Paylaş
El titremeleri daha çok yaşlılık döneminde karşılaşılan tatsız, can sıkıcı bir problem ama gençlerde de sık görülen bir sorun olma yolunda. Yaşlılarda görülen el titremeleri akla hemen Parkinson hastalığını getirdiğinden yaşınız ne olursa olsun, sorun her zaman endişe verici bir sağlıksızlık işareti gibi kabul edilip gereğinden çok telaşlandırır.
Oysa çoğunun arkasında korkulacak bir sağlık sorunu yoktur. Özellikle gençlerde görülenleri genelde iyi huyludur, masum titremelerdir ve genelde genetik kökenlidir.
Ayrıca gerginlik, yorgunluk, uykusuzluk, aşırı kafein tüketimi, yoğun stres gibi sıradan nedenler de elleri titretebilir. Stres sorunu halledilince, uykusuzluk problemi çözümlenince, kafein tüketimi sınırlanınca, biraz dinlenip yorgunluk azaltılınca titreme kendiliğinden iyileşir.
Genç yetişkinlerde tekrarlayan el titremelerinin alkol kullanımındaki dikkatsizlikten de kaynaklanabileceğini unutmamak lazım. Bazı ilaçların, beyin tümörlerinin, beyin damar hastalıklarının, omurilik bozukluklarının da el titremelerine sebep olabileceğini bir kenara not edin.
Son bir hatırlatma daha: Gençlerde ve yetişkinlerde süre giden el titremelerinin en az yarısı herhangi bir nörolojik hastalığa işaret etmez ve genetik kökenli, iyi huylu el titremeleri olarak değerlendirilir.
OKUR SORUSU
Ürik asit yüksekliği önemli mi?
Bana sorarsanız ürik asit yüksekliği kolesterol ve şeker yüksekliği kadar önemli bir sorun.
Nedenine gelince...
1- Ürik asit yüksekliği, bedeninizdeki metabolik süreçlerde bir aksama olduğunun ilk işareti olabilir.
2- Gelişmekte olan bir metabolik sendromun ve ilerleyici bir insülin direncinin de ilk işaret fişeklerinden biri kanda ürik asit birikimidir.
3- Özellikle yağlı bir karaciğeriniz varsa fazla protein tüketmeseniz bile, tatlı ve meyve tüketiminiz arttıkça kanınızda ürik asit seviyesi yükselecektir.
4- Ürik asit genetik sebeple de artabilir ve bu durum zaman içinde gut hastalığı ile neticelenir (Başparmakta ağrılı şişlik ile başlayıp zamanla diğer eklemlere yayılan eklem romatizması).
5- İnatçı bir ürik asit yüksekliğinin ilerleyici bir böbrek yetersizliğinin işareti olabileceği de aklınızda olsun.
6- Ürik asidin fazlası damarlarınızda birikerek damar sertleşmesine, kalp kapaklarınızda birikerek kalp kapak problemlerine de yol açabiliyor.
Özeti şudur: Ürik asit yüksekliğini ciddiye almanızda fayda var.
OKUR SORUSU
Göbek dansı mı, zumba mı?
İster yürüyün, ister dans edin, dans olarak da ister zumbayı, ister oryantal dansı (isterseniz de kolbastıyı) seçin. Sonuç pek fark etmiyor.
Hepsi de işe yarıyor. Siz yeter ki her gün bıkmadan, usanmadan, büyük-iri kaslarınızı 30-45 dakika süreyle kullanacağınız ritmik hareketler yapmayı ihmal etmeyin.
Ayrıca dans ederek egzersiz yapmak tarihsel, geleneksel olduğu kadar eğlendirici ve keyifli seçeneklerden de biri.
Sağlık faydası son derece yüksek seçeneklerin de başında geliyor. Peki yürümek mi, dans mı?
Bence dans hem daha etkili hem de daha eğlenceli bir seçim. Bu nedenle de bir adım daha önce...
KESİP SAKLAYIN
Burun kanamasının ilk 10 nedeni
Sadece bizde değil, her toplumda “kanama” telaşlandıran bir sağlıksızlık işaretidir.
Azı çoğu, nereden ve neden olduğu pek dikkate alınmaz, kanamadan hep “çok” korkulur.
Kanayan burnunuz olsa bile bu kural hiç değişmez. Peki burnu kanatan ilk 10 neden hangileridir? Buyurun...
1- Ortam havasının kuruluğu
2- Burnu sert, güçlü ve dikkatsiz temizleme
3- Burun içi enfeksiyonlar
4- Kan basıncının yükselmesi
5- Burun kemiğindeki eğrilikler, yapısal bozukluklar
6- Bazı kan sulandırıcı ilaçlar
7- Kanama ve pıhtılaşma sorunları
8- K vitamini eksikliği
9- Kanı sulandıran ginkgo, ginseng gibi bitkisel destekler veya ilaçlar
10- Ve tabii ki burna gelen darbeler, travmalar.
BİR SORU
Uykuda konuşmak kötü mü?
Sizin de “Uyurken konuşuyorsun, dikkat et” veya “senin uykuda konuşma sorunun var, bir doktora görünsen iyi olur” gibi uyarılarla karşılaşıp karşılaşmadığınızı bilmiyorum ama “uykuda konuşma”nın zannedildiğinden daha yaygın ve masum bir problem olduğundan eminim.
Önce işin sağlık tarafına bir açıklık getireyim: Uyurken konuşmak herhangi bir sağlık sorununa işaret etmez. Uyku uzmanları bu durumun genelde “derin uyku” sırasında meydana gelen bir süreç olduğunu düşünüyor.
Nadir olarak da bazı kişiler REM uykusunda tekrarlayan konuşma süreçleri yaşıyor. Çoğu zaman da bu “REM konuşmaları” o esnada görülen bir rüyanın içeriğiyle örtüşüyor.
Diyelim ki uykuda korkulu bir rüya süreci var ve siz tam da o anda canınızın yanacağını düşünerek şiddetli bir korku durumuna kapılıyorsunuz.
İşte o anda uykunuzda “yapma, yapma!” diye bağırabiliyorsunuz.
Özeti şu: Eğer uykuda konuşma probleminiz sıklaşıp da gevezelik yapma boyutuna ulaşmamış, yani eşinizi rahatsız etmemişse herhangi bir problem yok diyebiliriz.
Paylaş