Beyin-hazım borusu arasındaki kırmızı telefon

Bu etki hazım borusundaki kasların kasılması sonucu oluşan ağrılar, fonksiyonel bozukluklar (şişkinlik, gaz, ekşime, yanma, ağrı, bulantı, geğirme), midenin asit salgılama yeteneklerinde değişmeler sonucu meydana gelen problemler (ülser, gastrit) ya da bunların hepsinin karışımı şeklinde olabilir. Dış stresler kadar iç dünyanızda olup bitenler, duygu durum bozukluklarınız, düşünsel karmaşalarınız, ‘beyin-hazım borusu’ arasındaki ‘kırmızı telefon’u harekete geçirerek farklı sorunları tetikleyebilir. Bir ‘beyin-yemek borusu’, ‘beyin-mide’ ve ‘beyin-bağırsak’ iletişim hattı hep vardır.


Hemen belirtelim! İletişim hattı tek yönlü çalışmaz, sadece bağırsak hareketleriniz beyninizdeki duygusal sarsıntılardan etkilenmez. Bağırsak hareketlerinizin de beyin algılamanızı, davranış ve modunu etkilediğini bilmelisiniz. Karnı ağrıyan, gaz sancısı çeken, reflü sorunu yaşayan, gastritli, ülserli biri iseniz durumunuzdan beyninizin etkilenmemesi ve stres düzeyinizin daha da çok yükselmemesi mümkün değildir. Kısacası birbirini olumsuz yönde besleyen şansız, keyifsiz, mutsuz bir durum söz konusudur.

Ruhsal durumunuzdaki değişimlerden gereğinden fazla etkilenen, alıngan, huzursuz ve huysuz bir sindirim sistemi ve bu sistemin oluşturduğu sorunlara gereğinden fazla tepki gösteren, en az onun kadar hassas bir ruhsal yapılanma! Eğer böyle bir örgütlenmenin etkisi altında iseniz reflü, gastritis, peptik ülser, sinirsel kolitis, gaz, yanma, ekşime, ağrı gibi sorunlara hazır olmanızda yarar var!

ARTIŞIN SEBEPLERİ

İşlevsel gastrointestinal sistem bozukluklarında (fonksiyonel mide, yemek borusu ve bağırsak sorunları) son yıllarda yaşanan olağanüstü patlamanın sebebi yukarıdaki satırlarda gizlidir. Hızla şehirleşen bir toplumsal yapı, şehirlere doğru yaşanan plansız bir göç dalgası ve bu yeni yaşamda ortaya çıkan baş edilmesi güç ve neredeyse çözümsüz ruhsal sorunlar... Büyük şehir yaşamının yarışa, ekonomik güç ve statüye dayalı baskısıyla oluşan müthiş bir stres yükü... Sürekli ‘daha hızlıyı’, ‘daha çok’ ve ‘daha yeni’yi üretme yarışı, ekonomik ve sosyal statünün dayandığı zeminin olağanüstü kayganlığı, ruhsal kaynaklı sindirim sistemi sorunlarının hazırlayıcılarıdır.

Bu hastalıkların oluşum nedenlerini muhakkak ki sadece ruhsal gelgitler, sıkıntılar, çalkantılar veya fırtınalara bağlayamazsınız. Beslenme alışkanlıklarınızda da son yıllarda önemli değişimler meydana geldiğini unutmayın. Sebze-meyve, tam tahıllar ve baklagiller gibi posa yükü fazla olan besinlerin tüketimini oldukça azalttınız!

Hazır besinler, fast-food ürünler hazım sisteminizin dostu olan doğal besinlerin yerini aldı. Kısacası yaşam biçiminiz de, iç dünyanızdaki değişimler de, beslenme tarzınız da fonksiyonel-sinirsel sindirim sistemi hastalıklarının oluşması için en uygun ortamı yaşıyor!

İLAÇ EN SON ÇARE

Eğer reflü özefajitiniz, gastritiniz, ülseriniz, yanma, gaz, şişkinlik veya dispepsiniz, spastik kolit, safra diskinezisi gibi sinirsel hazım sistemi sorunlarınız varsa sadece bedensel değil, ruhsal yaşamınızdaki değişimleri de gözden geçirmekle işe başlamalısınız. Sorunlarınızı belirlemeye, doğru anlamaya çalışmalı, çözüm yollarını araştırmalısınız.

