Paylaş
Bunların hepsi de güzel ve sevindirici gelişmeler. Ama bazı sağlık sorunları var ki, onları pek dikkate almadık, alamadık! Sonuçta onlar sanki biraz gölgede kalmış, biraz “öksüz bırakılmış” gibi oldu. Gölgede kalan, yeteri kadar ilgi gösterilmeyen sorunlardan biri de “böbrek yetmezliği”.
Böbrek hastalıklarının birçok çeşidi var. Böbrek taşları, böbrek enfeksiyonları, tümörleri, böbrek damar hastalıkları, nefritler, nefrozlar akla ilk gelenler. Bütün bu problemlerin sonucu olarak gelişen böbrek yetmezliği (üremik sendrom) ise zannedildiğinden çok daha önemli bir konu, çok ciddi bir problem...
ÜRE HASTALIĞI...
Halk arasında kısaca “üre hastalığı” diye bilinen “böbrek yetmezliği” özellikle hastalığın ileri dönemlerinde önemli bir problem. Erken dönemde tanımlanıp müdahale edilmezse, tedavisinde geç kalınırsa son derece üzücü bir hastalık yolculuğuna dönüşebilen bir durum böbrek yetmezliği. Çünkü ileri dönemlerinde “diyaliz yöntemleri” gibi masraflı ve zor teknolojilerden, “böbrek nakli” gibi ağır cerrahi girişimlerden başka çaremiz kalmayabiliyor.
İşte bu nedenle toplumuzda böbrek hastalıkları konusunda ciddi bir bilinçlendirme çalışması yapılanmasına ihtiyaç var. Konuyla ilgili dernek ve vakıflar, örneğin Türk Nefroloji Derneği ve diğer dernekler ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar aslında. Ama bu gayretin “medya” ve devlet tarafından da desteklenmesi, gazetelerin, televizyonların ve tabii ki Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda daha fazla çaba içine gitmesi, tıpkı koroner kalp hastalığı, obezite ya da kanser konusunda yapıldığı gibi daha çocukluk yıllarından itibaren toplumsal bir farkındalık oluşturma çabasının başlatılması gerekiyor.
Böbrek yetmezliği ve sonrasında yaşananlar konusunda sağlık yazıları yazanların da gereken önemi vermediğini, ihmalci davrandığını itiraf etmeliyim.
Özellikle mesleki çalışmalarının bir kısmını böbrek hastalıkları, kronik böbrek yetmezliği, diyaliz ve böbrek nakliyle uğraşan merkezlerde geçiren biri olarak ben kendimi herkesten daha geç kalmış hissediyorum. Ama bu yanlışı, bundan sonra telafi edeceğimizi umuyorum. Ben kendi adıma bu konuda üstüne düşeni yapmaya kararlıyım!
Hipertansiyonun nedeni böbrekler olabilir
BİR BİLGİ
Hipertansiyon sorununun pek çok nedeni var ama çoğu hastada hipertansiyona yol açan sebep tam olarak ortaya çıkarılamaz. Bu durumda kan basıncı yüksekliği genetik mirasa bağlanır.
Hipertansiyonun sık görülen bu tipi dışında, böbrek üstü bezi hastalıklarından böbreği besleyen damarların ve böbreğin kendisinin yaşadığı sorunlardan da kaynaklananları vardır.
Böbrek damarlarının daralması, böbreğin, taş, iltihap ve başka nedenlerle harap olmasıyla ortaya çıkan hipertansiyonlar her yaşta görülebilir.
Bu çeşit hipertansiyonların ilaç tedavisine güç cevap verdiklerini, ilerleyici doku ve organ hasarlarını daha kolay yapabildiklerini bilmek gerekiyor. Durduk yerde ortaya çıkan bir hipertansiyon sorunu kapınızı çaldığında rastgele ilaç kullanmak yerine doktorunuzla görüşmeniz ve hipertansiyonun muhtemel nedeni hakkında bilgi edinmeniz yararlı olabilir.
Böbreklerinizi kontrol ettirin
UNUTMAYIN!
Böbreklerimiz, vücudumuzdaki pek çok toksinin beden dışına atılması işlemini üstlenen son derece önemli yaşamsal organlarımızdır. Ama onların görevlerini yalnızca vücuttaki bazı zararlı toksinleri uzaklaştırmak gibi de düşünmemelisiniz.
Böbrekler, kan yapımından sodyum-potasyum dengesinin oluşturulmasına kadar pek çok alanda yaşamsal fonksiyonlar üstleniyor. Birçok kişide hipertansiyon nedeninin böbrek hastalıkları olduğu biliniyor. Kısacası, yıllık sağlık kontrollerinizde böbreklerinizin sağlam olup olmadığını da kontrol ettirin. İdrar renginizde, miktarında oluşan değişimleri doktorunuzla paylaşmaktan çekinmeyin.
Kan basıncı nelerden etkileniyor?
AKLINIZDA OLSUN
Hipertansiyon problemi olmayanlarda da zaman zaman kan basıncı yükseklikleri belirlenebilir. Tesadüfen belirlenen bir kan basıncı yüksekliği her zaman hipertansiyona işaret etmez.
Bazı kişilerde aşırı stres, korku, endişe ve telaş hali, geçici kan basıncı yükselmelerine yol açabilir. Sadece kafein içeren çay-kahve gibi içecekleri abartanlarda da zaman zaman kan basıncı yükselmesi olabilir.
Kortizol içeren ilaçlar kan basıncında artışlara yol açabiliyor.
Diğer taraftan hipertansiyon eğilimi olan birinde gece uykuda solunum durması probleminin, fazla miktarda alkol kullanımının da kan basıncı artışlarını tetikleyebileceğini hatırlatalım.
Hipertansiyon krizlerine dikkat!
ÖNEMLİ
Hipertansiyon yaygın bir sağlık sorunudur. Bu sorunun zaman zaman hayatı tehdit edici düzeylere ulaşması mümkündür. Hipertansiyon krizleri çoğu kez altta yatan sağlık sorunun şiddetlenmesine bağlıdır. Ayrıca diyet hataları, beslenme yanlışları ve ilaç kullanımında yapılan yanlışlar da hipertansiyon krizlerini tetikler.
Yükselmiş kan basıncıyla birlikte ciddi düzeyde baş ağrısı, görme, nefes alma zorlukları acil bir duruma işaret eder. Böyle durumlarda hastanın daha yakından takibe alınması ve doktor tarafından belirtilen önerilere eksiksiz uyulması şarttır.
Kan basıncında ani yükselme ile birlikte sık sık ve zorlukla nefes alma, göğüste ağrı veya basınç hissi, bilinç bozulması, kol ve ayaklarda güç kaybı gibi belirtiler çok daha acil bir duruma işaret eder. Bu durumda acil bir merkezde müdahale yapılması ve hastanın tıbbı gözlem altına alınması gerekir.
Hipertansiyonlu biriyseniz ilaçlarınızı düzenli kullanmayı, doktorunuz tarafından verilen önerilere eksiksiz uymayı unutmayın.
Paylaş