Detoks sözcüğü ile yeni bin yıla girerken tanıştık. Detoks binlerce yıldır vardı ama biz onun yeni farkına vardık. Bugünkü yazımızın büyükçe bir bölümünü detoksa ayırdık.
Yüzyıllarca önce Sufiler, Kabalistler, Budistler detoksu sık sık uygulamışlar, ondan yararlanmışlardır. Detoksun sözcük anlamı toksinlerden arınmaktır. Toksinler ister ruhsal ister bedensel olsun, lüzumsuz ve hatta zararlı ağırlıklardır. Bir taraftan hayatımız, ilişkilerimiz, işimiz, çevremiz, dostluk ve arkadaşlıklarımız, diğer taraftan bedenimiz, yiyip içtiklerimiz, nefes alışverişlerimiz toksin yükümüzü artırmaktadır.
İlk bölümde yüklendikleriniz ruhsal toksinlerdir. En ağırları, en zararlıları, sağlığı en çok bozanları da bunlardır. İkinci bölümdekilerse bedeninizi toksinlerle doldurur ama bunların ne kadar zararlı oldukları tartışılır.
Vücudunuz kendi biyolojik ve fizyolojik savunma sistemleriyle aslında sürekli olarak arınır. Karaciğeriniz ürettiği safra asitleriyle, böbreğiniz temizlik göreviyle, bağırsaklarınız bilinen işleviyle bu arınma süreçlerini siz isteseniz de istemeseniz de dikkatle yürütür ve savaşı çoğu kez kazanır. Kısacası sorun bedensel toksinlerden arınmada değil, daha çok ruhsal toksinlerden kurtulmada yaşanır. Çünkü akıl ve ruhun bu toksinlerden kurtulmak için ne böbreği, karaciğeri, akciğeri ne de bağırsakları vardır! Akıl ve ruhu toksinlerden kurtarmak, yine akıl ve ruhla mümkün olur.
Hemen her dinde, her inanışta, her manevi yolda oruç ya da benzeri bir açlık kürü süreci vardır. Bu süreçler bazılarında uzun, bazılarında kısadır. Kuralları bazı inançlarda hafif, diğerlerinde ağırdır. Amaç belirli bir süre bedeni ruhun yönetimi altında tutmak, beden ve ruhu dengelemek, bedenin arzularını ve nefsi törpülemek, ruh ve bedeni dengelemektir.
Doğal olarak bu süreçlerde yiyeceklerin fazlasından, lezzetinden de uzaklaşılır ve biraz daha az kalori alınır, bir miktar kilo kaybı yaşanır. İşte bu noktadan hareket ederek işi biraz da ticari amaçlara yöneltenler hep vardır. Onlara göre detoks bir zayıflama aracıdır! Detoks kürleri zayıflamak için de kullanılmalıdır. Detoks diyetleri yapılmalı, bu diyetler ve diyet programları "zayıflama formülleri" olarak satılmalıdır.
Hemen belirtelim: Böyle bir yaklaşım daha baştan yanlıştır, detoksun ruhuna aykırıdır! Detoks ister bedensel ister ruhsal arınma için yapılmış olsun, kilo vermek için kullanılmamalıdır. Bu masum ve güzel istek, sadece ve sadece arınmak, hafiflemek, fazlalıklardan, ağırlıklardan kurtulmak, kısacası ruhu ve bedeni törpüleyip içimizdeki muhteşem varlığı ve enerjiyi yeniden ortaya çıkarmak için kullanılmalıdır.
Kısa bir anekdot... Mimar Sinan’a sormuşlar: "Büyük usta, bu kadar güzel camiler, köprüler, külliyeler yapmaya nasıl başladın?" Hoca oldukça kısa bir yanıt vermiş: "Ben bir şey yapmadım. Sadece taşların fazlalıklarını, sivriliklerini ve gereksiz köşelerini törpüledim, budadım. Ortaya işte bu eserler çıktı."
Eğer amacınız gerçek bir arınmaysa, bunu bağırsaklarınızı lavmanlarla temizleterek, alkali sıvılar tüketerek, özel hazırlanmış detoks içecekleri satın alıp içerek ya da üç-beş günlük detoks mönülerini uygulayarak başaracağınızı düşünürseniz, yanılırsınız. Detoks öncelikle ruhsal bir arınma gerektirir. Detoks bedensel ve ruhsal dengedir, doygunluktur. Geri kalanları biraz ticari kaygılar, biraz da hoşluktur.
BİR ÖNERİ
Detoks diyetleri sağlığa yararlı mı?
Aşağıdaki satırlar ünlü "Mayo Clinic" uzmanlarından birinin "detoks diyetleri" hakkındaki görüşlerinden alınmıştır:
1- Zararlı bile olabiliyor
Detoksifikasyon ya da detoks diyetleri, vücuttan toksinleri atmaya yarayan bir yöntem gibi sunulduğu için oldukça ilgi çekmektedir. Bu uygulama tükettiğimiz pek çok gıdanın vücutta biriken ve bitkinliğe, baş ağrısına, mide bulantısına, hatta bazı hastalıklara yol açan zararlı maddeler içerdiğine dair bir inanıştan doğmuştur. Bu düşüncenin doğru olduğuna ya da detoks diyetlerinin ciddi bir sağlık yararı olduğuna dair henüz net bir kanıt yoktur. Ayrıca bazı durumlarda detoks diyetlerinin bazı zararlı etkilerinin olduğu bile söylenebilir.