Doktorunuzdan ve gerekiyorsa psikiyatrist veya psikoloğunuzdan yardım almalısınız. Beslenme uzmanınızla görüşmeli, beslenme hatalarınızı belirlemeli ve en kısa zamanda düzeltmelisiniz. Eğer bütün bunlara rağmen sonuç alamıyorsanız, işte o zaman ilaç kullanmayı düşünmekte, sorunun çözümünü reçetelerde aramakta fayda var.

ÇALIŞIRKEN DE SAĞLIKLI BESLENEBİLİRSİNİZ

İŞYERİ KAHVALTISI

Haşlanmış yumurta - ekmek - meyve

Peynirli kepekli tost - meyve

Simit - peynir - meyve

Müsli - yağsız süt - meyve

AYAKÜSTÜ ÖĞLE YEMEĞİ

Konserveler (enginar, ton balığı, mantar, barbunya...)

Fümeler (hindi, balık)

Sebzeli - peynirli pizza

Hazır salatalar

Yoğurt - ayran

Hazır çorbalar

Meyveler

Bitkisel çay ve su

SANDVİÇLER

Kepek ekmeği - köy ekmeği - çavdar ekmeği

Yarım yağlı peynirler

Yağsız sığır, tavuk veya hindi füme

Ton balığı

Sebzeler: biber, domates, salatalık, havuç

NASIL YAŞIYORLAR?

Halil Ergün (Sanatçı)

Yaşımı söylemek istemiyorum. Boyum 1.80 m, kilom 99. Yaklaşık bir yıldır düzenli besleniyorum, 15 kilo verdim. Daha önceleri Türk mutfağı ağırlıklı besleniyordum. Şimdi ise öğünlerimde sadece sebze, salata ve ızgara et bulunuyor. Haftada bir kez yine ızgara olmak şartıyla kırmızı et yerim. Alkol kullanmam ama günde iki kere kahve içiyorum. Sigarayı içime çekmem, dudak tiryakisiyim, günde 1-2 paket sigara içiyorum ama Haziran’da bırakacağım. Düzenli olarak içinde tüm vitamin ve minerallerin bulunduğu bir vitamin hapı kullanıyorum. Az uyuyan birisiyim. Günde 6 saatlik uyku yeterli oluyor. Genellikle gece yarısına kalmadan yatıp sabahları 8 gibi kalkıyorum. Fırsat buldukça yürüyüş yapıyorum. İşim dolayısıyla çok stresli bir hayatım var, devamlı ayaktayım. Ailemde kalp ve şeker hastalığı var. Her gün yarım aspirin içiyorum.

PROF. OSMAN MÜFTÜOĞLU’NUN YORUMU

Sigaranın sağlık zararları üzerinde herhangi bir şeyi söylemek istemiyorum. Paketinin üzerinde yaşamı sona erdirebilecek sağlık zararları olduğu yazan böyle bir yaşam düşmanını artık hayatımızdan çıkarmalıyız. Sayın Halil Ergün’e içinde bulunduğumuz ayın haziran olduğunu da hatırlatalım! Dudak tiryakiliğinin sigarayı akciğerlere çekmekten daha az zararlı bir alışkanlık olmadığını belirtelim. Sayın Ergün’ün yaşam tarzı değişimleri özellikle son zamanlarda yaptığı yenilikler, sağlığını ve yaşam kalitesini olumlu etkileyecek şeyler. Stresini azaltmasını ya da iyi yönetmesini, genetik mirasındaki olumsuzluklar nedeniyle kalp-damar sağlığını ve kan şekerini dikkatle izlemesini öneririrm. Aspirine devam etmesinde yarar var. Günde 100 mg. kadar aspirin kullanması yeterli. Sayın Ergün’e sağlıklı, keyifli ve mutlu bir yaşam diliyorum...

Seyahatte besin güvenliği önemlidir

1 Şişe suyu tüketin.

2 İyi pişmiş et, tavuk veya balık isteyin.

3 İyi pişmiş, haşlanmış yumurta ya da yağda yumurtayı deneyin.

4 Ambalajda satılan sütleri için.

5 Uluslararası otel ve restoran zincirlerini tercih edin.

6 Kuşkulu yerlerde su ve buz kullanılarak hazırlanmış içecekleri içmeyin. Şişe suyunun kapağını siz açın. Buz kullanmaktan kaçının.

7 Kabuklu meyveleri tercih edin. Muz iyi bir seçenektir.

8 Seyahat ishaline karşı tedbirli olun: Seyahat çantanızda bağırsak hareketlerini azaltan bir ishal önleyici, bir spazm ve ağrı giderici, ishal için paketlenmiş elektrolit karışımı bulundurabilirsiniz.