Eğer vücudunuzun bir toksin deposuna dönüşmesini istemiyorsanız toksin kaynaklarından uzak durun.
Bununla da yetinmeyip sahip olduğunuz detoks sistemlerinin iyi çalışmasını sağlayın. Vücudunuzun daha çok toksin atmasını sağlayacak (arınma) detoks yöntemlerinden yararlanmak üçüncü aşamadır.
Daha az toksin yüklenmek istiyorsanız, temiz bir hava solumaya, sigara kullanmamaya, sigara ve kirli havalı ortamlardan uzak kalmaya çalışın. Çalıştığınız, yaşadığınız ortamları sık sık havalandırın. Havalandırma sistemlerinin, soğutma-ısıtma yöntemlerinin birer toksin üretme merkezleri haline gelebileceğini unutmayın. Halılarla kaplı, boya, plastik ve benzeri maddelerle sıvanmış, gece-gündüz doğru düzgün filtre edilmemiş "temiz hava (!)" pompalanan ortamların "hasta-bina sendromu"na yakalanmış sağlıksız insanlar yarattığını bir kenara not alın.
NE İÇECEKSİNİZ
Toksinlerden korunmada ne içtiğinizin de önemi var. Temiz ve kaliteli su içmeye çalışın. En iyi ve güvenli içeceğin su olduğunu unutmayın. Sudan başka bitki ve meyve çaylarından veya yeşil-siyah-beyaz çaydan da faydalanmaya çalışın. Meşrubat tüketirken ölçülü davranın. Konsantreler yerine taze meyve-sebze sularını tercih edin. Alkol kullanmayın. Kullandığınızda 1-2 bardakla sınırlayın.
NE YİYECEKSİNİZ
Yiyecek seçimlerinizde de dikkatli davranın. Fazla miktarda şeker ve şekerli yiyecek tüketmekten kaçının. Çok yağlı, şekerli, kızartılmış, barbekü edilmiş yiyecekler yerine; haşlanmış, ızgara edilmiş, buharda pişirilmiş yemekleri tercih edin. Yiyeceklerinizin taze ve doğal olmasına özen gösterin. Mümkün olursa "organik besinler" yemeye bakın. Hazır besinler yerine doğal yiyecekleri kullanın. Tütsülenmiş gıdalardan uzaklaşın. Mandıra ürünlerini satın alırken dikkatli davranın. Hazır yiyecekleri satın alırken etiketlerini dikkatle inceleyin. İçinde "doymuş yağ" veya "trans yağ" bulunanları azaltın. Katkı maddelerinin yoğun olduğu yiyecekler yerine, doğal ve taze olanlarını satın alın. Mümkün olduğu kadar her yiyeceği özellikle sebze ve meyveleri- mevsiminde tüketmeye bakın. Cildinize kullandığınız sabunların, kremlerin, kozmetik ürünlerin, kokuların birer "toksin üreticisi" haline gelebileceğini hatırlayın. Kalitesiz şampuanlar, sabunlar, deterjanlar sadece cildinizin değil vücudunuzun da bir "toksin çöplüğü" haline gelmesini kolaylaştırır.
FAZLA EGZERSİZ TOKSİN ÜRETİR
Aşırı bedensel egzersizlerin (özellikle anerobik egzersizlerin) dikkat edilmezse serbest radikaller ve bazı toksinler, örneğin -laktik asit- üretebileceği biliniyor. Egzersiz seçimlerinizi yaşınızı, kilonuzu, sağlık düzeyinizi dikkate alarak yapın. Form tutacağım derken yorgun, bitkin sabah koşucularından biri haline gelmemeye çalışın. Kısacası egzersizinizi de abartmayın. Bazı egzersiz danışmanların ısrarla söyledikleri "ağrı yoksa fayda da yoktur" deyimine inanmayın. Ağrı ve yorgunluğun egzersizle ortaya çıkan toksinlerden kaynaklandığını unutmayın.
Detoks yapan organlarınızı nasıl daha iyi çalıştıracağınızı ve bilimsel detoks yöntemlerinin neler olduğunu yarınki yazımızda anlatacağız.
İdrardan kan gelmesi tehlikeli olabilir
İdrarda kan mevcudiyeti çoğu kez önemli bir hastalığa işaret eder. İdrara kan karışması böbreklerden, idrar torbasından veya idrar kanallarından kaynaklanabilir. En sık görülen nedeni böbrek taşlarıdır. Böbrek taşları dışında mesane taşları da idrarda kan bulunmasına yol açabilir. Böbrek, mesane veya prostat kanserleri de idrarda kanama nedeni olabilir. Mesanede veya idrar yollarında bulunan poliplerin, kan damarı yumakçıklarının, idrar yolu enfeksiyonlarının da kanamaya yol açabileceği bilinmektedir.
