Cildinize iyi bakın

Cildimiz de tıpkı genel sağlığımız gibi bizim ona göstereceğimiz ilgi ve alaka ölçüsünde sağlıklı, genç, dinç, diri ve güzel kalabiliyor. Bunun için yapılacak şeylerse bir incir çekirdeğini doldurmayacak kadar sıradan ve basit önlemlerden ve bilgilerden ibaret.

Haberin Devamı

Yaşlanan her organ gibi cildimiz de zamana direnemez. Nemini, kıvamını, sıkılığını kaybedip kırışmaya başlar. Yer çekiminin etkisine de sonsuza dek karşı koyamadığından az ya da çok bir miktar da sarkar.
Dermatolog bir hocamız yıllar önce bize bu süreci şöyle anlatmıştı: “Cildi bedenin üzerindeki bir örtü gibi de düşünebilirsin. Zaman içinde o örtünün azıcık yıpranıp buruşması ve kırışması da, orasından burasından az ya da çok kayıp sarkması da doğaldır ve bu ne kadar doğalsa cildin yaşlılık yolculuğunda başına gelenler de o kadar doğal kabul edilmelidir.
Ama yine de bunlar önlenemez, en azından yavaşlatılamaz süreçler de değildir. Eğer çevresel zararlardan ve iç yaşlanmanın etkilerinden korunabilir ve bakımı doğru yapılabilirse cildiniz her zaman hoş ve etkileyici kalabilecektir...”
Yaşlanma süreciyle ilgili bir hekim olarak “herkes farklı yaşlanır” yaklaşımına ben de yürekten inanırım. Aynı yıl doğan, aynı çevrede büyüyüp aynı şartları yaşayan iki yakın arkadaşın, hatta tek yumurta ikizinin bile yaşlanması özellikle de “cilt yaşı” bakımından farklılık gösterir.
Bu biraz genetik mirasa, en çok da beslenme alışkanlıklarına, yaşam tarzı seçimlerine (sigara, alkol kullanımı, güneşten korunma durumu, egzersiz alışkanlığı, kilo sorunu, genel sağlık bakımı gibi) ve de cilde gösterilen ilgi-ihtimama bağlıdır. http://arsiv.hurriyet.com.tr/arsivweb/sayfagoster.asp?id=87079&sayfa=04
Sadece “kendinize” değil “cildinize” de iyi bakmanız bu nedenle özellikle kırkınızdan sonra önemli ve fark yaratan bir şeydir.

İLGİLİ VE BİLGİLİ BİRİ OLUN
Kışa girerken size kısa bir “cilt yolculuğu” yaptırmaya karar verip bilgilerinizi yeniden bir tazelemeyi düşünmemizin nedeni de budur. Cildimiz de tıpkı genel sağlığımız gibi bizim ona göstereceğimiz ilgi ve alaka ölçüsünde sağlıklı, genç, dinç, diri ve güzel kalabiliyor.
Bunun için yapılacak şeylerse bir incir çekirdeğini doldurmayacak kadar sıradan ve basit önlemlerden ve bilgilerden ibaret.
Tabiî ki süreci biraz daha profesyonelleştirip “kremler”den, özel bazı ürünlerden de destek alınabilir. İsterseniz bugün de “etkili bir cilt ürününde (kremde veya serumda) bulunmasını istediğimiz ürünler” konusuna devam edelim. Diğerlerini yarına bırakalım.
Bu arada şu noktayı da lütfen unutmayın: Dün ve bugün okuduğunuz cilt dostu maddelerin hemen tamamının aynı üründe olması gerekmiyor. Bu ürünlerin hangilerini, ne zaman, ne süre ile ve ne sıklıkta, hatta hangi kombinasyonlarda kullanacağını bilmek de fark yaratabiliyor.
Tam da bu noktada “kozmetik dermatoloji” uzmanlığı devreye giriyor. Benim önerim bu bilgileri okuyun ama uygulamaya geçmeden önce bir dermatoloji uzmanından, hatta mümkün olursa kozmetik dermatoloji konusunda deneyim kazanmış bir cilt hastalıkları doktorundan yardım almayı ihmal etmemenizdir.

