Gözden kaçırdığımız bazı kolay ve etkili şeyler var. Bunlardan bazılarını değiştirebilirseniz hayatınız uzar mı bilmem ama yaşamınızın önemli ölçüde iyileşeceğini garanti edebilirim.
Adını hatırlayamadığım bir ünlünün şu çok önemli cümlesini de bir kenara lütfen not edin: “Kişinin yaşamına yıllar eklemesi yeterli değildir, kişi bu yıllara yaşam da eklemelidir.”
ÇEVRENİZİ İYİLEŞTİRİN
İyi ve güzel bir hayat sürmenin sırlarından biri çevrenizde gizlidir. İçinde yaşadığınız çevre, ilişkide bulunduğunuz kişiler, nefes alıp verdiğiniz ortam, kısacası gördüğünüz, duyduğunuz, dokunduğunuz her şey hayatınızı etkiler. Yaşadığınız, çalıştığınız, uyuduğunuz, eğlendiğiniz yerler, duyduğunuz sesler, soluduğunuz havanın nemi, kokusu, kulağınıza gelen gürültü, ses kirliliği ve daha pek çok şey duygularınızı (ve davranışlarınızı) derinden etkiliyor. Çoğu başarılı cerrahın iyi ameliyat sırlarından birinin dinledikleri müzikte yattığını biliyor muydunuz? Uzmanlar müzik dinlemenin cerrahların çalışma kalitesi ve verimliliğini, dikkat ve başarısını etkilediğini gösteriyor. Yani müzik sadece “boş zamanları değerlendirmek için başvurulan bir eğlenme aracı” değil.
SOSYALLEŞİN
Hayata daha sıkı tutunmanın bir yolu da sosyal bir kelebek olabilmek! Güvenilir birçok çalışma başkalarıyla birlikte hoş zamanlar geçirmenin, keyifli sohbetlerin yaşamın güzelliğini artırdığını, hayat kalitesini yükselttiğini göstermiş. Sosyal ilişki alanı zayıf ve dayanışma organizasyonlarınız güçsüzse endişe ve korkular sizi daha kolay etkiliyor. Bu durumda kaygı artıyor, kavgacı, güvensiz, stresli bir kişilik ortaya çıkıyor. Sosyal yanları güçlü olanlar daha az hastalanıp, daha kolay iyileşiyor. Acılarını daha kolay atlatıyor. “Ait olma” duygusu kendinizi iyi hissetmenin en etkili yollarından biri olarak gösteriliyor.
VER COŞKUYU
Geçen yıllarda çok moda olan bir deyimi aslında hayatımızın kalıcı bir parçası haline getirmemizde fayda var: “Ver coşkuyu”. Birbirine övgüler düzmede cömert, eleştiri yöneltmede kıskanç olanların mutlu olma, kendini iyi hissetme olasılığı artıyor, hastalanma ihtimali azalıyor. “İltifatın marifete tabi olduğu” düşüncesini bir kenara atmalı, marifet olmayan küçük başarıları bile övmeye, desteklemeye, büyütmeye çalışmalısınız. Kısacası başkalarına coşku yüklemekten de, verilen coşkuyu içinize çekmekten de korkmamalısınız.
EMPATİ İYİ GELİR
Empatiye önem vermek de önemli noktalardan biri. “Olaylara bir başkasının penceresinden bakmak, onun o konudaki duygu ve düşüncelerini anlamaya çalışmak süreci”, “empati kurmak” olarak biliniyor. Empati bizi de çevremizdekileri de yalnızlıktan kurtarıyor. Birlikte beraber düşünme, başarma, üretme, dayanma, direnme gücümüzü arttırıyor. Sevgiyi, dostluğu, yakınlığı inşa etme süreçlerini ise oldukça kısaltıyor. Eğer bu yeteneğinizi geliştirebilirseniz acılarınızla, kayıplarınızla baş etmeniz de, sevinçlerinizi, keyiflerinizi, coşkularınızı derinleştirmeniz de kolaylaşıyor. (DEVAM EDECEK)
BİR SORU/BİR CEVAP
Depresyon sorunu yaygınlaşıyor mu
Eğer antidepresan ilaçların kullanılma artışına bakarsanız yaygınlaşmak bir yana bir depresyon salgını ile karşı karşıya olduğumuzu bile düşünebilirsiniz. Antidepresan ilaçların satışının patlama noktasına geldiği ülkelerden biri de Türkiye. Bu durumun tek sorumlusu da doktorlar değil. Özellikle üretici firmaların bu ilaçları psikiyatristler dışında genel pratisyenlerin bile yazabileceklerine herkesi ikna etmelerinden sonra antidepresan ilaçların satışı inanılmaz boyutlara ulaştı. Oysa bu ilaçlar mecbur kalınmadıkça kullanılmaması gereken ve kullanılacaklarsa mutlaka bir psikiyatrist yönetiminde kullanılması gereken, hele hele reçetesiz satılmaması ve satın alınmaması gereken maddeler.
Uzman bir dahiliyeci olmama rağmen yılda 3-5 vaka dışında antidepresan kullanmasına karar verdiğim hastam olmuyor. Bunların da imkânı olanlarını mutlaka bir psikiyatristle çalışmalarına ikna etmeye gayret ediyorum. Zamanında ve yerinde kullanıldıklarında çok önemli faydalar sağlayabilen bu ilaçların seçimi ve dozajlarının belirlenmesinin ciddi bir deneyim ve uzmanlık gerektirdiğini düşünüyorum. Dr. Evren Altınel
NOT ALIN
Mezoterapi yağ eritir mi
Bu konuda en keskin cümleyi Dr. Mehmet Öz kullanmış: “Ameliyat gerekmeden yağ hücrelerini alabileceğini iddia eden herkes bir kredi kartı hırsızından daha sahtekârdır. Çeşitli yerde gördüğünüz “mezoterapi” reklamlarından uzak durun. Derinizin altına bir ilaç enjekte ederek sizi kandırırlar, ne var ki bu tedavilerdeki ilaçların etkili oldukları kanıtlanmamıştır.” Mezoterapi konusunda bizim de görüşlerimiz aynı. Bu yöntemin ne bölgesel zayıflamada ne de yağ eritmede faydalı olduğunu gösteren hiçbir bilimsel çalışma yoktur. Biz mezoterapinin selülit tedavisinde de faydalı olmadığı düşüncesindeyiz. Diyetisyen Tuğçe Altan Bahçe
BİR UYARI
Etiketleri okumayı öğrenin
Son yıllarda yiyip içtiklerimizin çoğunu hazır paketlenmiş ürünler oluşturuyor. Bu ürünlerin içindekilerin ne olduğuna ise çoğumuz hiç dikkat etmiyoruz. Satın aldığımız ürünlerin içinde ne kadar yağ, karbonhidrat, protein ne miktarda tatlandırıcı, koruyucu, renklendirici ya da kaç kalori olduğundan, imalatında hangi yağların kullanıldığından çoğumuzun haberi yok. Oysa bu ürünler vücudumuza girdiğinde metabolizmamıza şu veya bu şekilde müdahale edecekler. İşte bu nedenle ürün etiketlerini okumak çok ama çok önemlidir. Kilonuzu korumak, tansiyonunuzu, şekerinizi, kolesterolünüzü kontrol altında tutmak istiyorsanız vücudunuzun size zararlı olabilecek bazı maddelerden uzak kamasında kararlıysanız etiket okuma alışkanlığını edinmek zorundasınız. Diyetisyen Nilüfer Bayram