Paylaş
Özellikle genetik yapısı nedeniyle kolay kilo alanlar sağlıklı bir kilo aralığında kalmakta zorlanırlar. Bu kişilerde birkaç fazla kalori bile daha mideye varmadan yağa çevrilir.
Eğer sizin de böyle bir sorununuz varsa akılcı yaklaşımınız zayıflamak değil, sağlıklı kiloya ulaşmak ve onu korumak olmalıdır. Yani makul kilo dalgalanmaları arasında kalmaya çalışmalı ve zaman zaman yapmak zorunda kalacağınız küçük kaçamakları hemen ertesinde alacağınız bazı önlemlerle kalıcı bir kiloya dönüşmeden halletmelisiniz. Kilo vermeyi değil, kilolarınızı yönetmeyi öğrenmeli, neredeyse bir kilo yönetimi uzmanı kadar bilgilenmelisiniz.
Ayrıca böyle bir uzun süreli yolculuğu ne yapıp edip eğlenceli hale getirmenizde de fayda var. Bunun yolu da zaman zaman yapılabilecek küçük kaçamakları sorun etmemek, hemen ertesi günlerde hatanın bedelini ödemekten geçiyor. Kısacası “borcu geç kalmadan ödemek” veya “borcuna sadık kalmak” gibi bir durum söz konusu. Eğer borç zamanında ödenmezse faizler birikiyor, daha sonra ödemek iyice güçleşiyor.
EĞLENCELİ YANLIŞLAR
Anlatmak istediğimiz şey şu: Eğer genetik olarak kilo almaya programlı bir vücudunuz varsa ufak tefek beslenme kaçamaklarınızda ve/veya egzersiz ihmallerinizde kolayca kilo alırsınız. Bu durumun önüne geçmenin yolu hemen ertesi gün veya günlerde kalori kısıtlamasına gitmek ve/veya aktiviteyi artırmaktan geçer. Besinlerle aldığınız ya da egzersizle harcamadığınız kalorileri borç alınmış enerjiler gibi düşünmeli ve borcunuzu çok gecikmeden –mümkünse hemen- ödemelisiniz. Eğer işi daha da kolaylaştırmak istiyorsanız kaçamaklarınızı yapılmış hatalar gibi görmemeli, eğlenceli yanlışlar (!) haline getirmelisiniz. Aynı şekilde borç ödeme seanslarını da (birkaç günlük diyetler ve yoğunlaştırılmış egzersizler) bir suçluluk duygusu içinde değil, keyifle sürdürmelisiniz.
Pek çok konuda olduğu gibi kilo konusunda da kesin çözüm, sürdürülebilir alışkanlıklardan ve onları eğlenceli bir hayatın parçası yapmaktan geçiyor. Ne bir top dondurmalık, bir parça çikolatalık kaçamakları, ne de egzersiz ertelemelerini kendinize sorun etmeyin. Borcunuzu en kısa zamanda ödemeyi alışkanlık haline getirin...
Egzersiz yaparken kalp hızı ne olmalı
Herhangi bir egzersizi yaparken kalp hızı herkese göre değişmektedir. Kalp atımının en çok yükselebileceği değere “maksimum kalp atımı” denilmektedir. Bu değer aşağı yukarı 220 rakamından yaşınızı çıkardığınızda elde ettiğiniz rakama denk gelmektedir. Örneğin 40 yaşında biriyseniz kalp hızınız (220–40=180) 180 civarındadır. Burada önemli olan nokta maksimal kalp atım değerinin hiçbir zaman yüzde 80’in üzerine çıkmamasıdır. Uzmanlar egzersiz yaparken bedensel bir yarar sağlanmak isteniyorsa egzersizin ilk 5 dakikasından sonra en azından belirli bir süresi içinde kalp atım hızınızın maksimum kalp hızının yüzde 60’ın altına da düşmemesini öneriyorlar.
Kısacası kilonuz, yaşınız, sağlık durumunuz ve kondisyonunuza göre egzersiz yaparken kalp atımınızın hızı maksimum kalp atımı değerinizin yüzde 60’ı ile 80 arasında tutmanız gerekiyor. Aynı örnekten hareket edersek 40 yaşındaki birinin egzersiz yaparken nabzını 105’in üzerine çıkarması ama 150’nin mutlaka altında tutması gerekiyor. Tabiî ki bu değerler ortalama ve herkes için geçerli olmayan tavsiyelerdir. Kalp hastası olanların, hipertansiyonu, şekeri bulunanların, şişman insanların diz kalça ve belinde romatizmal problemleri olanların egzersize başlamadan önce mutlaka bir doktor kontrolünden geçmeleri gerekiyor. Ayrıca egzersizin ilk 5 dakikasını ısınmaya son 5 dakikasını ise soğuma hareketlerine ayırmaya dikkat etmeniz şart.
Akne izlerinden nasıl kurtuluruz
Akne izleri hiç tedavi edilmeyen hastalarda olabileceği gibi, tıbbi tedavi sonrası ya da cilde yapılan yanlış müdahalelerden dolayı oluşabilen izlerdir. Yüz cildinde oluştuğu zaman kişiyi rahatsız eden izlerin günümüzde tedavisi mümkün olabilmektedir. En sık kullanılan yöntem peeling yani soyma yöntemidir. Eskiden yalnızca kimyasal asitlerle yapılan peeling, günümüzde meyve asitleriyle de yapılmaktadır. İlkine göre leke ve iz bırakma riski daha az olan, yazın da yapılabilen, gün içinde çok az bir vakit ayırmanın yeterli olduğu, sonrasında iş ve sosyal aktivitelere devam etme olanağı veren bir işlemdir. Seanslar halinde uygulanan peeling yöntemi sırasında, asit daha sonra nötralize edilmekte ve kişiye bir güneş koruyucu uygulandıktan sonra işlem sona ermektedir. Akne izleri dışında cilt lekeleri, yüzeyel çizgilerin giderilmesi, nem oranının artırılarak cilt yaşlanmasının elastikiyet kaybının önlenmesinde de kullanılır.
Paylaş