Haberin Devamı

ETKİSİ TARTIŞILMAZ: ARGİRELİN
Argirelin, cilt kırışıklarını azaltmada kullanılan en güçlü peptitlerden biridir. Asetil heksa peptit-3 (AHA-3) olarak da bilinir. AHA–3 özellikle yüz bölgesi kaslarının büzülmesi sonucu ortaya çıkan ince çizgilerin ve derin kırışıklıkların azaltılmasında, cilde pürüzsüz ve kaliteli bir gürünüm kazandırmasında etkili gibi görünüyor.
Yüzünüzde mimik kasılmaları ve gerilmeler sonucu oluşan çizgi ve kırışıklıkların arkasında kas ve diğer dokularda oluşan kasılmalar yatar. AHA-3 kas ve dokuların esnemesini, rahatlayıp gevşemesini sağlar. Böyle bakıldığında onu botoksun güçlü bir alternatifi olarak da düşünebilirsiniz. AHA-3 de botoks gibi yüz kaslarının büzüşmelerini kontrol eden uyarıları engellemekte ve kırışıklıkları gidermeye yardımcı olmaktadır.
Bizim önerimiz diğer bütün peptitler gibi AHA-3’ün de uzun süreli kullanımıdır. Her ne kadar kısa süreli yanıtlar alınabilirse de gerçek ve kalıcı yanıtlar ikinci ve hatta üçüncü aydan sonra daha iyi alınmaktadır.

Haberin Devamı

GÜVENİLİR BİR DOST: KOENZİM Q10
Koenzim Q10 cilt bakım endüstrisinde de kendine güçlü ve sarsılmaz bir yer edinmiştir. Bunun iki önemli nedeni vardır: İlki, hücre içinde, mitokondride üretilen biyolojik enerjinin (ATP) oluşum mekanizmasındaki önemli dişlilerden biri olmasıdır. İkincisi ise güçlü antioksidan etkisidir. Koenzim Q10, hücre yaşlanmasına neden olan serbest radikallerin zararlı etkilerini yok eder.
Normal şartlar altında, vücudumuz yeteri miktarda Koenzim Q10 üretebilir. Yaşlanma, stres, kimyasal maddeler, tıbbî tedaviler gibi çeşitli faktörler vücudumuzdaki Koenzim Q10 düzeyini azaltır ve dışarıdan destek almak gerekebilir. Serbest radikallerle ağızdan Koenzim Q10 alarak mücadele ederken cilt ürünlerinde de Koenzim Q10 içerenleri tercih edip daha fazla destek olabilirsiniz.

Haberin Devamı

ONA GÜVENİN: RETİNOL
Bir A vitamini türevi olan Retinol cilt kırışıklıkları için önerilen en önemli maddelerden biridir. Uzmanlar, Retinol içerikli kozmetik dermatoloji ürünlerinin kırışıklıkların derinliğini azaltan, gözenekleri ufaltan, kahverengi lekeleri hafifleten ve cildin daha sağlıklı bir görünüm kazanmasına katkıda bulunan en önemli maddelerin başında geldiğini belirtiyorlar.
Değişimi ve etkiyi tam olarak görebilmek için en az iki-üç hafta kullanılmasını da öneriyorlar. Retinol’ün, özellikle de güneş ışınlarına doğrudan maruz kalındığında cildi tahriş edebilme özelliği nedeniyle hassasiyeti önlemek için Retinol bazlı ürünleri gece kullanmanızda yarar olduğunu hatırlatalım.

Haberin Devamı

YILDIZI PARLIYOR: AVOBENZON
Avobenzon, UVA ışınlarını engelleyen bir kimyasal maddedir. Genellikle UVB ışınlarına karşı koruyan benzofenon-3 veya oksibenzon ile bir arada bulunur. Uzmanlar UVA ve UVB’den en iyi korunmayı sağlayabilmek için serum, losyon, krem veya makyaj öncesinde cilde doğrudan güneş koruyucu uygulanmasının doğru bir önlem olduğu görüşündeler.
Titanyum dioksit ve çinko oksit içeren bir kimyasal kullanılmasının uygun olacağını ancak bu ürünün kireçli dokusu sebebiyle bir bariyer oluşturmaması için serum ve nemlendiriciden sonra uygulanmasında yarar olacağını hatırlatıyorlar.

AKLINIZDA OLSUN: NİASİNAMİD
Niasinamid, B3 vitamini türevidir. Eğer cildinizde sivilce izleri, güneşten ya da yaşlılıktan kaynaklanan lekeler varsa Niasinamid, melanin adlı cilde rengini veren maddeyi ve pigmentasyonu önleyici özelliği sayesinde cildinizin daha açık renkli, lekesiz olmasına katkıda bulunur. Uzmanlar, Niasinamid’in bunu cildin nem bariyerini ve kollajen üretimini geliştirerek ve güneşin verdiği hasarı tersine çevirmeye yardımcı olarak sağladığını belirtiyorlar.
Ayrıca, ciltteki yangıyı (enflamasyon) ve hatta sivilceleri bile azaltabildiği bildiriliyor.

Yazarın Tüm Yazıları