Paylaş
Pek çok cilt dostu doğal mucize, özlerinden koparılıp haplara, şuruplara katılınca faydasız olabiliyor.
İşte bu nedenle cilt dostu doğal destekleri mümkün olduğu ölçüde “doğal yoldan” kazanmaya çalışıp bol sebze, meyve yemekte, mümkünse de en renkli ve de taze olanlarını tercih etmekte fayda var.
Coenzym Q10, Alpha Lipoic Acid ve Omega-3’e ek destek olarak faydalı olabildikleri düşünülen diğer doğal destekler de şunlar...
- Çinko: Ağız yoluyla kullanılan güzellik haplarının da, cilde tatbik edilen kremlerin de çoğunun içinde çinko hep var! Çünkü çinko cilt yenilenmesini olumlu yönde etkileyen önemli bir mineral.
- Omega-5: Narda bulunan omega-5 yağ asidi Punisik asit cildinizin en önemli dostlarından biridir ve nar yemek ya da nar suyu içmek tabiî ki daha akıllıca bir iştir. Bu durumda nardaki ellajik asit, vitamin ve mineralleri de cildinizin hizmetine sunmuş olursunuz. Nar çekirdeği yağında bol miktarda bulunan omega-5 yağ asidinin önemli bir cilt dostu olduğunu düşündüren pek çok gözlem var, tek başına da kullanılabilir.
- Selenyum: Günde 10-20 mg’-lık dozları 2-3 aylık süre ile kullanıldığında cilt yaşlanmasını önleyici antioksidan savunma barajını güçlendirdiği için tercih edilen bu element de pek çok güzellik hapının içinde bir şekilde yer alıyor.
- L-carnitin: Bu da önemli cilt desteklerinden biridir, özellikle “CoQ10+alfa lipoik asit” ikilisine eklendiğinde daha iyi sonuç verir. Bu üçlü kombinasyonu yılda 2-3 kez üç aylık kürler halinde kullanmanın oldukça faydalı olduğunu düşündüren gözlemlerimiz var, bu üçlü cilt yaşlanmasını geciktirme konusunda da, cilde güç ve destek vermede de oldukça faydalı gibi görünüyor.
- Kollajen hapları: Gerek kollajen hidrozilatlarının, gerekse kollajen içeren kremlerin ağız yoluyla ya da cilde dışarıda tatbikleri halinde faydalı olup olmadıkları hâlâ tartışmalı bir konu olarak varlığını sürdürüyor. Bu konuda biraz daha temkinli olmakta ve gaza gelmemekte fayda var.
- Hiyalüronik asit: Hiyalüronik asit içeren hapların cildi ne ölçüde gençleştirebildikleri de tartışmalı bir konu. Biraz daha beklemek ve izlemek gerekiyor.
- E vitamini: Eski ününü çoktan kaybeden bir cilt dostu haline gelen ve özellikle son beş yılda iyice gözden düşen E vitamininin geleceği de pek iyi görülmüyor.
- C vitamini: Ağız yoluyla düzenli olarak her gün 100-500 mg C vitaminini 2-3 aylık kürler halinde kullanmanın genel sağlığa olduğu kadar cilde de faydalı olabileceği düşünülebilir ama yine de beklentiyi fazla abartmamakta fayda var.
C vitamininin özel formlarını içeren (ascorbyl palmitate gibi) kremlerin ise etkili olabileceğini düşünen çok sayıda kozmetik dermatolog olduğunu biliyorum ve bu görüşe ben de katılıyorum.
NE YAPMALI?
Hapla güzellik olur mu?
Bana göre cilt sağlığına faydalı olabilecek doğal ürünleri (eğer ekonomik durumunuz müsait ve sağlığınız için herhangi bir problem yaratmayacaklarsa) mutlaka ama mutlaka doktorunuza da danışarak ve kullandığınız reçeteli ilaçlarla etkileşimlerini araştırarak kullanmayı deneyebilirsiniz.
Çünkü bunlar sadece cildinizin değil, çoğu zaman damarlarınızın, kalbiniz, beyniniz ya da diğer doku ve organlarınızın da dostu olabilen doğal maddeler.
Bana göre öncelikle Coenzym Q10, Alpha Lipoic Acid ve Omega-3 tercihiniz olsun. Bütün mesele işi abartmamanız ve gaza gelmemeniz, bu alanda yapacağınız harcamaların sonuçlarından fazla bir şey beklememenizden ibaret.
Bu hapları yutarken de cildinizin canına okuyabilen sigaradan, yoğun güneş ışığından, uykusuzluk ve alkolden uzak durmayı unutmayın.
AKLINIZDA OLSUN
Meme kanseri riskini artıran faktörler
- Periyot yaşının erken olması.
- Menopoza girme yaşının gecikmesi.
- Çocuk sahibi olmamak.
- Geç yaşlarda çocuk sahibi olmak.
- Aşırı kilolu veya şişman olmak.
- Çok fazla alkol kullanmak.
- Anne, kız kardeş ve teyzede meme kanseri bulunması.
- Daha önce meme kanseri geçirmiş olmak.
- Meme kanserine yakalanma riskini arttırabiliyor.
Eğer riskinizin yüksek olduğunu düşüyorsanız sağlıklı kilonuzu korumaya, düzenli fiziksel aktivite yapmaya, alkol kullanmamaya özen gösterin. Emziren annelerin meme kanserine daha az yakalandığını unutmayın.
BİR ÖNERİ
Yorgunsanız
- Sık ve az yiyin. Aç kalmayın.
- Aşırı yemekten ve bol kalorili gıda tüketmekten uzak durun.
- Unlu, yağlı ve şekerli besinlerden uzak durun.
- Posası bol tahıllar, yeşil yapraklı sebzeler ve kereviz, yerelması, turp, pancar gibi kök sebzeler tüketin.
- Magnezyumdan zengin besinlerin özellikle ceviz ve diğer yağlı tohumların yorgunluğu azaltabileceği belirtiliyor.
- Bitki çayları için de en çok tavsiye edileni yasemin çayı. Bunu ginseng ve diğer bitkisel çaylar izliyor.
- Salatalarınıza yarım yemek kaşığı kadar ayçiçeği veya kabak çekirdeği içi, bir çay kaşığı kadar susam tohumu veya keten tohumunun yorgunlukla mücadelenizi kolaylaştırması mümkün olabilir.
- Kolalı ve kafeinli içecekleri azaltın. Özellikle gündüz saatlerinde alkollü içeceklerden uzak durun.
- Yorgunluğa karşı en etkili doğal desteklerin Sibirya Ginseng’i, Magnezyum, KoenzimQ-10 ve B12 vitamini olduğu belirtiliyor. Ginseg’i 60 günden fazla kullanamamak araya 30 günlük aralıklar koymak gerekiyor.
Paylaş