Düğmeye basıldı savaş başladı

29 Eylül 2010 tarihini lütfen bir kenara not edin. Bu tarih, Türkiye’de sağlık alanında çok önemli bir “ilk”e en önemli imzanın atıldığı gündür. İmzanın altındaki isim de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Haberin Devamı

29 Eylül’de Başbakanlık’tan yayınlanan genelge ile Türkiye’nin çok ama çok önemli bir probleminin çözümü için düğmeye basıldı: Obezite ile savaş başlıyor!
2000’li yılların başından bu yana obezitenin estetik-kozmetik bir sorun değil, bir “hastalık” olduğunu, dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli bir sorun haline dönüşme eğilimine girdiğini bıkmadan, usanmadan yazıp anlatan birini bu kadar mutlu edebilecek bir başka haber olabilir mi?
Sayın başbakanımız “sağlıklı yaşam” ve “koruyucu tıp” alanında bir “ilk”e imza atarak obezite ve onunla ilişkili hastalıklar konusunun ulusal düzeyde ele alınmasına karar veren ilk başbakan oldu.
Projeye desteğini doğrudan ve “damardan” verdi. Sayın Başbakan ve projenin koordinatörü Sağlık Bakanımıza teşekkür ediyorum.

Haberin Devamı

Obezite eylem planında yapılacak ilk 10 iş!

Bana göre “eylem planı”, mutlaka şu noktaları dikkate almalıdır:
1Hastanelerde “beslenme danışmanlığı ve kilo yönetimi bölümleri” açılmalı.
2Okullara “beslenme ve aktivite” dersleri konulmalı.
3Beslenme endüstrisinin desteği alınmalı, doğru yapanlar alkışlanıp yanlış yapanlar uyarılmalı, yanlışta ısrar edenler topluma açıklanmalı.
4Basın yayın kuruluşlarının desteği alınmalı.
5Spor camiasının “Hareketli Hayat” süreci için destek vermesi sağlanmalı.
6İlkokuldan üniversiteye tüm okullarda sağlıklı beslenmeyle ilgili ciddi bir takip sistemi oluşturulmalı, okul yemekleri denetim altına alınmalı, okullara “beslenme” ve “kaliteli hayat” dersleri konulmalı.
7“Türkiye yürüyor” gibi bir sloganla yola çıkılıp belediyelerin de desteğiyle güvenli yürüme alanları, aktivite merkezleri oluşturulmalı, toplu aktivitelere zemin hazırlanmalı.

8Okullarda beden eğitimi/jimnastik dersleri yeniden mecburi dersler arasına konulmalı.
9Ailelere yönelik “beslenme/aktivite” kampanyaları, bilgilendirme platformları düzenlenmeli, “ev sofraları” yeniden kurulmalı, toplum “Akdeniz mutfağı” ağırlıklı bir “Anadolu füzyonu” yönünden beslenme eğitimi almalı.
10Okullardaki kantin ve yemekhanelerde sağlıklı beslenme süreçlerinin kontrolü için doktor ve beslenme uzmanlarından daha çok destek alınmalı.

Diyabetlilerin sayısı artıyor

Haberin Devamı

Kilo fazlalığı ve hareketsizlik problemi yaygınlaştıkça, şeker hastalarının sayısı da artıyor. Sadece son 20-30 yılda ülkemizde orta yaş diyabetlilerinin sayısının neredeyse ikiye katlandığı belirtiliyor.
Özellikle ailesinde şeker hastalığı bulunanların, kilo fazlalığı sorunundan ve hareketsiz bir yaşamdan ısrarla kaçınmaları gerekiyor. Aslında ailesinde şeker hastalığı olanlar ve kilo fazlalığı problemi bulunanlar ile 40 yaşını geçen herkese hiç olmazsa yılda bir kez tokluk kan şekeri testi yapmakta fayda var.
Diyabetle uğraşan uzmanların dediklerine göre böyle giderse önümüzdeki yıllarda diyabet sıklığı yüzde 10’a bile varabilecek. Yani her 10 yetişkinden biri şeker hastası haline gelecek.
Özellikle ağız kuruluğu, çok su içme, çok idrara çıkma, halsizlik, sık sık enfeksiyon geçirme, iyileşmeyen veya geç iyileşen yaralar, bulanık görme gibi şikayetleri olanların diyabet yönünden daha uyanık olmalarında yarar var.

C vitaminini kaybetmemek için

Haberin Devamı

C vitamini, yapısı kolay bozulan bir maddedir. Bekledikçe havadaki oksijenle kolayca okside olarak özelliğini yitirir, etkinliği azalır, yapısı bozulur.
Bu nedenle meyve sularının, soyulmuş meyve ve sebzelerin havayla temasını önlemeyi unutmayın. Bunun için ince streç kaplamalardan faydalanabilirsiniz.
C vitamini kaybını azaltmak istiyorsanız, salata yaparken sebzeleri iri parçalar halinde doğrayın. Meyveleri soyulmuş ve doğranmış durumda bekletmeyin.
C vitamini zengini yiyecekler arasında kuşburnu, maydanoz, sivri biber, çilek ve ıspanağın da bulunduğunu hatırlatalım.

Yazarın Tüm Yazıları