her şeyden önce A ve C vitamini zengini. Ayrıca içinde bol miktarda kalsiyum ve magnezyum da var ki bu ikili kemiklerin ve damarların vazgeçilmezi.
Ayrıca güçlü posa yapısı nedeniyle kabızlık problemine de çözüm üretebiliyor. Hünnapın bağışıklığı güçlendirdiği belirtiliyor.
Paylaş