Dostlar artınca depresyon azalıyor

Her toplum gibi bizim de “avantaj” ve “dezavantaj”larımız var, avantajlarımızdan biri de “dostluk” kurmaya elverişli bir sosyal yapılanmaya sahip olmamızdır.

Burada inanç ve geleneklerimizin de önemli faktörler olduğu kanaatindeyim.

Araştırmalara bakılırsa dostluk sadece “iyi hayat” değil, sağlık açısından da önemli bir kavram. Eğer iyi dostlarınız var ve onlarla kurduğunuz ilişkiler yeteri kadar güçlü ve samimiyse, yaşlılıkla ilgili pek çok sorunun size uzak olacağından emin olabilirsiniz.

Araştırmalar güçlü ve köklü dostluk bağları olanlarda depresyona yakalananların sayıca daha az olduğunu gösteriyor. Bu özellikle yaşlılarda daha belirgin bir durum.

Dostlarıyla bir arada olan yaşlılarda depresyon ihtimali azalıyor, yalnız, sosyal ilişkilerden kopuk, dostluklardan ve dostlarından uzak kalan yaşlılarda ise depresyon sık görülüyor.

Uzmanlar dostluk bağları güçlü olanlarda bellek azalması, yaşlılığa bağlı uyku problemleri, yorgunluk gibi sorunların da azaldığına işaret ediyor.

Güçlü dostluk ilişkilerine sahip olmanın avantajları yalnız iyi yaşlanma ile sınırlı değil. Uzmanlara göre sağlam ve güçlü dostluk ilişkilerine sahipseniz eğer sadece iyi yaşlanmaz, her yaşta iyi ve sağlıklı yaşarsınız!

Mesela iş hayatındaki streslerle mücadeleniz çok daha kolay olur, neticede stresle ilişkili sağlık sorunlarından uzak kalma ihtimaliniz artar, çünkü dostlarla birlikte geçirilen zamanlar bedende tam bir dinginlik ve gevşeme hali yaratır.

Güçlü dostluk bağları endişeleri azaltır, güven duygusunu ise zirveye çıkarır.

Size Dr. Toksöz Karasu’nun dostluğa ilişkin düşüncelerini de aktarmak isterim. Not defterimin “dostluk” bölümünde yer alan ve hocanın “Huzurlu Yaşama Sanatı” kitabından aldığım bu cümlelerden bazıları şunlar:

“Dostluk, alternatif psikolojik yuvamızdır. Seçmeli bir gereksinim değildir; kişisel gelişimin gereğidir... Kişi birçok insanla dost olabilir ama bu ilişkilerin hiçbiri ne birbirine benzer ne de birbirinin yerini doldurabilir...

Yaygın inanışın tersine, dostların ilişkilerini sürdürebilmeleri için düzenli olarak görüşmeleri, birbirlerine sık sık telefon etmeleri, uzun mektuplar ya da e-postalar yazmaları gerekmez.

Bir kez kurulmaya görsün, dostluk kişi için belleğin parçası haline gelir, özümsenmiş bir bağlılığa dönüşür.

İki gerçek dost hiç görüşmedikleri aylar, hatta yıllar sonrasında, ilişkilerine kaldıkları yerden devam edebilirler, sanki hiç ayrılmamışçasına kucaklaşabilirler.

Dostluk, yabancılar arasındaki tüm ilişkilerin potansiyel olarak en uzak ömürlü olanıdır.” (Dr. Toksöz Karasu/Huzurlu Yaşama Sanatı)

DOSTLUKLAR RUHU BESLER

Bana göre sağlıklı olmak ve kalmak bedenimiz kadar “ruhu beslemekle” de ilişkili bir durumdur, “ruhu beslemek”se dostluklarımızın gücü ve kalitesiyle birebir ilişkili bir süreçtir.

Güçlü dostluk ilişkileri daha çok sağlık, daha iyi bir hayat demektir. Daha çok dost ve daha güçlü dostluk bağları daha güzel ve daha kaliteli bir hayatın vazgeçilmezidir.

Dost edinin ve dostluklarınızı sahiplenin.

Dalak büyümesi önemli mi?

Dalağı büyüten birçok neden var. Ama dalak büyümesine daima önem vermek gerekiyor. Dalak kan ve lenf sistemi içinde önemli görevler üstlenen bir organımız. Mikrobik ve parazitler hastalıklarda, tümörler ve kan hastalıklarında, karaciğer problemlerinde dalak büyümesine sık rastlanıyor.

Akdeniz anemisi gibi bazı genetik kan hastalıklarında lösemi ve lenfomalarda, virüs hastalıklarında daha seyrek olarak da metabolik bazı problemlerde dalak büyüyebiliyor. Dalağın neden büyüdüğünü araştırmak uzmanlık gerektiren bir konudur. Bazen teşhisi için çok detaylı testlere ihtiyaç duyulabiliyor. Böyle bir sorunu bekletmeden çözmekte yarar var.