2- Faydası var ama...
Detoks diyetlerini uygularken ya da uyguladıktan sonra bazı kişiler kendilerini daha iyi, daha "hafif", işine çok daha konsantre olmuş ve enerjik hissetmişlerdir. Bu durum kişinin vücudu için iyi bir şey yaptığına inanmasından ya da 7 günden daha uzun bir süre çok fazla bir şey yememelerinden de kaynaklanıyor olabilir. Kalori kısıtlaması psikolojik olarak kişinin kendini daha iyi hissetmesine neden olmaktadır. Bizim kanaatimiz, elde edildiği ileri sürülen yararın "psikolojik olduğu, oluşabilecek zararların çok daha tehlikeli olabileceğidir. Bu işlemle bağırsak delinmesi, tıkanması, kanaması sorunu yaşayanların sayısı hiç de az değildir.
3- Vücudun doğal detoksu en güvenlisidir
Toksinlerin çoğu vücutta etkili ve yeterli bir şekilde böbrekler ve karaciğer tarafından ayrılıp, idrar ve dışkı olarak zaten atılmaktadır. Fizyolojik süreçler bu "temizleme" veya "arındırma" süreçlerini zaten yerine getirmektedir. Detoks diyetlerinin özellikle sık aralıklarla tekrarlandığında önemli yan etkileri de vardır: Besinleri kısıtlamanın ilk görülen yan etkileri baş ağrılarıdır. Uzun süreli ya da aşırı besin kısıtlamaları sonucunda anemi, kan şekeri düşüklüğü ve düzensiz kalp atımı görülebilir. Bu tarz diyetlere başlamadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.
Prostat bezi büyümesi ile kanseri arasında ilişki var mı?
Prof. Dr. Halim Hattat
BİR SORU-BİR CEVAP
Yoktur. Normal büyüme sadece idrar yoluna baskı yaptığından adenom denilen kanser olmayan dokunun büyümesi ile idrar yapmanın engellenmesidir. Kanser ise prostat kapsülünden gelişen, genetik faktörlerle yakından ilgili olan, ayrıca diğer kanser oluşum sebepleriyle de gelişebilen bir tümördür. 40’lı yaşlardan sonra oluşur.
MERAK EDİLEN
Stresin tansiyona etkisi var mı?
Stres, aksi açıklanmamış yüksek tansiyonun muhtemel bir nedenidir, fakat tek nedeni değildir ve sık görülen bir neden de olmayabilir. Stresin temel neden olduğu, yüksek tansiyonlu kişiler olabilir. Fakat bu, genel duruma ilişkin bir fikir vermez.
Nitekim, kolaycı, soğukkanlı ve sakin kişilerde de tehlikeli derecede yüksek kan basıncı saptanmıştır. Bununla birlikte depresyondaki bazı kişilerde yükselmiş kan basıncı olma eğilimi vardır.
DİYET GÜNLÜĞÜ
Sorularınız için:
manager@yasasinhayat.org
Tel: (0212) 236 73 00
BİR SORU
Yaşlandıkça metabolizmamız da yavaşlar mı?
Diyetisyen Nilüfer Bayram
Yavaşlayan metabolizma
İlerleyen yaşla beraber metabolizma hızında azalma olmaktadır. Metabolizmadaki bu yavaşlamanın nedeni, vücutta yıllarla beraber meydana gelen değişmelerdir. Hareketin azalmasına bağlı olarak kas dokusu zayıflar. Toplam kas dokusunda azalmaya bağlı olarak normal enerji gereksinmesinden daha az kalori yakılır. Bu nedenle harcadığı enerji miktarı azalan vücuda verilen kaloride bir azalma yapmazsanız kilo almaya başlayabilirsiniz.
Örneğin; 30 yaşında normal vücut ağırlığını korumak için 1950 kaloriye ihtiyaç duyan 69 kiloluk bir kadın, 40 yaşında yaklaşık 1880 kaloriye, yaklaşık 50 yaşında 1750 kaloriye ihtiyaç duyacaktır. Kazanılmış fiziksel aktivite alışkanlığı yoksa, ilerleyen yaşla birlikte kilo almak kaçınılmaz.
BİR SORU
Elimde yüzlerce diyet listesi var. Sürekli zayıflıyorum fakat bıraktığımda tekrar geri alıyorum. Ne yapmalıyım?
Diyetisyen Güneş AYIR
Diyet koleksiyonu yapmayın!
Elinizde yüzlerce diyet listesinin bulunmasının hiçbir anlamı yok. Lütfen önce bu işe başlarken bir haftada kaç kilo vereceğinizi bir kenara bırakıp nerede yanlış yaptığınızı saptayın. Ve şu soruyu sorun kendinize: "Yanlış olan ne ve ben hayatımın geri kalanında bunların ne kadarını değiştirebilirim?" Bu sorulardan sonra yol sizi bir diğer soruya götürecektir, yani "Sağlıklı kilo aralığım nedir?"
Bu soruları cevaplamadan sadece kaç kilo vereceğinize odaklanıyor, sağlığınızı riske atan, size uygun olmayan yanlış listeler peşinde koşuyor olabilirsiniz. En önemli varlığınız sağlığınız ise, onu sıkmadan, ona savaş açmadan, sağlıklı bir beslenme programı ve egzersiz ile bu işi kalıcı olarak çözün. Lütfen yakınınızdaki bir diyetisyenden yanlışlarınız ve doğrularınız konusunda yardım isteyin.