Beyin pankreasla neden savaşır

Sık sık tekrarlayan tatlı krizlerini sadece psikolojimizle ilişkilendirmek yanlıştır. Ataklar halinde tekrarlayan tatlı krizlerinin nedeni sadece duygusal faktörler değil, biraz da beynimiz ve pankreasımız arasında süregiden savaştır. Bugün size o savaşı anlatacağım.

Haberin Devamı

Vücudunuzun her hücresinin şekere ihtiyacı var ama beyin hücreleriniz dışındakiler şekeri, yani enerji ihtiyaçlarını başka kaynaklardan da karşılayabiliyorlar. “Nöron” adı verdiğimiz adedi yüz milyarları bulan sinir hücreleri içinse tek besin kaynağı kanımızdaki şeker -glukoz- miktarı. Nöronlar kanda yeteri kadar glukoz olmadan doyamadıkları ve sonuçta enerji üretemedikleri için kandan düzenli olarak glukoz, yani şeker temin etmek zorundalar.
Zaten bu nedenle de kan şekerimiz düşünce beynimiz voltajı düşmüş elektrikli araçlara benzemeye, abuk sabuk şeyler yapmaya, örneğin doğru düşünememeye, iyi hatırlayamamaya, sık sık saçmalamaya, aptallaşmaya, uyku, hatta koma durumuna geçmeye başlıyor.
Kısacası şeker yoksunluğu -kan şekerinin düşmesi, yani hipoglisemi hali- beynimizin hiç ama hiç hoşlanmadığı, hatta neredeyse nefret ettiği bir durum. Özellikle kırklı yaşlardan sonra rezervleri giderek zaten azalan yaşlı ve yorgun beyin hipoglisemik düzeylerde kan şekeri durumlarında paniğe kapılabiliyor.
Bu nedenle beyniniz ne zaman şeker azalsa veya şekersiz kalsa, yani kan şekeriniz ne zaman makul sayılabilecek seviyelerin altına düşse bazı problemler başlıyor, hipoglisemik beyin reaksiyonlarına bağlı belirtiler ortaya çıkıyor. Bu reaksiyonları önlemek için tabiî ki beynin de bazı koruyucu mekanizmaları var.

Haberin Devamı

PANKREAS NE YAPIYOR?

Kan şekeriniz düştüğünde beyniniz bedeninize -yani size- şu talimatı veriyor: Bana acilen şeker/glukoz bul! Bu emre ilk yanıtı karaciğeriniz veriyor, böyle durumlar için biriktirdiği depo şeker glikojenden, şekeri -glukozu- serbest-leştiriyor. Ama ne var ki karaci-ğerinizdeki depo şeker beyninizin ihtiyacını sadece kısa bir süre karşılayabiliyor, bu arada vücudunuza yeteri kadar şeker girişi olmamışsa yani siz şekerli bir şey yemediyseniz bu depo kâfi gelmiyor.
Bol şekerli bir şey yiyip içtiğinizde ise paniğe kapılan pankreasınız hücrelerinize bu glukozu ulaştırabilmek için dolaşıma fazla miktarda insülin pompalamaya başlıyor.
Ne var ki bu mekanizma sürece fayda değil zarar veriyor! Çünkü çoğu zaman insülin direncine giden yolculuk da zaten böyle başlıyor.
Hücreler kandaki insülin fazlalığına direnmeye, kas ve yağ dokusu insüline verecekleri cevabı bloke etmeye başlıyor.
Aç kalan beyin hücreleri ise size yine aynı komutu bu sefer daha şiddetli, daha kesin bir şekilde veriyor: Bana en kısa zamanda şeker temin et, git tatlı ve/veya tatlı-unlu bir şeyler bul ve ye!
Bu durumda siz isteseniz de istemeseniz de midenize hızla ve bol miktarda meyve suyu, meşrubat, kolalı içecek, bir şekerleme, çikolata, gofret, bisküvi, kurabiye ve benzeri “kötü karbonhidrat” indirmek zorunda kalıyorsunuz.

Haberin Devamı

BİR SORU/BİR CEVAP

Diyet çayları işe yaramaz

Baharla birlikte yeniden satışa sunulan ve zayıflamanıza destek olacağı vaat edilen çayların hiçbirisinin işe yaramadığını unutmayın. Bu çayların sizi değil, sadece cüzdanlarınızı hafifleteceğini aklınızda çıkarmayın.
Yağları erittiği, emdiği, parçaladığı, bağırsaklar ya da böbrekler yoluyla vücuttan yağların atılmasını kolaylaştırdığı iddia edilen bu ürünlerin hiçbirisine itibar etmeyin.
Diyet çaylardan, form sağladığı iddia edilen bitkisel çaylardan, yağ erittiği söylenen bitkisel çaylardan, kısacası “çay ile zayıflama sevdasından” fayda beklemeyin.

DİKKAT

Bu diyetler zararlı

Bazı diyet programları sizi sadece yağlarınızdan değil, sağlığınızdan da edebilir. Kimi saçlarınızın dökülmesine, tırnaklarınızın kırılmasına, kimi böbreklerinizin, safra kesenizin taşla dolmasına, kimi metabolizmanızın, hormon dengenizin altüst olup neredeyse iflasına yol açabilir.
Kimi damarlarınızı daha hızlı tıkar, kimi karaciğerinizin, böbreğinizin canına okur, kimi de kaslarınızı, kemiklerinizi eritir. İşte o tehlikeli diyetlerden bazıları...
- Hızla kilo verdiren, çok düşük kalorili diyetler.
- Tek yönlü diyetler: Yüksek protein diyetleri, sebze sularına dayalı detoks diyetleri gibi.
- Hazır toz yiyecekler ve içeceklerle yapılan, yiyeceklerin paketler halinde satıldığı “paket diyet” programları.
- Yemeyi, içmeyi yasaklayan akupunktur uygulamaları.
- Burundan tüple beslemeye dayanan, ağız yoluyla normal beslenmeyi geçici olarak durduran şarlatanlıklar.

Yazarın Tüm Yazıları