Bozuk damar tüm vücudu etkiler

Otoyol sistemi, nasıl tüm bir şehrin huzurunu ve kalitesini etkilerse, kalp ve damar sistemi de vücudunuzu aynı şekilde etkiler.

BEDENİNİZDE bir dokudan bir başka dokuya ulaşımı, damar sistemi sağlar. Hücrelerinize besin unsurlarını ve oksijeni, otoyol ağına benzeyen bu damar sistemi taşır. Diğer taraftan hücrelerde oluşan atıkları ve karbondioksidi de damar sisteminiz uzaklaştırır. Bu otoyol sistemi aksarsa bedeninizde sorunlar çıkar. Kan akımı azalır, hücrelere yeterli besin ve oksijen gitmez, hücresel atıklar temizlenemez. Vücudunuzda bir trafik karmaşası başlar. Bunu düzeltmek için kalp daha fazla çalışır. Damarlarınız sertleşip kan basıncınız artarsa, damarlardaki gerilim ve stres daha da artar. Trafik karmaşası, nasıl tüm bir şehrin huzurunu, işleyişini ve kalitesini etkiler ise, kalp ve damar sistemi de vücudunuzu aynı şekilde etkiler.

AKIŞ YAVAŞLARSA

Kanınız mikroskop altında incelendiğinde, onun sadece sıvıdan oluşmadığını, içinde kırmızı kan hücreleri, beyaz kan hücreleri ve trombositlerin bulunduğunu görürüz. Trombositler pıhtılaşma sisteminin ana oyuncularıdır ve damar sağlığı için önemleri çok büyüktür. Bu hücreler birbirine ve damar duvarına yapışarak pıhtılaşmayı sağlar, kanamayı engeller. Ancak yaşlandıkça, özellikle damar duvarında zararlı kan pıhtıları kendiliğinden oluşabilir. Bunun sebebi damarlarda yaşla beraber tıkayıcı ve daraltıcı plakların birikmesi ve bu kısımlarda kan akımının yavaşlamasıdır. Kan pıhtıları eğer tüm damarı kapsayacak kadar büyük olursa, bu damarın beslediği yere kan ulaşamaz ve bu bölge ciddi bir risk altına girer.

Alışkanlıklarınızda, güncel hayatınızda bazı değişiklikler yapmalısınız. Doymuş yağ oranı düşük bir diyet uygulamalı, egzersizi vazgeçilmez alışkanlığınız yapmalısınız. Stresten ve endişeden uzak durmalısınız. Hareketsiz, aktivitesi olmayan bir yaşam damarsal yaşlanmayı hızlandırır. Ayrıca, yaşlandıkça yanlış yiyecek seçimleri kilo almanıza yol açar. Kilo aldıkça egzersizden uzaklaşılır ve hareketsiz bir yaşam biçimi oluşur.

NASIL YAŞAMALIYIZ

Siz yaşlandıkça damarlarınız da yaşlanacaktır. Bu doğal bir süreçtir. Formda ve sağlıklı bir yaşlı olmak istiyorsanız yapacağınız ilk şey sağlıklı damarlara nasıl sahip olacağınızı öğrenmek olmalıdır.

Damarlarınız kadar genç ya da yaşlı olduğunuzu unutmayın. Damarlarınızı korumak için yüksek kan şekerinden, kan basıncından, ürik asit seviyesi, kan kolesterol düzeyi, homosistein seviyesinden ve fazla yağlı, yüksek proteinli beslenmeden, aşırı kilolardan, yoğun stresten, sigara ve alkol kullanımından, hareketsizlikten uzak kalmalısınız. Doğru beslenme alışkanlıkları edinerek, alkolden, sigaradan kaçınarak, iyi uyuyup dinlenerek düzenli ve ılımlı egzersizleri bir yaşam tarzı haline getirerek, toplumsal ilişkilerinize ve iç dengenize önem vererek özenli bir yaşam biçimini sürdürebilirseniz siz de sağlıklı ve genç damarlara sahip olabilirsiniz.