Tekrarlayan idrar yolu kanamaları bazen idrar yollarının tüberküloz enfeksiyonundan ileri gelebilir. Ayrıca idrar yolundaki küçük travmaların, cinsel zorlamaların, kanı sulandıran ilaçların da idrar yolu kanaması yapabileceğini bilmekte yarar var.
Dr. Evren ALTINEL
ealtinel@yasasinhayat.org
Kadınlarda tüylenme sorunu can sıkıcıdır
Vücudunuzun hangi bölgesinde, ne kadar, ne renk ve koyulukta tüy bulunacağı genetik olarak belirlenmiştir. Bazı etnik gruplarda kadınlar diğerlerinden daha fazla tüye sahiptir. Bunlar herhangi bir sağlık sorunu gibi kabul edilmemelidir. Tüylenme ile ilişkili sağlık sorunu hirsutism- bazen bir hormonal bozukluğu ya da ilaç yan etkisinin işareti de olabiliyor. Polikistik yumurtalık sendromu, kuşing sendromu, erkeklik hormonu üreten yumurtalık ve böbrek üstü bezi tümörleri, beklenmedik sıklık ve yoğunlukta tüylenmeyi ortaya çıkabiliyor. Fenitoin ve Minoksidil gibi ilaçların da tüylenmeye yol açabileceği biliniyor. Daha nadir görülen bir nedeni de yememe hastalığı yani "anoreksiya nervoza"dır. Tüylenme sorununun tedavisi altta yatan sağlık sorununun tedavisi olarak da düzenlenmelidir. Ayrıca deneyimli merkezlerde yapılan "laser" epilasyonu yönteminden yararlanma da mümkündür. ehattat@yasasinhayat.org
Dr. Ece HATTAT
Besin zehirlenmelerini önlemek için
- Besinleri ister pişmiş ister çiğ olsun, 2 saatten fazla oda sıcaklığında bırakmayın. Buzdolabında 6 derecenin altında saklayın.
- Et, balık ve tavuğu pişirmeden önce yıkayın.
- Yemekleri hazırlamadan önce ve sonra, ellerinizi, kullandığınız aletleri ve kesme tahtanızı sıcak, sabunlu su ile yıkayın.
- Donmuş gıdaları buzdolabında veya mikrodalgada çözün.
- Yemek artıklarını büyük tencerelerde değil, küçük kaplarda buzdolabına koyun, böylece sıcaklıkları daha hızlı güvenli seviyenin altına düşer.
- Artan yemekleri yemekten hemen sonra buzdolabına koyun.
BİR ÖNERİ
Diyetisyen Seren Aksüs
DİYET GÜNLÜĞÜ
Sorularınız için: Tel: (0212) 236 73 00
Yüksek tansiyon hastasıyım, yaz ayında diyet yaparken bazı yiyecekler tansiyonumu yükseltiyor gibi geliyor bana. Çok tuz kullanmıyorum. Yediklerimle ya da kalorinin düşük olması ile bir ilişki olabilir mi?
Tuz tek suçlu olmayabilir
Sağlığınızı korumak, kilonuzu sabit tutmak ve yüksek tansiyonunuzu dengelemek amacıyla doğru miktarlarda doğru besinleri tüketmelisiniz. Unutmayın ki; bütün besinler vücudumuz için gerekli olan farklı bileşikleri içerirler. Bu yüzden besin çeşitliliğini olabildiğince artırmak, tüm vücudunuzun ihtiyacı olan besin öğelerini sağlayacaktır. Bunun yanı sıra yüksek tansiyonun tedavisinde potasyum ağırlıklı besinleri diyetinizin önemli bir kısmına yerleştirmeniz son derece yararlı olacaktır.
Bir uyarı! Salatalarınızı hazırlarken tuz ilavesi yapmamak için salata sosu kullanmak, pratik olması bakımından 1 kase hazır çorba içmek veya yağsız çorba yapalım derken hazır et suları kullanmak gizliden gizliye sodyum alımınızı artıran bir etken olabilir. Bu tür yiyecekler içinde sodyum kelimesini bir hayli barındıran bir kıvam artırıcı içermektedirler. Ayrıca ana öğünlerinizde yoğurt yerine hazır ayran tüketimi de tuz alımınızı artırıyor olabilir, dikkat! Potasyum ağırlıklı bir diyet için öneriler;