Kalp ve damar sisteminizi sağlıklı tutmanız, formda ve genç kalmanın en güvenli yoludur. Kalp damar hastalıkları ülkemizde erkek ve kadınların birinci sıradaki ölüm nedenidir. Damarsal yaşlanmanın en önemli nedeni de aterosklerozdur. Kalp krizleri, inmeler, birçok böbrek hastalığı, görmenin azalması, işitmenin zorlaşması hatta alzheimer hastalığı önemli ölçüde damar sisteminin yaşlanmasındandır.

Huzur ve sevgi

Sağlıklı damarlara sahip olmanın en önemli yollarından biri, stresten uzak durmak ve sevginin, hoşgörünün hakim olduğu, uyumlu bir aile ortamı. Huzurlu aile ortamı, kişinin güven duygusunu geliştirip toplumsal ilişkilerinde dengeli olmasını da sağlıyor.

KESİP SAKLAYIN

Damar dostlarınız

Düşük stres düzeyi

İyimserlik, hoşgörü

Sevgi, bağlılık ve güven duygusu: Huzur

Düzenli ve kaliteli uyku

Sürekli ve ılımlı aerobik egzersiz alışkanlığı

Doğru ve dengeli beslenme eğitimi: Zeytinyağı/ceviz-badem-fındık/balık/Omega-3 destekleri/antioksidan sebze ve meyveler/sarmısak/ bakliyat-yulaf ve diğer tahıllar/keten tohumu/domates

Antioksidan vitamin ve mineral destekleri (C vitamini, magnezyum, Coenzym Q-10, Omega-3 destekleri)

BUNLARI UNUTMAYIN

Kolesterolü azaltan besinler

Keten tohumu

Yağlı tahumlar: Ceviz, fındık, badem

Soya ürünleri

Sebzeler: Kırmızı biber, sarmısak, soğan, havuç, enginar, brokoli

Meyveler: Elma, greyfurt, portakal, limon

Tahıllar: Yulaf kepeği, esmer pirinç

Psylium tohumları

NOT ALIN

Trigliserid seviyesi nasıl azaltılabilir

Daha az şeker ve şekerli besinler kullanın

Daha az unlu ürünler tüketin. Özellikle un, yağ ve şekerden yapılmış besinleri yemeyin.

Patatesi azaltın. Kızartılmış patatesi kesin.

Omega-3 destekleri alın (Günde 1,5-3 gr. EPA+DHA)

Daha çok sebze ve meyve tüketin.

Alkol kullanımızını azaltın, mümkünse hiç kullanmayın.

Kuruyemişlerden uzak durun

Düzenli aerobik egzersiz yapın.

Yağ tüketiminizi kısıtlayın

Kilo verin.

ÖNEMLİ

Ceviz, badem ve fındığı önemseyin

Kalp ve damar dostu besinlerdir. Omega-3 kaynağı olarak damarları korurlar.

E vitamininden zengin besinlerdir. Bu özellikleri nedeniyle damar dostu, antioksidan ve yaşlılık engelleyici gıdalardır.

Boron’dan zengin besinlerdir. Kemikleri güçlendirirler.

Magnezyum kaynağıdırlar.

Yüksek kalorili ve doymuş yağlardan yana zengin olmaları dışında son derece değerli vitamin ve mineral deposu kuruyemişlerdir. 100 gr fındık ve bademde 600, 100 gram cevizde 650 kalori vardır. Düzenli olarak günde 2-3 adet ceviz, 4-5 fındık ya da badem kullanmanız yeterli olacaktır.

BİR BİLGİ

Kalp-damar sorunları toplumu tehdit ediyor

Toplumumuzda HDL kolesterol düzeyi genetik olarak düşük olma eğilimindedir.

Alkol tüketimi fazladır.

Sigara tüketimi yaygındır.

Yeterince egzersiz yapılmamaktadır.

Hipertansiyon oranı yüksektir.

Kilo fazlalığı ve şişmanlık yaygın bir sorundur.